Türkiye terörizm ile mücadelede Avrupa Birliği’ne ‘çifte standart’ suçlamasında bulundu. Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde Mali ve Bütçesel Hükümler faslının açılımı nedeniyle düzenlenen hükümetler arası konferansa katılmak üzere Brüksel’de bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, birbiri ardına gelen saldırılar ışığında Ankara’nın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize serbestisi için terör ile mücadele yasalarını değiştirmelerinin mümkün olmadığını kaydetti. Ankara hükümeti, muhalif isimlere baskı amaçlı da kullanılan terör ile mücadele yasalarını değiştirmeye yanaşmıyor. Ancak AB vize serbestisi için bu kriterde ısrar ediyor.
AB'yi ‘teröristleri cesaretlendirecek yeni talepler' konusunda uyaran Çavuşoğlu, Ankara’nın bu adımların terör ile mücadeleye yardımcı olmadığı kanısında olduğunu belirtti. Brüksel’deki toplantıya katılan Çavuşoğlu ile Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, ayrıca PKK destekçilerinin Avrupa başkentlerinde örgütün bayrakları ile gösteri yapıp bağış toplamasına izin verilmesini eleştirdi. Çavuşoğlu, “Bugün Avrupa Parlamentosu'nda DAEŞ'in paçavralarına izin verilmiyorsa PKK'nın paçavralarına da izin verilmemesi lazım. DAEŞ'in Avrupa içinde uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı yapmasına nasıl izin verilmiyorsa PKK'nın bu tür faaliyetlerine de göz yumulmamalıdır.” ifadelerini kullandı. “Terör örgütleri arasında ayrım yapılamaz” diyen bakan, “Çifte standartları artık bir kenara bırakmalıyız” şeklinde konuştu.
Çelik: Avrupa'nın demokrasilerini koruyoruz
Avrupa Birliği Bakanı Çelik de, Avrupa devletlerinin de saldırılardan sonra olağanüstü hal uygulamasına geçtiğini ve ‘belli insan haklarını' askıya aldığını söyledi. Türk güvenlik güçlerinin IŞİD'in yoğun bir şekilde faal olduğu Suriye ve Irak ile sınırı koruduğunu hatırlatan Çelik, Türkiye'nin böylece ‘Avrupa'nın demokrasilerini de koruduğunu' belirtti.
Hahn: Temel değerlerden ödün verilemez
Konferansa katılan Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn ise, düzenlenen ortak basın toplantısında bu argümanlara karşı çıktı ve temel değerlerin korunmasının önemini vurguladı. Terör ile mücadele söz konusu olduğunda da ifade ve fikir özgürlüğü gibi temel değerlerden ‘ödün verilemeyeceğini' kaydeden Hahn, sonuçta sorun için ‘askeri değil, sadece siyasi çözümlerin olabileceğini' belirtti.