Ayşe Sayın
Ankara
AKP'nin, kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, bekçilere silah kullanma, üst araması dahil geniş yetkiler veren Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yasa Teklifi, TBMM İçişleri Komisyonu'nda tartışmalı oturumlarla AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.
Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi beklenen teklife, TBMM İçişleri Komisyonu'nun CHP, HDP ve İyi Partili üyeleri muhalefet şerhi düştü.
Muhalefet partileri, yasa teklifi ile geniş yetkiler verilen bekçilerin "ahlak polisliği", iktidar partisinin "sokaktaki gözü, hafiyesi, kelepçesi" olması riski bulunduğuna dikkat çektiler.
İktidar partisi ise teklifle bekçilerin güvenlik güçlerine yardımcı bir kolluk birimi olacağını, ve yetkilerini keyfi olarak kullanamayacağını savunuyor.
CHP: Paralel kolluk riski yaratır
Yasa teklifine CHP'li Komisyon üyeleri Ali Öztunç, Ensar Aytekin, Yaşar Tüzün, Erkan Aydın, Nihat Yeşil ve Faruk Sarıaslan, bekliçilerin genel kolluk teşkilatları bünyesine "silahlı bir kolluk" olarak dahil edildiği ve bu yönüyle, ciddi sakınca ve Anayasa'ya aykırılıklar içerdiği gerekçesiyle muhalefet şerhi koydu.
Bekçilerin yetkilerinin genişletilmesinin "paralel kolluk riski" yaratacağı vurgulanan CHP'nin muhalefet şerhinde şu sakıncalara dikkat çekildi:
"Çarşı ve mahalle bekçileri yardımcı kolluğunun örgütlenmesi ve özlük işleri konularının kanun teklifinde düzenlenmemesi, ama buna karşın bekçilerin geniş görev ve yetkilerle donatılması; bir yandan teşkilatı ve özlük işleri tamamıyla yürütmenin keyfîliğine terk edilmiş, öte yandan da hukuki işlem ve eylemlerinde kanunun gücünü arkasına alan ve böylece son tahlilde Anayasa'ya ve hukuka değil, yürütmeyi teşkil eden kişilerin arzularına göre şekillenip faaliyet göstermesi riski bulunan, bağımlı bir kamu personeli sınıfının doğmasına yol açabilecektir.
"Soyut ve genel bir kanunun yarattığı objektif bir hukuki rejim tarafından düzenlenmeyen böyle bir silahlı kolluğun uygulamalarını hukuk içinde tutmanın mümkün olmadığı açıktır. Tamamen yürütmenin tercihleri tarafından istihdam edilecek silahlı bekçilerin kendilerini kanuna değil, özellikle işsizliğin böylesine yüksek oranlarda seyrettiği bir dönemde, işverenleri olarak görecekleri siyasi iradeye tabi hissetme riskleri büyüktür.
"Teklifteki birçok düzenleme; hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırıdır ve keyfî durumlar yaratmaya elverişlidir. Her ne kadar, Avrupa insan hakları hukukunun temel ilkelerinden olan kişisel özerklik ilkesi uyarınca, kişinin, hayatını, kendi tercihleri istikametinde özgürce yaşayabilmesi gerekse de; kanun teklifi, muhtelif maddelerinde kullandığı belirsiz ifadeler ve bekçilere tanıdığı kapsamı belirsiz yetkilerle, devletin ahlak polisliği yapması, gece saatlerinde dışarıda olan bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi ve daha genel olarak, kendisini hukukla bağlı addetmeyen ve yürütmeye bağımlı silahlı bir yapının doğması risklerini içermektedir.
"Halihazırdaki 772 sayılı Kanun, bekçilerin özlük işlerine ilişkin ayrı bir bölüm ve ayrıntılı düzenlemeler içerirken, kanun teklifi, genel kolluk teşkilatları bünyesine dahil etmek suretiyle idare içerisindeki önemini artırdığı bekçilerin özlük hakları konusunda suskun kalmaktadır. Anayasa m.123/1 ve m.128/2 uyarınca, bir genel kolluk unsuru olarak bekçilik yardımcı kolluğunun özlük haklarının genel çerçevesi, soyut ve genel olarak kanun düzeyinde belirlenmelidir. Kanun teklifi, bu haliyle; özlük işleri kanunla güvence altına alınmamış ve kişiye bağımlı paralel bir kolluk yaratma riski taşımaktadır."
