Türkiye'nin dış politika gündeminin yorumlandığı 'Dış Politika İle İçli Dışlı'da bu hafta Karadeniz'deki tansiyon ve Ukrayna krizi, Yunanistan-Türkiye-Libya üçgeninde yaşananlar, Rusya'nın Türkiye'ye yönelik seyahat kısıtlaması masaya yatırıldı. Dış politika gündemini yorumlayan T24 dış politika yorumcusu Barçın Yinanç, "ABD Karadeniz'de gerilimi düşürmek istiyor; Montrö'nün önemi Ukrayna krizinde bir kez daha görüldü" diye konuştu.
T24 dış politika editörü M. Kaan Kurtuluş ve dış politika yorumcusu Barçın Yinanç, dış politikadaki gelişmeleri her hafta 'Dış Politika İle İçli Dışlı' programında yorumluyor.
Türkiye'nin dış politika gündeminin masaya yatırıldığı programda, önemli gelişmelerden Ukrayna ve Karadeniz krizi de masaya yatırıldı. Krizi yorumlayan Yinanç "Karadeniz'de gerilimi düşürmek istiyor gibi ABD. Görüşme konusunda samimi olduğuna dair bir mesaj olarak algılanmasını istiyor olabilir Moskova tarafından. Biliyoruz ki ABD Ukrayna'da bir savaşa girmek istemiyor. Mekanı da boş bırakmak istemiyorlar. Karadeniz'de varlık göstererek de Rusya'ya bir anlamda "Rahat değilsin" mesajını vermek istiyorlar. Şimdilik tansiyon düşüyor gibi gözüküyor" yorumunu yaptı.
Karadeniz'deki gerilimin, son günlerde sıkça tartışılan Montrö'nün önemini bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Yinanç, "Cumhurbaşkanı yine Montrö'nün İstanbul Boğazı ile sınırlı olduğunu söyledi. Montrö sadece İstanbul Boğazi ile ilgili değil, Marmara ve Çanakkale'yi de kapsayan bir anlaşma. Türkiye açısından Montrö bir emniyet supabı görevi gördü. Bu anlaşmanın önemi ortaya çıkmış durumda" diye konuştu.
T24 dış politika editörü M. Kaan Kurtuluş'un sorularını yanıtlayan dış politika yorumcusu Barçın Yinanç, Türkiye'nin dış politika gündemi ile ilgili şunları kaydetti:
Karadeniz'deki gelişmeler; ABD gemi geçişini iptal etti, Washington geri adım mı attı?
"Farklı kaynaklardan teyit edemememe rağmen şöyle bir fotoğraf görüyorum. ABD Karadeniz'deki gerilimden dolayı iki gemi gönderileceğini Türkiye'ye bildiriyor. Bunu anladığım kadarıyla Amerikalılar kendileri basına sızdırıyorlar. Sonra arada Putin-Biden telefon görüşmesi gerçekleşiyor. Sonra sözlü olarak ABD bu gemilerin geçirilmeyeceğini söylüyor ABD; Karadeniz'de gerilimi düşürmek istiyor gibi ABD. Görüşme konusunda samimiyim mesajı olarak algılanmasını istiyor olabilir Moskova tarafından. ABD ve NATO Gürcistan'da 2008'de yaşanan hataya düşmek istemiyorlar. Bir Saakaşvili fenomeni ve hatası yaşandı. 2008'de Saakaşvili Amerikalılar tarafından desteklendi anladığım kadarıyla. Birden bire çizgiyi aştı. Karşılığında Rusya'nın tepkisi çok sert oldu. Şu an için de anladığım kadarıyla Batı'da Ukrayna krizine düşmemek, Zelenski'yi fazla cesaretlendirmek, tansiyonu düşürmek istiyorlar. Biliyoruz ki ABD Ukrayna'da bir savaşa girmek istemiyor. Mekanı da boş bırakmak istemiyorlar. Karadeniz'de varlık göstererek de Rusya'ya bir anlamda "Rahat değilsin" mesajını vermek istiyorlar. Şimdilik tansiyon düşüyor gibi gözüküyor."
Rusya'dan Türkiye'ye seyahat kısıtlaması siyasi mi?
