Gündem

Bakan Suat Kılıç'ın evi gensoruluk oldu!

Bakan Kılıç, siyasi nüfuzunu kullanarak giderek değeri artan Altındağ Semtinde ucuza ev ve iki adet tarihi taşınmazı satın almak, adına evi alan kişiyi danışmanı yapmakla suçlanıyor

21 Mart 2012 16:36

 

 

Hülya Karabağlı

T24/ ANKARA

CHP,  ‘Eski Ankara’ olarak bilinen ve tarihi niteliğinden dolayı değeri giderek artan Altındağ Semti’nde, siyasi nüfuzunu kullanarak ucuza ev ve tarihi iki taşınmazı satın aldığı iddialarıyla Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç hakkında gensoru verdi. 

TBMM Başkanlığı’na verilen gensoru gerekçesinde, “ Suat Kılıç’ın günlerdir sessizliğini koruması ve mal ediniminin basit, sıradan bir hakkın kullanılması yolunda avukatı ve Altındağ Belediye Başkanı Veysel TİRYAKİ tarafından yapılan açıklamaların arkasına saklanması siyasi nüfuz kullanmaktan ve fırsatçılıktan pişman olmadığı izlenimlerini güçlendirmektedir”.

CHP, Ankara Milletvekili  Levent Gök ve arkadaşları tarafından  gensoru önergesinde  Başkent’in değişen  çehresiyle  cazibe merkezi haline gelen , eski Ankara olarak bilinen Altındağ Semti’ne ve Hamamönü’ndeki  restorasyon çalışmaları da aktarıldı. Siyasi etik vurgusuna yer verilen gensoru önergesi şöyle.

‘ Vatandaş yok pahasına evlerini sattı’

Altındağ Belediyesi, “Eski Ankara” olarak anılan Hamamönü mevkiinde ‘Talatpaşa Bulvarı Karacabey Hamamı ve Yakın Çevresi Sağlıklaştırma Çalışması ‘ projesi kapsamında 2007 yılından itibaren bir çalışmayı yürütmektedir.

 Eski evlerle dolu olan bölgede restorasyon kapsamına gireceğini bilmeden evlerini satan birçok yurttaşın yok pahasına evlerini ve işyerlerini satışa çıkartması, bölgede sistemli bir şekilde tapu devirlerinin artması, proje ilerledikçe el değiştirilen gayrimenkullerin değerinin fahiş bir şekilde yükselmesiyle, satanlar açısından ciddi mağduriyetler yaşanmış ve alanlar açısından haksız kazanç elde edilmesine yol açmıştır.

Anılan bölgede siyasi kimliği bilinen kişilerin de çeşitli yollarla gayrimenkul edindiği ortaya çıkmıştır.

Suat Kılıç’ın da restorasyon kapsamına giren bölgeden eski eser niteliğindeki iki parça taşınmazı satın aldığı öğrenilmiştir.

Konu Başbakana verilen soru önergesi ile siyasi iktidar yetkililerinin bilgisine sunulmuş, ancak herhangi bir yanıt verilmeyerek Suat Kılıç’ın yaptıkları kamuoyundan saklanmıştır.

 

'Bakan evini alan kişiyi danışmanı yaptı’

 

Suat Kılıç’ın 29.04.2009 tarihinde, her iki taşınmazın satışı için toplam 25.500 TL ödediği;  Bakan adına tapuda alışı vekâleten gerçekleştiren kişinin Altındağ Belediyesi Tarihi Alanları Koruma Şube Şefi Alpaslan Ekinci, satışı gerçekleştiren kişinin ise Bakan’ın nikah şahitliğini yaptığı ve Bakanlık bünyesinde danışmanlık ve Bakan’ın atamasıyla Türkiye Dijital Oyunları Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olan Erbil Yiğitbaş olduğu ortaya çıkmıştır. Erbil Yiğitbaş’ın da anılan gayrimenkulleri çok kısa bir süre önce satın alması işlemlerdeki muvazaayı net bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Evlerin ucuza satın alınması ve hemen arkasından Belediyece restore edilerek muazzam bir bedel artışı sağlanması, siyasi nüfuz kullanılarak haksız kazanç elde edilmesi, hangi evin restore edileceğini bilen projeden sorumlu bir belediye bürokratının bu alış verişe aracı olması siyasetçiye ve devlete olan güveni büyük ölçüde zedelemiş, siyasetçi, bürokrat ekseninde kurulan işbirliğinin ne denli büyük boyutlara ulaştığını gözler önüne sermiştir.

 

‘Bakanın sessizliği basit bir mal edinimi gibi gösterme çabası'

 

Suat Kılıç’ın günlerdir sessizliğini koruması ve mal ediniminin basit, sıradan bir hakkın kullanılması yolunda avukatı ve Altındağ Belediye Başkanı Veysel TİRYAKİ tarafından yapılan açıklamaların arkasına saklanması siyasi nüfuz kullanmaktan ve fırsatçılıktan pişman olmadığı izlenimlerini güçlendirmektedir.

Siyasetçilerin ve kamu görevlilerinin her kademede iş ve çıkar ilişkilerinden uzak kalması temiz toplum ve temiz siyasetin ön koşuludur.

Siyasetçi, toplumdan ve kamudan herhangi bir pay alma arayışı içerisinde olamaz. Siyasetçi topluma bir şeyler kazandırma arayışı içerisinde olan kişidir. 

Siyasetçilerin çıkar ilişkilerine girmesi, siyaset kurumuna ve siyasetçiye olan güveni yok edeceği gibi, demokrasiyi çürütür ve toplumu da yozlaştırır.     

İktidardaki siyasal partinin gücünü ve yetkisini kullanarak kamu bürokrasisi ile ilişkiler kurup, bunu kişisel menfaat ve ranta dönüştürmesi kabul edilebilecek bir tablo değildir.    

Bakan Suat Kılıç’ın siyasi etik ve davranışa sığmayan bir yolla restorasyon yapılan bir bölgede, değeri artacağı kesin olan taşınmazları, ucuza, danışıklı yollarla edinmesi siyasi nüfuzunu kullandığını göstermektedir.

İç tüzükte gensoru:

Gensoru önergesi, bir siyasî parti grubu adına veya en az yirmi milletvekilinin imzasıyla verilir. Gensoru önergesi, verilişinden sonraki üç gün içinde Başkanlıkça bastırılarak üyelere dağıtılır.

Gensoru önergesi beş yüz kelimeden fazla ise, imza sahipleri beş yüz kelimeyi geçmeyecek bir özeti bu önergeye eklemek zorundadırlar. Genel Kurulda bu özet okunur. Gensoru görüşmeleri Anayasanın 99 uncu maddesi hükümlerine göre yapılır.