HDP: İktidarın sokaktaki 'gözü, hafiyesi, kelepçesi' olacak
Yasa teklifine muhalefet şerhi koyan HDP'li Komisyon üyeleri Menzur Işık, Hasan Özgüneş ve Zeynel Özen, verilen yetkilerle bekçilerin bir "parti kuvveti" haline geleceğini ve iktidarın "sokaktaki gözü, hafiyesi ve kelepçesi" olacağı görüşüne yer verdi:
"Nitekim kanun teklifinin içeriğinde yer alan bekçilerin seçilmesi, idare edilmesi, yönetmelik çıkarma yetkisi ve talimat zincirleri ile yardımcı kuvvet olarak tanımlanmasına rağmen asil kuvvet yetkilerine sahip olması bu grubun bir bütün olarak partili cumhurbaşkanlığı sisteminde AKP'ye bağlı olacağını açık ve net şekilde göstermektedir. Bekçilerin İçişleri Bakanlığı'nca çıkarılan yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre istihdam edilmesi, Cumhurbaşkanı tarafından kamu görevlisi olarak belirlenen Bakanın imzası ile bekçilerin atanması, bekçilerin uygulamalarının hukuki normlardan uzak, iktidar partisinin politik yaklaşımına göre şekillenmesi açısından "parti kuvveti" olarak kullanılmak istendiklerinin açık bir görüntüsüdür. (...) Toplumu denetleme aracı olarak bekçiler, toplumsal farklılıklara AKP'nin toplum mühendisliği kapsamındaki belli yaşam normları ve AKP'nin çizdiği çerçeveye uygun ahlaki kuralları dayatmak isteyecek, iktidarın sokaktaki gözü, hafiyesi ve kelepçesi olmak üzere işlevsel hale getirilecektir."
İçişleri Bakanlığı'nın "yardımcı kuvvetlere" gereksinim duymasının da eleştirildiği muhalefet şerhinde, emniyet güçlerine ayrılan kaynağın başka birçok ülke devletinin ordudaki personel şayılarını aşacak büyüklükte olduğu vurgulandı.
Türkiye'deki bekçi ve polis sayısının 253 bin 886 olduğu kaydedilen muhalefet şerhinde, "Bu sayı Almanya, Fransa, Ukrayna, İsrail, Fas gibi ülkelerin asker sayısından bile fazladır. Yani büyük bir iç istibdat ordusu AKP döneminde yaratılmıştır" ifadelerine yer verildi.
İyi Parti: Silah kullanma, arama, durdurma yetkisi sakıncalı
İyi Partili üyeler Mehmet Metanet Çulhaoğlu ve Ahmet Çelik ise muhalefet şerhlerinde, yasa teklifi ile tanımlanan bazı görevlerdeki belirsizliklere işaret etti.
Bekçiliğe alım sınavlarının"optik okuyucu" ile yapılması gerektiği vurgulanan muhalefet şerhinde, sözlü sınavda da haksızlık ve hukuksuluğun önüne geçilmesi için "video kamera kaydı"nın zorunlu tutulması istendi.
İyi Partili üyeler, bekçilerin uzun süre aynı yerde ya da ikamet ettikleri yerlerde görev yapmalarının "şahsi ilişkilerini hukuka aykırı kullanmalarına" yol açacağına dikkat çekti.
Bekçilere verilen "önleyici tedbirlerin kapsamlı ve net olarak" belirlenmediği eleştirisi yöneltilen İyi Parti'nin muhalefet şerhinde şu görüşlere yer verildi:
"Çarşı ve Mahalle Bekçilerine bir suç veya kabahatin işlenmesinin önlenmesi amacıyla kişileri veya araçları durdurabilme ve kimlik sorma yetkileri verilmesi amaçlanmaktadır. Bu Kanun ile bekçiler genel kolluk kuvvetlerine yardımcı kolluk olarak istihdam edilmektedirler. Bu sebeple çarşı ve mahalle bekçilerine durdurma ve kimlik sorma yetkisinin verilmesi sakıncalı görülmektedir. Çünkü halihazırda emniyet güçleri bu yetkiyi yeteri kadar yerine getirmektedir."
İyi Partili üyeler bekçilerin el ile arama yapmasına olanak veren düzenlemelere de karşı çıkarak, "Gece yarısı ailesiyle birlikte bir yere yaya ya da araçla giden erkek durdurulduğnda aranabilir fakat kadını erkek bekçi nasıl 'yoklama ve sıvazlama' yaparak kontrol amaçlı arama yapacak" görüşüne yer verdiler.
Muhalefet şerhinde, silah kullanma yetkisinin sakınca yaratacağı da belirtilerek, silah kullanma yetkisinin sadece somut olayla orantılı olacak şekilde ve zorunlu görülen hallerde verilmesi gerektiği vurgulandı.
Yasa teklifi ne getiriyor?
Jandarma teşkilatında istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin yetki ve özlük haklarını düzenleyen yasa teklifi, "zor ve silah kullanma" dahil bazı yeni yetkiler tanıyor. Teklifle getirilen bazı önemli yeni düzenlemeler şöyle:
-Bekçiler, zor ve silah kullanma yetkisine sahip olacak.
-Görev saatleri içinde ve görevlendirildikleri bölgede devriye hizmeti yürütecek, şüpheli durum veya kişileri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirecek.
-Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirler alacak.
-Uyuşturucu madde imal edildiği, satıldığı veya kullanıldığından, kumar oynandığından ya da fuhuş yapıldığından şüphe edilen yerleri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirecek.
-Makul bir gerekçeyle "durdurma" yetkisini kullanacak. Kişinin şüphe uyandırması durumunda üst araması yapabilecek. Durdurma yetkisini, görev bölgesi ve çalışma saatleri ile sınırlı olmak kaydıyla kişileri ve araçları, 'bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek, kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek' kullanabilecek.
-Bekçiler, şiddet mağduru kadın ve çocuklara doğrudan yardım edebilecek.