Gazeteci, spor yorumcusu ve Fanatik yazarı Cem Dizdar, Süper Lig'in 7. haftasında oynanan Beşiktaş-Trabzonspor maçının ardından Jose Sosa'nın maliyetine dikkati çekti. Beşiktaş karşısında oldukça fazla pas hatası yapan Arjantinli futbolcu için Dizdar, "O kadar para saçmaya değer miydi?" yorumunu yaptı.
Dün akşam oynanan maçın ligin seviyesinin üstünde bir mücadeleye sahne olduğunu vurgulayan Cem Dizdar, Olcay Şahan'ın eski takımına gol atmasını ve eski Fenerbahçeli Jeremain Lens'in önce gol atıp sonra kaçırmasını 'ironik' olarak yorumladı.
Cem Dizdar'ın 2 Ekim 2017'de Fanatik'te "Seviye üzeri maç" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Ne açıdan bakarsanız bakın, lig seviyesinin üzerinde bir mücadele izledik. Ucuza satılan (!) Olcay, eski takımına gol attı. Fenerbahçe’den ‘kapılan’ Lens önce attı, sonra kaçırdı. Rodallega da ilk dokunuşta golü buldu
Takım omurgasındaki üç temel eksiğe bir de Cenk Tosun’u ekleyen Şenol Güneş sahaya sürdüğü onbirle rakibe adeta, ‘’Bu bizim için sıradan bir maç’’ mesajı vermeye niyet etmişti. Hızını ve temposunu koruyabildiği sürece ligin en sükseli takımı olan Beşiktaş açısından sahaya kimle çıkarsa çıksın düzen her daim belirlidir. Oyuna ritm katabildiği sürece oyuncular da bireysel performanslarını zorluyor. Bu da onların savunma konusundaki en büyük avantajına dönüşüyor. Talisca’nın düşünüp taşınılarak attığı gole kadar savunmada sıkıntı yaşamamalarını da buna bağlayabiliriz. Lakin kart görme pahasına bol faul yaparak topu ele geçiren Trabzon, Beşiktaş’tan 200 bin Euro’ya aldığı (!) Olcay Şahan’ın golünden sonra bir anda oyuna da ortak oldu. Çünkü onlar da ‘doğrundan savunma’ yerine başta Burak olmak üzere öne oynayarak ‘rakibi savunmaya itme’ düzenine geçince roller değişti. Tedirginlik o kadar açıktı ki, topun takımda kalması için öne oynayamadığından geriye oynayan Necip tribünlerin homurtusuna maruz kaldı. Oysa doğrusu Necip’in yaptığında...
Oyunu hızlandırınca...
Devreye önce Medel/Gökhan ardından da etkisiz kalan Negredo ile Cenk’i değiştirerek başlayan Beşiktaş başlarda bocalasa da oyunu hızlandırmayı başardığı ilk pozisyonda Lens ile golü buldu. Yanal’ın golü yedikten sonra yaptığı iki değişiklik oyuna yeni bir hava kazandırdı. Topu kapınca doğrudan rakip ceza sahasını hedefleyen Castillo’ya, Yusuf Yazıcı da eklenince oyuna yeniden denge geldi. Önce Lens göndermesi gerektiği Cenk’e atmadı topu. Döndü az önce giren Rodellega topu ilk dokunuşuyla golü yaptı...
Karşılığı bu mu olmalı?
Neresinden baksanız her anlamda lig seviyesinin üzerinde bir maç izledik!.. Öyle ki futbolun her tür ironisi vardı.. Ucuza satılan (!) Olcay eski takımına gol attı.. Fenerbahçe’den ‘kapılan’ Lens önce attı sonra kaçırdı. O kaçırınca, ‘Türkiye’nin mecburi golcüsü’ Rodallega ilk dokunuşta golü buldu!.. Sonra o da son anda karşı karşıyayı kaçırdı!. Ancak elbette sormak gerek; ‘’Bu kadar harcamanın karşılığı bu mu olmalı?’’ Örneğin, Jose Sosa!.. O kadar para saçmaya değer miydi? Okay Yokuşlu takımının en iyisi görünüyorsa topu kazanıp aktardığı Sosa’nın sıradanlığını nasıl açıklamalı?