CHP Parti Meclisi üyeleri ve milletvekilleri 23 Haziran’da yüzde 9 farkla kazanılan İstanbul seçim sonuçlarını değerlendirmek için toplandı. Toplantının başında CHP Genel Başkan Yardımcıları Onursal Adıgüzel ve Fethi Açıkel, seçim sonuçlarıyla, oy geçişkenlikleriyle ilgili kısa bir sunum yaptı. Edinilen bilgiye göre, 31 Mart ile 23 Haziran’daki İstanbul seçim sonuçlarının karşılaştırıldığı sunumda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul seçim sonuçlarının olumlu olduğunu ama asıl bundan sonra çok çalışılması gerektiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, “Bu oyların tamamı bizim oylarımız değil. CHP’nin yanı sıra burada İyi Parti, HDP, AKP, MHP’nin de oyları var. Önemli olan bize gelen oyların, verilen desteğin sürdürülebilir olması, bu oyların kazanılması" dedi.
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun aldığı 4 milyon 742 bin oyun yaklaşık yüzde 8’i sandığa gitmeyen farklı siyasi partilerin seçmeninden geldi. AKP seçmeninden yaklaşık yüzde 3 oy alındı. Adaylarını çeken partilerden yaklaşık 1.8 oy geldi.
AKP'nin Sultangazi ve Sultanbeyli hariç 37 ilçede oyu düştü
İstanbul’un 39 ilçesinde de CHP’nin oyu arttı. Toplam 961 mahalleden 959’unda sayı ve oy olarak CHP oyunda artış oldu. Oyu artmayan iki mahalleden birinde 40, diğerinde sadece 7 oy düşüşü oldu. CHP’nin yarışı önde tamamladığı mahalle sayısı 578. Kalanında AKP önde.
AKP’nin Sultangazi ve Sultanbeyli hariç tüm ilçelerde oyları azaldı. İlçelerde yeniden seçim olsa 28 ilçeyi CHP adayı kazanabilirdi. Sandığa gitmeyen CHP seçmeninde ciddi bir motivasyon artışı tespit edildi.
En iyi senaryoya göre fark yüzde 8.8 bekleniyordu
Seçim öncesi CHP’ye gelen anketler ortalama yüzde 7 fark gösteriyordu. Kararsızların dağılımına göre en kötü senaryo yüzde 3.8, en iyi senaryo yüzde 8.8 fark olarak değerlendiriliyordu. Ancak seçim en iyi senaryonun da üzerinde, yüzde 9.2 farkla sonuçlandı.
Seçim başarısının getiren nedenler
49 partilinin konuştuğu toplantıda başarının nedenlerine dair çok sayıda tespit yapıldı. Buna göre başarının ana faktörlerinden biri CHP’nin sosyal demokratları, milliyetçi demokratları, muhafazakar demokratları ve Kürt demokratları bir araya getiren, birleştiren “Kılıçdaroğlu yaklaşımı” oldu.
Kurulan demokrasi ittifakının yanı sıra ekonomik krizden ötürü hükümetin politikalarından memnuniyetsiz kesimlerin oyları ve ekonomik sorunlara çözüm öneren projeler ile sosyal politikalar da sonuçlara etki etti. Seçim sürecinde Karadenizli seçmene Pontus yakıştırması, Ordu Valisinin haksız muamelesi ve mazbatanın alınması ile ortaya çıkan mağduriyet etkisi de oy farkını açtı.
Kılıçdaroğlu: Bu oyların hepsi bizim oyumuz değil
Toplantıya katılan partililerin aktarımına göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul seçim sonuçlarının olumlu olduğunu ama asıl bundan sonra çok çalışılması gerektiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, “Bu oyların tamamı bizim oylarımız değil. CHP’nin yanı sıra burada İyi Parti, HDP, AKP, MHP’nin de oyları var. Önemli olan bize gelen oyların, verilen desteğin sürdürülebilir olması, bu oyların kazanılması. Sorunları çözücü yaklaşımla çalışmalıyız. Toplumu kucaklayıcı bir politika ve söylem içinde olmalıyız” dedi.
HDP seçmeni için hassasiyet uyarısı
Toplantıda Kürt seçmenin desteğine dikkat çeken konuşmalar oldu. Bazı üyeler sahada dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili aldıkları eleştirileri aktardı. Bu eleştiriler arasında HDP’nin 31 Mart’taki tavrına dönük söylem düzeyinde yeterli karşılığın verilmediğini söyledi. Kürt sorununa çözüm üretmek konusunda talepler ve beklentiler dile getirildi.
"Halk kredi açtı, güven sağlarsak sonraki seçimde iktidarız"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun yerel seçimlerde kazanılan çok sayıda belediyeye dikkat çekerek, “Büyük bir sorumluluk yüklendik. Tabiri caizse bize önemli bir kredi açıldı. Şimdi vatandaş bizi izleyecek. Yereldeki çalışmalarda biz Türkiye’nin sorunlarını çözeceğimiz yönünde güven sağlarsak önümüzdeki ilk seçimde iktidar oluruz. Ülkenin sorunlarını çözme noktasında yetki alırız. Başarısız olursak bunun bedeli hem bize hem de Türkiye’ye çıkar” dedi.
"2024’te kazanırsak kendimizi başarılı sayacağız"
CHP yönetme yetkisi aldığı illerdeki belediyeleri genel merkezde oluşturulan kurullar aracılığıyla izlemeye alacak. Belediyelere proje, hukuk, bütçe konularında destekler sunulurken devamlı olarak da halktaki karşılıkları ölçülecek.
1989 sendromunun bir daha yaşanmaması için her türlü katkıyı sunacak olan genel merkezin üç öncelikli konusu olacak. Belediyeler israftan kaçınacak, kayırmacılığa izin verilmeyecek, atamalarda liyakatsizlik olmayacak. Bir CHP yöneticisi toplantıda seçim sonuçlarıyla ilgili “biz kazandık” yaklaşımı olmadığını belirterek, “2024 yılında yapılacak yerel seçimde tekrar kazanırsak işte o zaman kendimizi başarılı sayacağız. O zaman biz kazandık diyeceğiz” dedi.