"Ukrayna lideri Zelenski Ankara'ya gelmişti. Buradaki tonlamanın Rusya'yı rahatsız eder düzeyde olmadığını düşünüyorum. Ukrayna ile Türkiye arasında askeri sanayi anlamında birbirini bütünleyici bir iş birliği var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zelenski'ye de temkinli davranması telkininde bulunduğunu tahmin ediyorum. Tüm bunları da Putin'le yaptığı telefon görüşmesinde açıkça ifade etmiştir. Ama Moskova gene de bir şekilde bu kararı aldı. Kesinlikle Koronavirüs ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Çok akıllıca, sorduklarında virüs ile ilgili olduğunu söyleyebilir. İşin bir de Montrö boyutu var, altını çizelim. Cumhurbaşkanı yine Montrö'nün İstanbul Boğazı ile sınırlı olduğunu söyledi. Montrö sadece İstanbul Boğazi ile ilgili değil, Marmara ve Çanakkale'yi de kapsayan bir anlaşma. Türkiye açısından Montrö bir emniyet supabı görevi gördü. Bu anlaşmanın önemi ortaya çıkmış durumda"
Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Türkiye ziyareti
"Neden bugün bu kadar üzerinde duruyoruz? Kardak krizinden sonra geçtiğimiz yaz Türkiye-Yunanistan arasında gerilimler yaşandı. Bu ziyaretin yapılıyor olması bile önemli. Türkiye Yunanistan geriliminin düştüğü mesajı verilmek isteniyor. Yunanistan Dışişeri Bakanı'nın Ankara'ya gelmesi tansiyonun azaldığına yönelik bir mesaj. Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilecek. İhtimaldir ki Miçotakis'e bir mesaj gönderecektir. Onun dışında ziyaretin ardından akşam saatlerinde sanırım Çavuşoğlu KKTC'ye gidecek. Bunun verdiği mesaj da, KKTC konusunda her zamanki hassasiyetimiz mesajı olarak görülebilir."
Türkiye-Libya-Yunanistan üçgeni
"Hafta başında Dibeybe'nin Ankara ziyareti Libya ve Türkiye arasında yapılan, Batı'da rahatsızlık yaratan deniz yetki alanı anlaşmasına sadık kaldığının altının çizilmesi oldu. Aynı zamanda Miçotakis'e Dibeybe Yunanistan ve Libya arasında deniz yetki anlaşmasının görüşülebileceğinin mesajını da vermiş oldu. Libya'da ateşkesle beraber rekabet sahadan masaya kaymış durumda. Dibeybe Ankara ile yaptığı anlaşmaya sadık kaldığının altını çiziyor. Yunanistan'a da çiçek atmak durumunda. Bence Miçotakis bir diplomasi dersi verdi. Çıkarlar söz konusu olunca gerekirse çark edilebileceğini gösterdi."
Türkiye-Mısır yakınlaşmasının anlamı
"Bir yıldır somut bir şey göremiyorduk. İlk defa bu hafta somut şeyler oldu. Bakan Mısır'a bir heyet gideceğini söyledi. Mısır Dışişleri Bakanı ülkesinde yaptığı açıklamada Müslüman Kardeşler konusunda Türkiye'nin attığı adımların kalıcı olmasını istiyor. Mısır bunun kozmetik değil kalıcı olmasında ısrarcı olacak."
Radar'da ne var?
Ertelenen Afganistan Barış Konferansı
"Bence ilgiyle izlenecek gelişmeler yaşadık. Dışişleri Bakanlığı resmi açıklamada zirvenin 24 Nisan'da başlayacağını duyurdu. Bazen açıklamalar erken yapılıyor ve bunun bir nedeni vardır. ABD Afganistan'dan 1 mayıs itibariyle çekilecekti ama sanırım buna bir itiraz var. Çünkü ABD ve NATO'nun çekilmesi sahada Taliban'ın elini kuvvetlendirecek. Eski Amerikalı komutanlar bile bunun ertelenmesi gerektiğini savundular. 11 eylülde Amerikan askerlerinin çekileceğini açıkladı. Taliban bunun üzerine "Ülkede yabancı askerler varken konferansa katılmam" dedi. Türkiye resmi açıklama yaparak Taliban'a baskı yapmak istedi bence. Türkiye'nin de Afganistan'da askeri gücü var. ABD çekildikten sonra onun akıbeti ne olacak göreceğiz."
24 nisan; Biden 1915 olayları hakkında ne diyecek?
"24 nisan ile ilgili altını çizelim, Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamaya dikkat edilecek. Önümüzdeki hafta çok konuşacağımız bir konu da Biden'ın 24 nisan açıklaması olacak."