Gündem

'Cemevlerine hukuki bir statü tanınacak'

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, "Cemevlerine hukuki bir statü tanınması konusu, toplantıdan oy birliği ile çıkacak konular arasında yer alıyor" dedi.

31 Ocak 2010 02:00
T24 - Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, "Cemevlerine hukuki bir statü tanınması konusu, toplantıdan oy birliği ile çıkacak konular arasında yer alıyor" dedi.


Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) başta olmak üzere, Alevi örgütleriprotesto ederek katılmadığı, Kızılcahamam’da düzenlenen 7. Alevi Çalıştayı’nda Diyanet İşleri Başkanlığı ve cemevlerinin konumu, Alevi inanç önderleri, zorunlu din eğitimi konuları ele alınıyor. Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, çalıştayın ilk günü bazı katılımcıların "Boşuna mı geldik? Burada boş sözler mi dinlemek zorunda kalacağız?" yönünde kaygıları olduğunu ancak üç günlük çalışma sonunda Türkiye’de bir çok ezberin bozulabilme ihtimalinin olabileceğinin görüldüğünü söyledi. Gündemde yer almayan Alevilere genel bütçeden pay ayrılması konusunun da tartışıldığını ve ittifaka doğru gidildiğini dile getiren Doğan, bu konunun gündeme alınmasının eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç tarafından önerildiğini anlattı. Çalıştayda din öğretmenlerinin ehil şekilde yetiştirilmesi konusunda da oy birliği sağlandığını belirten Doğan, "Cemevlerine hukuki bir statü tanınması konusu da toplantıdan oy birliği ile çıkacak konular arasında yer alıyor" dedi. Doğan, çalıştayın Alevi-Sünni meselesini "mesele" olmaktan çıkararak birbirlerini zenginleştirebilecekleri bir konu olarak algılama umudu doğurduğunu kaydetti.


"Münferit sesler çıksa da... "

Dünya Ehl-i Beyt Başkanı Fermani Altun, çalıştayda verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlarken, yüzyıllardır sorunlarının çözümünü bekleyen Alevi toplumunun devlet tarafından dinlenilmesinin kendilerinde "heyecan ve umut" yarattığını söyledi. Cemevlerinin yasal statüye kavuşması, Alevilerin inanç önderlerini yetiştirmesi, Alevilik konusunda araştırma yapan enstitülerin açılması, Diyanet İşleri Başkanlığının tüm inanç kesimlerini içine alacak şekilde konseye dönüştürülmesi ve özerkleştirilmesi konusundaki görüşlerini dile getirdiklerini belirten Altun, bu konularda önemli ölçüde görüş birliği sağlandığını ifade etti. Altun, "Bu toplantıda Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcileri, bizden daha ileri düzeyde bu konuların çözümlenmesiyle ilgili görüşlerini ifade etti. Bu çok sevindirici bir olay" diye konuştu. "Türkiye tarihinde ilk kez böyle toplumsal bir mutabakat sağlandığına" işaret eden Altun, "Alevi sorunlarının çözümünde hiç bir sorunun kalmadığını, münferit sesler çıksa da bunların sonucu değiştirmeyeceğini" kaydetti.


"Türkiye, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu yapısıyla AB'ye giremez"

Gazeteci yazar Oral Çalışlar, çalıştayın "devletin Aleviliği resmi olarak tanıdığının göstergesi olduğunu" söyledi. Gündemdeki konuların bir çoğunda ittifak sağlandığını belirten Çalışlar, bunlardan birinin de zorunlu din dersleri olduğunu bildirdi. "Zorunlu din dersleri devam edecekse içeriğinin bilimsel olması, tüm din ve mezheplere eşit uzaklıkta bulunması konusunda görüş birliğine varıldığını" anlatan Çalışlar, "Vatandaşlar, kendi inancı doğrultusunda bir eğitim istiyorlarsa örneğin sure ezberletmek ya da semah öğretmek bu başvuru şeklinde olmalı. Devlet bu insanlara hizmet vermeli, şeklinde konsensüs oluştu diyebiliriz" diye konuştu. Diyanet’in bu haliyle demokratik bir ülkeye uygun bir statüde olmadığı, siyasetin ve devletin egemenliğinden çıkarılması gerektiği fikrinin çalıştaya hakim olduğunu belirten Çalışlar, eski Diyanet İşleri Başkanı Altıkulaç’ın "Türkiye, Diyanet İşleri Başkanlığının bu yapısıyla AB’ye giremez" şeklinde bir değerlendirmede bulunduğunu aktardı. Cemevlerinin Alevi toplumu tarafından fiilen bir ibadet merkezi olarak faaliyetini yürüttüğü konusunda katılımcıların görüş birliğine vardığını söyleyen Çalışlar, buna en iyi statünün nasıl bulunacağı konusunun da öğleden sonra görüşüleceğini kaydetti.


"Bu çalışmayla ilgili dedikodular da duyacağız"

Sanatçı Arif Sağ ise bin yılda oluşturulan birikimin üç günde aşılmasının zor olduğunu dile getirerek "Ancak üç günde bin yıllık birikimin yanlışlığı anlaşıldı. 800 yıldır Anadolu’da yaşayan bu topluluğa baskı uygulandı, hakları verilmedi. Onlar bir inanç boyutunun içinde görülmedi diye bir kanaat doğdu. Ben bunu barışın işareti olarak algılıyorum" değerlendirmesinde bulundu. Bu sürecin Alevileri ve Sünnileri rahatlattığını dile getiren Sağ, çalıştayların devam etmesi yönünde bir görüş oluştuğunu bildirdi. "Bu çalışmayla ilgili dedikodular da duyacağız. Olanlar olmayanları, olmayanlar olanları karalayacak. Bunları dikkate almamak, ciddiye almamak lazım" diyen Sağ, "yarınki resmi durumun" dikkate alınması gerektiğini söyledi. Sağ, "cemevlerinin kapısına cemevi ismi rahatlıkla yazılacaksa zorunlu din dersleri yerine seçmeli din dersleri başlayacaksa sürecin başarılı olduğunu ve Alevilerin çeşitli kazanımlar elde ettiğinin söyleneceğini" kaydetti. Arif Sağ, "Şu anda gelinen nokta, yarınlara umutla bakılacak bir nokta. İşi sıkı tutarsak her iki toplumun menfaatine sonuçlar çıkacak" dedi.