CHP Kadıköy İlçe Örgütü ve Kadıköy'deki Sivil Toplum Kuruluşu(STK) temsilcileri, Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası bölgeye zamanında erişilememesini eleştirenlere yönelik uygulamaya tepki göstererek, “Hükümet istifa demenin suç sayıldığı günlerde biz Kadıköylüler, en gür sesimizle anayasal hakkımızı kullanacağız. Hükümet İstifa demek her yurttaşın hakkıdır ” açıklamasını yaptı.
Cumhuriyet'in haberine göre, Süreyya Operası önünde ellerinde taşıdıkları "Hükümet istifa", "Sağlıklı, Güvenli Barınma Haktır", "Sesimi duyan var mı?" yazılı dövizlerle toplanan vatandaşlar, yaşanan "baskının" dayanışma ile aşılacağını vurguladı. Kadıköy Belediye başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nın da katıldığı protesto eyleminde açıklamayı CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin yaptı. Narin'in açıklaması şu şekilde:
“Değerli Kadıköylüler, İstanbullular, CHP Kadıköy İlçe Örgütümüzün değerli yoldaşları; Aramızda bulunan demokratik kitle örgütleri, Hepiniz hoşgeldiniz. 6 Şubat sabahı depremle uyandık. Kahramanmaraş ve yakınındaki 10 ili etkileyen büyük bir afetle uyandık.
"Hala içme suyu bulamayan vatandaşlarımız var"
Kadıköy halkı ve tüm demokratik yapılar 17 Ağustosta yaşanan depremdeki dayanışma bilinci ve bilgisi ile hemen harekete geçti. Genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu herkes deprem bölgesine destek için çalışmaya başladı. Bugün hala depremin olduğu illerde enkaz altında kalan yakınlarının cansız bedenini almak için bekleyen yurttaşlarımız var. Bugün hala gece soğukta bekleyen evini kaybetmiş ya da evi hasarlı diye giremeyen ve çadır bekleyen yurttaşlarımız var. Bugün hala içme suyu bulamayan vatandaşlarımız var.
Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde partimizin CHP'li belediyeleri 6 Şubat gününden itibaren deprem bölgesinde halkımıza gereken desteği sağlamak için elinden geleni yapmıştır. Bu depremi yaşayan ülke halkına su, ilaç, giyecek, gıda ve çadır veremeyenler devleti yöneten AKP iktidarı ve Erdoğan saray rejimi bu arada neler yaptı?
"Devlet burada yok!"
Tam 22 yıldır toplanan 85 milyar tl deprem vergisi parasını depremde yıkılacak binaları yeniden yapmaya değil, köprü ve yol yapmak için beşli çetelere ve şirketlere dağıttı. Deprem vergileri nerede soruyoruz? Deprem bölgesinde güvenlik ve enkazda kalanlara yardım için askeri sahaya indirmeye korkarak halkın güvenliği sağlanamadı. AFAD ve Kızılay, organizasyon ve çalışma becerisi olmayan kişilerle halka yardım edemedi. Maraş'da, Hatay'da, Adıyaman'da ve toplam 10 ilde vatandaşlarımız "Devlet burada yok!" dedi. AKP Genel Başkanı ve AKP yönetimi bölgeye giden yardım araçarına el koydu. Stadlarda hükümet istifa diyen, spor müsabakası seyircilerini tehdit etti, spor kulüplerini tehdit etti.
"Televizyon kanallarını kapattı"
Halkın yaşadığı gerçekleri anlatan ve gösteren televizyon kanallarını kapattı. Bir aydır depremi yaşayan Hataylı elini yıkamaya ve içmeye su bulamıyor. Erdoğan imar barışı ile oy almak için gittiği Maraş'daki, Malatya'daki, Adıyaman'daki meydanlarda yıkılan binalar var. İşte Erdoğan, işte imar barışı.
"Kızılay, kendi halkına, halkımıza çadır ve yiyecek sattı"
155 yıllık, tüm dünyaya afet zamanı yardım eden Kızılay, 6 Şubat'da kendi halkına, halkımıza çadır ve yiyecek sattı. Bu bir utançtır. Bu, AKP iktidarı ve Erdoğan'ın utancıdır. Biz Kadıköy'de sokaklarda olacağız, Bahariye'de haykıracağız, Hükümet İstifa demek için. Stadlarda, sokaklarda, Hükümet İstifa demek her yurttaşın hakkıdır. Hükümet İstifa diyen yurttaşa saldıracağına, İstanbul Valisi, 52 bin öğrencinin can güvenliği için 93 okulu neden bugüne kadar depreme dayanıksız olarak eğitim sisteminde tuttunuz, onu anlatın. Tüm yurtseverlere bugün burada yanımızda oldukları için tekrar teşekkür ediyoruz. Dayanışma yaşatır. Cesaret özgürleştirir diyoruz."