Gündem

Cemaata karşı düğmeye basıldı; 'Gülen Çalışma Grubu' mu kurulacak?

Rekor uzunluktaki MGK’nin ardından Gülen Cemaati ‘illegal yapılanma’ tanımıyla 'Kırmızı Kitap'a giriyor

01 Kasım 2014 12:44

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ilk kez toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), irticai faaliyetlere karşı ağır yaptırım kararlarının alındığı 9 saatlik tarihi 28 Şubat MGK’sinin rekorunu kırdı. 10 saat 25 dakika süren toplantıda, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının ardından “paralel yapılanma” olarak Erdoğan’ın hedefine oturan Gülen cemaatının faaliyetlerinin, “kırmızı kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB), “illegal iç ve dış yapılanma” tanımıyla “tehdit” olarak girmesi için düğmeye basıldı. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nin koordinasyonunda, kurumlardan alınacak görüşler doğrultusunda, MGSB’nin güncellenerek önümüzdeki MGK toplantısında ele alınması bekleniyor. Paralel yapılanmanın MGSB’ye girmesi ile birlikte 28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı’nda kurulan “Batı Çalışma Grubu - BÇG” gibi çalışma gruplarının tüm kurumlarda oluşturulacağı belirtiliyor.

MGK’nin üç kez ara verilerek, dün gece yarısı biten toplantısının ardından kamuoyuna yapılan açıklamada, Gülen Cemaati’nin devlet içindeki faaliyetleri ile mücadele edileceğinin altı çizildi.

 

Okulları mercek altında

 

Barkın Şık’ın Cumhuriyet’teki haberine göre, MGK açıklamasında, “MGK’de, milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlar ile yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” denildi. Kaynaklar bu açıklama doğrultusunda, MGSB’nin güncellenmesi için düğmeye basıldığını bildirdi. Gülen Cemaati’nin yurt içi ve dışındaki okullarının Milli Eğitim Bakanlığı’nca mercek altına alınacağı belirtildi.

 

En gizli yönerge

 

Devletin en önemli ve gizli yönergesi olan MGSB’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri ve hedefleri, bu hedeflere ulaşılabilmesi için izlenecek güvenlik-savunma siyasetine ilişkin esaslar yer alıyor. MGK Genel Sekreterliği, şimdi belgenin güncellenmesi için, Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri, Genelkurmay, İçişleri ve MİT başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini derleyerek MGK’ye sunacak. Yeni MGSB, MGK’de uygun görülürse, yürürlüğe girmesi için Bakanlar Kurulu’na gönderilecek. Onaylanan belgenin uygulanmasından hükümet sorumlu olacak.

 

TÜMAS’a da girecek

 

MGSB’nin Bakanlar Kurulu’nun onayını alması ile birlikte, 28 Şubat sürecindekine benzer gelişmelerin yaşanacağı öğrenildi. 28 Şubat’ta, irticai faaliyetlerin öncelikli iç tehdit olarak kabul edilmesinin ardından, bu karar askerin temel güvenlik doktrinini belirleyen Türkiye’nin Milli Askeri Stratejisi (TÜMAS) belgesine girmişti. Bu belgede, Bakanlar Kurulu’nun direktifi doğrultusunda iç ve dış tehdide karşı askerin alması gereken önlemler yer alıyor. 28 Şubat’ta kurulan Batı Çalışma Grubu (BÇG) da TÜMAS’a dayanılarak kurulmuştu. MGSB’ye dayanılarak hazırlanan TÜMAS ile en küçük birliklere kadar da alınması gereken tedbirlere ilişkin emirler veriliyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın yanı sıra, İçişleri, Dışişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlarda da MGSB’de yer alan tehditler doğrultusunda eylem planları ve çalışma grupları oluşturacağı belirtiliyor. Kurumların “paralel yapılanmaya” ilişkin çalışmalarının ise Başbakanlık içinde kurulacak “Takip Koordinasyon Merkezi”tarafından izleneceği belirtiliyor.

 

Peşmergenin şovu

 

Toplantının diğer önemli gündem maddesi ise Çözüm Süreci devam ederken PKK’nin gerçekleştirildiği “şehir infazları” oldu. MGK’de, IŞİD’in Suriye ve Irak’taki faaliyetleri ile Kobani’deki gelişmeler de ele alındı. Koalisyon güçlerinin IŞİD’e karşı gerçekleştirdiği hava operasyonlarının sonuçları ile Türkiye’nin ABD ile yaptığı pazarlıklar da bu kapsamda ele alındı. Peşmergenin Türkiye üzerinden“şov” yaparak geçmesine ilişkin rahatsızlık da MGK’de dile getirildi. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, bu konuyla ilgili olarak da, “MGK’de, terörle çok boyutlu mücadele kapsamında sürdürülen çözüm süreci ele alınmış, sürecin oluşturduğu olumlu atmosferi ve huzur ortamını bozmaya yönelik provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma konusundaki kararlılık teyit edilmiştir. Suriye’de dördüncü yılını tamamlamak üzere olan çatışma ortamının ülkemizin ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına yönelik yansımaları, bu konudaki bölgesel ve uluslararası yaşanan son gelişmeleri de içerecek şekilde müzakere edilmiştir” denildi.

 

Akdeniz’deki menfaatler

 

MGK’nin bir diğer önemli gündem başlığı ise GKRY’nin ilan ettiği deniz yetki alanlarında yaptığı sondaj çalışmaları oldu. Deniz yetki alanları başta olmak üzere Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin gözden geçirildiği belirtilen açıklamada, “Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı içinde ve garantör ülke olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ruhsatlandırdığı sahalardaki hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her türlü tedbirin önümüzdeki dönemde de kararlılıkla alınacağı belirtilmiştir” değerlendirmesinde bulunuldu.

 

İrtica tehdit olmaktan çıkmıştı

 

1960 darbesinin ardından Anayasal bir kurum haline gelen Milli Güvenlik Kurulu, MGSB’yi rutin olarak 5 yılda bir gözden geçiriyor. Tehdit ve düşman tanımları değiştikçe kırmızı kitaplar da değişiyor. MGSB sırasıyla, 1964, 1969, 1973, 1984, 1991, 1997, 2001, 2005 ve son olarak da 2010 yılında yıllarında yenilendi. MGSB’nin hukuksal dayanağı olarak 12 Eylül Anayasası’nın 118. maddesi ve 2945 sayılı Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Yasası gösteriliyor.

AKP Hükümeti döneminde iki kez güncellenen MGSB’den “aşırı sağ” 2005 yılında, “irticai faaliyetler” ise 2010 yılında tehdit olmaktan çıktı. Erdoğan’ın Ocak 2005’te verdiği talimat doğrultusunda da MGSB 100 sayfadan 25 sayfaya indirilmişti. Belgenin, ekleri olan İç Güvenlik ve Dış Güvenlik eylem planları da kaldırılmıştı.