CHP’li Faruk Loğoğlu, 3 İsrailli gencin kaçırılmasından iki hafta sonra ölü olarak bulunması ve bir Filistinli çocuğun yakılarak öldürülmesinin ardından İsrail ile Hamas arasında yaşanan gerilim ve Tel Aviv’in Gazze’ye yönelik başlattığı hava operasyonuyla ilgili TBMM’ye bir soru önergesi sundu.
Soru önergesinde, son krizin başlangıç noktası olarak gösterilen, üç İsrailli gencin kaçırılmasının arkasındaki ismin Hamas yöneticisi Salih El-Aruri olduğu yönündeki iddiaları hatırlatan Loğoğlu, , "Salih El-Aruri isimli Hamas yöneticisinin Türkiye'de yaşadığı iddiası doğru mudur? Doğruysa, Salih El-Aruri hangi gerekçelerle ve ne kadar zamandır Türkiye'de ikamet etmektedir?" diye sordu.
İsrail-Gazze arasında yaşanan gerginlikle ilgili ortaya atılan iddialardan birine göre, son krizin başlangıç noktası olarak gösterilen üç gencin kaçırılmasının arkasındaki isim olan Hamas yönetici Salih El-Aruri'nin Türkiye'de yaşıyor. İddia, dün Meclis gündeminde de yer aldı. CHP'li Faruk Loğoğlu, konu ile ilgili yazılı bir soru önergesi sundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye'de yaşadığı iddia edilen Hamas yöneticisini Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na sordu.
Loğoğlu yazılı önergede, "Salih El-Aruri isimli Hamas yöneticisinin Türkiye'de yaşadığı iddiası doğru mudur? Doğruysa, Salih El-Aruri hangi gerekçelerle ve ne kadar zamandır Türkiye'de ikamet etmektedir?" sorularını yöneltti.
Loğoğlu ayrıca, söz konusu iddialar doğruysa "İsrail makamlarının El-Aruri'nin iadesini ya da sınırdışı edilmesini talep edip etmediğini de sordu.
Beyoğlu’nda Gazze protestosu
Öte yandan, ilistin Dayanışma Derneği üyesi bir grup, İsrail'in Gazze'ye saldırısını Beyoğlu'nda protesto etti.
Ellerindeki Filistin bayraklarıyla Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup adına açıklama yapan dernek başkanı Muhammed Mişeniş, Kudüs ve Batı Şeria'nın diğer şehirlerinde insanların korkunç saldırılara maruz kaldığını, hedef gösterildiğini, zulme uğradığını ve katledildiğini söyledi.
Mişeniş, "Tıpkı sabah namazında şehit edilen Muhammed Ebu Hıdır'ın başına gelenler gibi. Muhammed'e önce benzin içirdiler ve sonra ateşe verdiler. Aslında bütün bunlar, bu gaspçı İsrail varlığının kanlı ve terörist yüzünü ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.
Gazze'nin direnişin adresi olduğunu vurgulayan Mişeniş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Babalar kahramanlığın ve meydan okuyuşun sembolüdür. İşte onlar, hiç kimseyi ayırt etmeyen bir bombardımanla karşı karşıyadırlar. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar bu saldırılara maruz kalmaktadırlar. Zalim bir ablukayla etrafları çevrilmiştir. Bizler bugün Kudüs, Gazze, Batı Şeria ve tüm Filistin halkımızı desteklediğimizi ve yanlarında yer aldığımızı ilan ediyoruz. Bizler bugün Filistin'deki halkımızın acılarını duyuyoruz. Bizler bugün, bu mazlum halka yardım edecek birilerini bulmak için sesimizi yükseltiyoruz."
Gazze ablukasının hiçbir gerekçesi olamayacağını, bunun derhal son bulması gerektiğini kaydeden Mişeniş, konuşmasını, "Allah'ım, Gazze'yi ve etrafını sana havale ediyoruz. Allah'ım, sen onları koru, kuşkusuz sen koruyanların en iyisisindir" duasıyla bitirdi.
Gruptakiler, İsrail aleyhine bir süre slogan attıktan sonra dağıldı.