Türkiye yazarı Cem Küçük, Barış Pınarı Harekâtı'na dair komedyenlere "Gerçekten Barış Pınarı Harekâtı için ne düşünüyorsunuz? Merak ediyorum!.." sorusunu yöneltti.
"Ağaç duyarlılığıyla bilinen diğer sanatçılar ve şovmenler. Seslerini duyabiliyor muyuz?" diyen Küçük, "Millî güvenlik ve sanatçılarımızın duruşu" başlıklı köşesinde şunları yazdı:
Türkiye Cumhuriyeti devletinin şakası olmadığını artık herkes anlamıştır. Silahlı Kuvvetlerimiz ve Suriye Millî Ordusu dün saat 16.00 itibarıyla Fırat’ın doğusunda bulunan PKK-YPG/PYD terör örgütüne karşı "Barış Pınarı" operasyonunu başlattı. Allah yardımcıları olsun, ayaklarına taş değmesin.
Operasyon hazırlıkları sürerken gerek sosyal medyada gerekse yazılı-görsel medyada, “Türkiye ABD’den izin almadan giremez, Suriye bataklığından çıkalım” yazanlar şimdi ne düşünüyorlardır acaba? Türkiye gibi güçlü bir ülkenin birilerinden izin almaya ihtiyacı yoktur, biz ABD ile müzakere ederiz, karşılıklı çıkarlarımızın örtüştüğü noktalarda anlaşıp örtüşmediği noktalarda ise ortada bir yerde kalırız.
Neticede Trump askerlerini güneye çekti ve devletimizin sahada olduğu kadar masada da ne kadar güçlü olduğunu ispat edercesine hızlı bir şekilde kararlarını uygulamaya koydu.
Anlayacağınız, istediğimizi önünde sonunda almayı başardık.
Peki operasyonun ucu nereye kadar uzanacak? Hemen cevap verelim: Devletimizin ve milletimizin ulusal güvenliği hangi noktada-bölgede tehdit altındaysa oraya kadar gidecek... Bugün Tel Abyad ve Resulayn, seçilen iki ana merkez. Yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Menbiç’ten Irak sınırına kadar.
Nerede tehdit varsa arayıp bulup başını ezeceğiz. Bunlar çocuk oyuncağı işler değildir, televizyonlarda her akşam temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp konuşulan, birbirinin aynısı kısır tartışmalar da artık sona ermelidir. Türkiye, güvenliğinin nereden başlayıp nerede biteceğini kendisi takdir edecek ve ona göre planlarını uygulamaya koyacaktır. Milletimizin takdiri de isteği de bu yöndedir.
Millet demişken… Milletin askerleri, polisleri, bakanları, siyasetçileri ulusal güvenlik için kellelerini koltuğa alıyorlar peki milletin “sanatçıları” ne yapıyorlar?
Misal Cem Yılmaz. Misal ağaç duyarlılığıyla bilinen diğer sanatçılar ve şovmenler. Seslerini duyabiliyor muyuz? Herhangi bir tweetlerini gördük mü? Çevreyle, toplumsal açıdan infial oluşturan olaylarla ilgili demiri tavında döven bu arkadaşlar, konu ulusal güvenlik olunca nereye kayboluyorlar?
Hatırlayalım, 2001 yılında Ocean’sEleven filminin dünyaca ünlü yıldızları, sırf ABD ordusuna moral olsun diye İncirlik Üssü’nü ziyaret etmişlerdi. Aralarında kimler mi vardı? George Clooney, Brad Pitt, Julia Roberts, Andy Garcia… Hepsi dünyanın en bilindik aktörleri-aktrisleri. Dünya kadar paraları var, kendilerini tanımayan yok. Ama sırf ülkelerinin güvenliğini ilgilendiren konuda ihtiyaç duyuldu diye filmlerinin galasını ülkelerinden binlerce km uzaklıktaki bir askerî üsse yapabilecek kadar vatansever hisler taşıyorlardı. Üstelik bu oyuncuların tamamı Demokratları destekliyordu.
Barış Pınarı Harekâtı başka bir ülkenin güvenliği için mi düzenleniyor? Sınırlarımızın korunması için düzenlenen bir askerî harekâta destek vermek neden ağır geliyor? Çok samimi duygularla soruyorum. Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Beyazıt Öztürk ve diğerleri. Gerçekten Barış Pınarı Harekâtı için ne düşünüyorsunuz? Merak ediyorum!..