Gündem

CHP'den 'Kaftancıoğlu' teklifi: Dava açma süresi 6 ayla sınırlandırılsın

Kanun gerekçesinde, mevcut yasal uyumsuzluktan doğan bu durumun, uygulamada ciddi hak ihlallerine sebep olduğunun altı çizildi

30 Eylül 2019 12:49
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Twitter hesabından 7 yıl önce yaptığı paylaşımlar nedeniyle 9 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilmesi, ana muhalefet partisini harekete geçirdi. CHP’nin hukukçu vekillerinden avukat Mahmut Tanal, Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarındaki paylaşımlar, fikir beyanını içeren her türlü internet yayını, internet gazeteciliği kapsamında işlenen suçlar açısından dava açma süresinin, 5187 sayılı Basın Kanunu ile süresiz yayınlar için öngörülen 6 aylık süre ile sınırlandırılması için kanun teklifi hazırladı.
 
CHP’li Tanal’ın TBMM Başkanlığı’na sunduğu teklifin gerekçesinde, fikir beyanı için kullanılan Twitter, Facebook vb. sosyal paylaşım sitelerinin niteliği itibarıyla bir “basın ve yayın yolu” olarak kabul edildiğini, bu sosyal paylaşım siteleri üzerinden işlenen suçlar için Basın Savcılığının görevlendirilmesinin bunun somut ve basit bir örneği olduğu hatırlatılarak, “Hal böyle iken; 5187 Sayılı Basın Kanunu ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında mevcut farklı düzenlemelerin uygulamada ciddi sıkıntılara sebep açtığı açıktır. Nitekim internet ortamında (basın yolu ile) işlenen bir suç açısından Basın Kanunu kapsamında dava açma süresi 6 ay iken; Türk Ceza Kanunu kapsamında bu süre suç tiplerine göre dahi farklılık göstermekte olup süresiz bırakıldığı haller dahi mevcuttur” denildi.

"Yıllar önceki paylaşımlar baskı unsuru olarak kullanılıyor"

Mevcut yasal uyumsuzluktan doğan bu durumun, uygulamada ciddi hak ihlallerine sebep olduğunun altının çizildiği gerekçede, yıllar önce Twitter, Facebook ve Instagram’da yapılan paylaşımların vatandaşlar üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanıldığına dikkat çekilerek, “Basın Kanunu; süresiz yayınlara karşı açılacak olan davalar için süreler düzenlenirken esas amaç, yayınlanmış olan eserin ya da yapılmış olan paylaşımın uzun yıllar boyunca eser ya da paylaşım sahibi açısından bir baskı unsuru olarak kullanmasının önüne geçilmesi isteğidir. Nitekim uygulamada yıllar öncesinde internet ortamında yayımlanmış olan bir yazı, vatandaşlar üzerinde adeta birer tehdit ve baskı unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda Basın Kanunu kapsamında; süresiz yayın sayılan internet ortamında yapılan yayımlara ve fikir beyanlarını içerir paylaşımlara ilişkin olarak, Basın Kanunu’nun uygulanması gerektiği, bu şekilde gerek farklı yasal düzenlemelerin gerekse de bireylerin Anayasal ve Yasal hakları açısında zorunlu bir gerekliliktir” ifadeleri kullanıldı.

"Dava açma süresi 6 ayla sınırlandırılmalı"

Yıllar öncesi yapılan bir paylaşımdan dolayı bireylerin soruşturma, kovuşturma ve hatta cezalarla karşı karşıya kalmasının açık bir şekilde insan hakkı ihlali olduğunun vurgulandığı teklifin gerekçesinde şöyle devam edildi:

“Uygulamada Twitter, Facebook gibi basın yolu kabul edilen, şahsi fikir beyanlarında bulunulan platformlar kapsamında yapılan paylaşımın süresiz yayın olarak kabul edilerek Türk Ceza Kanunu veya Basın Kanunu kapsamında suç olarak kabul edilen yayımlar hakkında da yine aynı şekilde Basın Kanunu kapsamında 6 ay içerisinde dava açılması gerekmektedir. Nitekim yukarıda da açıklandığı üzere basın-yayın organı kabul edilen Twitter, Facebook vb. fikir beyanlarında bulunulan platformlarda paylaşılan fikir açıklamaları da niteliği itibariyle 5287 Sayılı Basın Kanunu kapsamında süresiz yayın olarak nitelendirilmektedir. Bu bağlamda Twitter, Facebook dahil internet siteleri üzerinden yapılan paylaşım ve yayınların 5287 Sayılı Basın Kanunu’na göre 6 içerisinde davasının açılması gerekmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen suçlar açısından; internet ortamında fikir beyanını içeren her türlü internet yayını veya internet gazeteciliği kapsamında işlenen suçlar açısından dava açma süresi, 5187 sayılı Basın Kanunu ile süresiz yayınlar için öngörülen 6 aylık süreyle sınırlandırılması gerekmektedir.”