Gündem

Çavuşoğlu: PYD, Kobanê'de peşmergeyi istemiyor

'Biz kara harekâtı yapmayız. İnsanı yardımı zaten başından beri yapıyoruz ama PYD’ye silah vermeyiz. Ancak peşmerge, Irak’ta anayasal bir güç'

22 Ekim 2014 12:52

Peşmergenin Kobanê’de IŞİD’le savaşmak için Türkiye üzerinden giriş yapmasına izin verilmesiyle ilgili olarak konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Önce peşmerge ile PYD bir anlaşsın. Şu anda anlaşamıyorlar. Bölgede 7 grup var. PYD hiçbirini istemiyor. Peşmergeyi de istemiyor. Çünkü o bölgede kendi nüfuz alanını korumak dışında bir derdi yok. Kendi alanını korumak istiyor. Kimseyi ortak etmek istemiyor. Suriye diye bir derdi zaten hiç yok” dedi.

TBMM’de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, izlenimlerini bugünkü yazısına aktardı.

Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (22 Ekim 2014) nüshasında yayımlanan “Çavuşoğlu: PYD peşmergeyi istemiyor” başlıklı yazısı şöyle:

 

‘Çavuşoğlu: PYD peşmergeyi istemiyor’

 

ABD Başkanı Barack Obama’nın 10 Eylül günü açıkladığı IŞİD’i geriletme, mümkünse ortadan kaldırma hedefli mücadele stratejisi dört başlıktan oluşuyordu.

Birincisi, IŞİD hedeflerine dönük hava bombardımanları. İkincisi, IŞİD’in saldırılarını önleyebilmek ve belini kırmak için mümkün olan en geniş koalisyonun terörle mücadele kapasitesinin kullanılması. Üçüncüsü, örgütle mücadele eden yerel güçlerin desteklenmesi ve dördüncüsü, IŞİD’in kanlı saldırıları nedeniyle kaçan sığınmacılara yardım.

Kobani’ye peşmergeler için Türkiye üzerinden bir koridor açılmasının sağlanması; hava operasyonları dışındaki üç başlıkta da Ankara’yı Washington’ın stratejisinin ortağı yapmış durumda.

 

PYD’nin derdi

 

ABD’nin, Irak’ta peşmergenin de dahil olduğu yerel ortaklar koalisyonunu Suriye’de sağlayabilmesinin güçlüğü ortada olmakla birlikte Kobani özelinde bu askeri güce ne kadar ihtiyaç duyduğu da görülmüş oldu.

Bu nedenle Ankara’nın kapısı koridor için zorlandı.

Ancak, hükümetin penceresinden bakıldığında, peşmerge de dahil edilerek el uzatılmaya çalışılan PYD, bu yardımı aslında hiç hak etmiyor.

Dün Milliyet’e konuşan PYD lideri Salih Müslim’in, ABD’nin yağdırdığı silah yardımının önüne hiçbir şeyi geçirmeyen sözleri dikkat çekici.

Müslim, “Silah ulaştırılmasıyla ilgili olarak yapılan görüşmelerde talepler aktarılmıştı. Gelen silahlar, talep edilen silahlardır; YPG’nin beklediği silahlardır. Beklenen silahlar arasında anti tank füzeleri de var. Eğer bu silahlar ulaşırsa peşmergenin gelmesine gerek kalmaz. Görünen o ki silah yardımı devam edecek” diyor.

Müslim’in bu sözleri, PYD’nin kendi alanına kimseyi sokmama, Suriye’deki ılımlı muhalefetle arasına kalın duvarlar örme politikasını düşündüğümüzde şaşırtıcı olmayan ifadeler.

 

‘PYD peşmergeyi istemiyor’

 

Tam bu noktada, dün Meclis’te sohbet ettiğimiz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun değerlendirmelerini paylaşmak istiyorum.

Biz, Kobani’ye peşmerge güçlerinin ulaşabilmesi için Türkiye üzerinden açılan koridordan kaç kişi geçtiğini sorarken Çavuşoğlu, öğle saati itibarıyla henüz kimsenin geçmediğini söyledi. Sonra da şu ifadeleri kullandı:

“Önce peşmerge ile PYD bir anlaşsın. Şu anda anlaşamıyorlar. Bölgede 7 grup var. PYD hiçbirini istemiyor. Peşmergeyi de istemiyor. Çünkü o bölgede kendi nüfuz alanını korumak dışında bir derdi yok. Kendi alanını korumak istiyor. Kimseyi ortak etmek istemiyor. Suriye diye bir derdi zaten hiç yok.”

Buna karşın Türkiye’nin peşmergenin geçişine izin vermesinin nedenini anlatan Çavuşoğlu’nun şu ifadelerini not ettik:

 

‘Peşmerge meşru diye izin verdik’

 

“Biz kara harekâtı yapmayız. İnsanı yardımı zaten başından beri yapıyoruz ama PYD’ye silah vermeyiz. Ancak peşmerge, Irak’ta anayasal bir güç. Ve PYD’ye de destek vermek istiyor. Bu da bizim için meşrudur. O nedenle izin verdik.”

PYD’ye yapılan yardımın sınırlarının olması gerektiği mesajını da veren Çavuşoğlu, muhalefet tarafından U dönüşüyle eleştirilen Ankara politikasını, “Biz, adımlarımızı akıllı bir şekilde atıyoruz” diye özetledi.

IŞİD tehdidi, Kobani’ye yardım ve bunun içeriye etkileri ile ABD’yle ortaklığın zorunlulukları konusunda Ankara’da gaz-fren mekanizması çok seri çalışıyor.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’ın dediği gibi, “tahmin edilebilirlikten öngörülemezliğe, tehdit algısında basitlikten karmaşıklığa ve statik yapıdaki müttefiklikten dinamik yapıdaki ortaklığa, birçok alanda değişim gerektiren bir dönem” yaşıyoruz.