Gündem

Çeber davasında devlet kabul etti, zanlılar reddetti

İşkenceden öldüğünü devletin bile kabul edip özür dilediği Engin Çeber davasının ilk duruşmasında sanıklar suçlamaları kabul etmedi.

22 Ocak 2009 02:00
İşkenceden öldüğünü devletin bile kabul edip özür dilediği Engin Çeber davasının ilk duruşmasında yargılanan cezaevi görevlileri: Biz dokunmadık, kendisini sandalyeyle yere attı.

Engin Çeber ve 3 arkadaşı, 28 Eylül 2008 tarihinde İstanbul Sarıyer’de izinsiz basın açıklaması yaparken gözaltına alındı. Daha sonra tutuklanarak götürüldüğü cezaevinden ise ölüsü çıktı. Çünkü daha gözaltına alınır alınmaz polis otosunda başlayan işkence zinciri, karakolda sürmüş, cezaevinde ise onu ölüme götürecek kadar ağırlaşmıştı.

60 kişi yargılanıyor

Engin Çeber’in, Metris Cezaevi’nde “işkence” ve “kötü muamele” sonucu öldüğü iddiasıyla 39 infaz koruma memuru, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ile bir doktor hakkında dava açıldı. İşte dün bu işkence davasının ilk duruşması yapıldı. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 6’sı tutuklu 41 sanık katıldı. Çeber’e ‘işkence görmemiştir’ raporu verdiği için ’evrakta sahtecilik’ten yargılanan cezaevi doktoru ile İstinye Karakolu’nda görevli sanık polisler ise duruşmaya gelmedi.

‘Abi gibi davrandık’


Savunmasını yapan 6 tutuklu şüphelinin hepsi de işkence yapmadıklarını ve kötü muameleyi görmediklerini iddia etti. Görevi kötüye kullanmakla suçlanan Metris Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu, daha önce F tipi cezaevlerinde çalıştığını belirterek kendisini ”Üzücü bir hadise, bu nedenle herkese başsağlığı diliyorum. İşkence bir insanlık suçudur. Varsa böyle bir suç ortaya çıkartılsın. Siyasi suçlunun ne olduğunu ve nasıl davranılması gerektiğini biliyorum. Ben onlara ağabey ve baba gibi sarılmışımdır. Ellerimle su bile vermişimdir. Hapishane yetimhaneden beterdir. Çeber’in darplı olarak cezaevine alınması ve koğuşa yerleştirilmesi benim mesaimde olmadı. Engin Çeber’e yönelik kötü muameleyi görmedim“ sözleriyle savundu. Müdahil avukatı Selçuk Kozağaçlı, bir koğuştaki sayımın ne kadar sürdüğünü sordu. Karaosmanoğlu yaklaşık yarım dakika sürdüğünü söyleyince Avukat Kozağaçlı, ”Peki personel neden 14 dakika 37 saniye içeride kaldı?“ diye sordu.

’Sorunlarını dinledik’

Kozağaçlı buna “Bazen sorunları olanlar dinleniyor“ diye cevap verdi. İnfaz Koruma Başmemuru Selahattin Apaydın da sayım için koğuşa gittiklerinde Çeber’in sandalyede oturduğunu ve siyasi tutuklu olduğu gerekçesiyle ayağa kalkmayı reddettiğini anlattı: ”Sayım bir taraftan devam ederken, biz de onu ayağa kalkması için ikna etmeye çalışıyorduk, sonra amirimiz Yılmaz Aydoğdu ’Olmaz böyle şey, ayağa kalkması lazım’ diyerek bizden onu ayağa kaldırmamızı istedi. Biz kollarından tutarak ayağa kaldırmaya çalıştık, ani bir refleksle kendini geriye attı ve oturduğu sandalyeyle birlikte sırtüstü yere düştü. Aydoğdu ’Siz sayıma devam edin, biz ikna ederiz’ deyince dışarı çıkarak diğer koğuşların sayımına devam ettik. Ben kimseye ne işkence ne de kötü muamele yaptım. Başkasının yaptığını da görmedim.”

‘Hangi mevzuatta var?’

İnfaz koruma memurları Yavuz Uzun, Murat Çişe, Sami Ergazi ve Nihat Kızılkaya da işkence ve kötü muamele iddialarını kabul etmeyerek suçlamaları reddetti. Avukat Selçuk Kozağaçlı, sanık Murat Çise’ye, “Koğuş sayımı yapılırken ayağa kalkılması gerektiği hangi mevzuatta var?” diye sordu. Çise ise “Biz amirlerimizin emrine göre hareket ederiz. Mevzuatta olup olmadığını bilmiyorum” dedi. Duruşma tutuksuz sanıkların savunmalarına devam edilmesi için bugün saat 10.00’a ertelendi.

Adliye önünde izdiham oldu

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Van Barosu Başkanı Ayhan Çabuk, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneğinin de aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de duruşmayı izledi. Görevlilerin salonun kapısını bazı avukatlara kapatması tepkilere neden oldu.

Kardeşimin katillerine ‘Neden yaptınız’ dedim

DuruŞmaya Engin Çeber’in babası Ali Tekin ile ablası Şerife Çeber de katıldı. Davayı gözyaşları içinde izleyen abla Çeber, duruşmada yaşananları “Kardeşimin katillerini gördüm. Nasıl ağlamayayım. ’Neden yaptınız’ diye sordum. Hepsinin çocukları var. Hepsi ’Biz yapmadık’ dedi. İşkenceyi bu kadar kolay yapan çok rahat yalan da söyleyebilir. İki gün kardeşimin yanında olan bendim. Morlukları, vücudundaki izleri gördüm. Nasıl kolay yalan söyleyebiliyorlar anlamıyorum. Özrü kabul etmiyorum. Özür kardeşimi toprağın altından bana vermeyecek adalet istiyorum” sözleriyle anlattı.