Gündem

"Canlı bomba tespiti için 16 aileden DNA alındı, gözcüler aranıyor"

Yeni Şafak: Ankara'daki çifte saldırıyı aydınlatmak üzere polisteki 107 kişilik ve MİT'teki 61 kişilik özel ekipler görevlendirildi

13 Ekim 2015 15:40

En az 97 kişinin hayatını kaybettiği Ankara katliamını yapan iki saldırganın kimliğini belirlemek için harekete geçen MİT ve emniyetin canlı bomba olabileceğini değerlendirdiği 16 kişinin ailesinden DNA örnekleri aldığı öğrenildi. Canlı bombalara gözcülük yapanlar ise aranıyor. Saldırı öncesindeki bazı Twitter paylaşımlarına ilişkin ABD’den IP numaraları talep edildi.

Yeni Şafak'taki habere göre, başsavcılık kaynakları olay yeri inceleme raporları ve görgü tanıklarının beyanları doğrultusunda canlı bombaların “robot” resminin çıkartılması için çalışma başlattıklarını da ifade etti

Yeni Şafak'ın bugünkü (13 Ekim 2015) nüshasında yayımlanan haber şöyle:

Ankara'daki çifte saldırıyı aydınlatmak üzere polisteki 107 kişilik ve MİT'teki 61 kişilik özel ekipler görevlendirildi. Olayı gerçekleştiren örgütün kimliği, bomba ve düzeneği üzerindeki ayrıntılı incelemelerle belirlenmeye çalışılırken, ülke genelinde canlı bomba olma ihtimali bulunan ve yakalanamayan farklı örgütlerden 16 şahsın ailelerinden mahkeme kararı ile DNA örnekleri aldı. Bu örnekler Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'nda bulunan ve canlı bomba olduğu düşünülen iki parçalanmış haldeki cesetle eşleştirilmeye başlandı. Canlı bombalar, her iki cesetteki barut yoğunlaşmasının 91 derecenin üzerinde olduğu saptaması üzerine belirlendi.
 

Düzenek SSCB'den kalma



İlk teknik bulgular IŞİD ve DHKP-C'nin düzenek sistemine işaret etti. Bomba düzeneğinin SSCB yıllarından gelen bir alışkanlık olan Rus tipi kablo kutuplarının bağlantılarının eksi ve artı kutuplarının ters bağlanmış olması ilk işaret olarak okundu. PKK ve MLKP örgütlerinin aynı sahalarda ve kamplarda yetişmesinden kaynaklı bomba yapımında kullandığı düzenek genel itibari ile NATO envanterinde yer alan zırhlı araçları hedef aldığı için Alman bağlama sistemi ile yapılıyordu ve PKK militanları uzun yıllar Yunanistan'daki kamplarda bu tip eğitimler aldığı için ilk bakışta uzmanlar PKK yapımı olmadığına karar verdi. Bu arada Saldırı öncesindeki bazı Twitter paylaşımlarına ilişkin ABD'den IP numaraları talep edildiği öğrenildi. Ayrıca soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısının talebiyle, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği, avukatların dosyayı incelemelerini ve dosyadan evrak almalarını, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 153. maddesi uyarınca kısıtladı.
 

Robot resmi çıkarılacak



Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin başlangıçta dönüşümlü olarak 30 savcının görev yaptığını, ölü ve yaralıların tespiti, adli tıp, olay yeri inleme ve hastanelerde durumu iyi olanların ifadeleri alma gibi acil işlemleri yapan bu savcıların görevlerinin sona erdiğini belirtti. Ana soruşturma bundan sonra Anayasal Suçları Soruşturma Bürosu'ndan 3 savcı tarafından yürütülecek. Bu üç savcıya ek olarak henüz ifadesi alınamayan görgü tanıkları ile yaralıların ifadelerini almak üzere görevlendirildi. Başsavcılık kaynakları, olay yeri inceleme raporları ve görgü tanıklarının beyanları doğrultusunda canlı bombaların “Robot” resminin çıkartılması için çalışma başlattıklarını da ifade etti. Diğer yandan Saldırıya ilişkin delil toplayan Olay Yeri İnceleme ekiplerinin, Suruç'taki saldırının ardından da görev yaptığı belirtildi.Maktul ya da faillerin yüzlerinin ortaya çıkarılması için gerektiğinde yararlanılmak üzere plastik yüz uzmanı görevlinin hazır tutulduğu kaydedildi. Savcılığın talimatıyla polis, saldırının hemen ardından olayda yaralananların ifadelerini almaya başladı. Ankara dışına giden mağdurların ifadelerinin alınması için de talimat yazıldı.
 

'DHKP-C ve IŞİD'



İstihbarat birimleri gelen teknik bilgilerle birlikte. Ankara ve İstanbul analiz merkezleri tarafından IŞİD ve DHKP-C'nin son zamanlardaki tüm istihbarat bilgileri masaya yatırıldı. Örgütlerin neden böyle bir eyleme başvurmuş olabilecekleri tek tek ortaya kondu. Suruç olayını 24 saat içinde çözümleyen, arkasındaki ilişkileri ortaya çıkaran MİT ekibi kendilerindeki alan istihbaratı ile birlikte Ankara patlamasındaki derin izin IŞİD olduğunu ortaya çıkardı. Ancak tedbir elden bırakılmadı. MİT Hatay, Gaziantep ve Adana bölgesindeki birimlerini Suriye sınırındaki 3 DHKP-C kampı ve örgütü ile ilişki halindeki hücrelerin check edilmesini istedi.

Polis, Ankara veya çevresinde IŞİD militanı olabilecek kişileri 36 saatlik çalışmada belirledi. Çifte saldırıyı gerçekleştiren terirstlerin olay yerinde yalnız olamayacakları değerlendiriliyor. İstihbarat uzmanları bombacıların gözcüsülerinin de alana yakın bir yerde olduğunu düşünüyor. Çevreyi gören kamera ve telefon kayıtları inceleniyor. Şüpheli davranışlarda bulunan 3 kişi mercek altına alındı. Birinci şüpheli sırt çantası ile Kore Şehitliği duvarının önünde oturuyor. İkinci kişi garın sol girişindeki pastanede, üçüncü kişi ise Arena'nın önünden geliyor.

 

Adli Tıp'ta 200 numune



Adli Tıp'ta 200 civarında olay yerinden toplanan numune (uzuv) bulunduğu ifade edildi. Yine Adli Tıp'ta kimliği tespit edilmeyen 5 ceset bulunduğu belirtildi. Bunların, aileleri tarafından kayıp başvurusunda bulunulan 7 kişiyle eşleştirme çalışmalarının devam ettiği kaydedildi. Numunelerin bir kısmının otopsi işlemleri tamamlanan cesetlere ait olabileceği de ifade edildi.

 

12 şüpheli markajda

 

Bölgedeki kamera görüntülerini inceleyen ekipler görgü tanıklarının da ifadelerini dikkate alan emniyet farklı saatlerde tren garı çevresine gelen 12 kişinin görüntülerini tek tek inceliyor. Görüntüler cesetlerle eşleştirilecek. Görüntülerde dikkat çeken 3 kare üzerinde duruluyor.