Gündem

Can Dündar'ın yazısı Washington Post'ta: Avrupa ile Ankara sarıldı, ilkeler ve tutuklu gazeteciler ezildi

"Batı standartlarında' inşa edilen tecrit hücremizde, babamızın misafirle dövdüğü çocuklar gibiyiz"

22 Aralık 2015 21:44

Can Dündar *

Türkler misafirperverdir.

Çok övündükleri bu özellik, büyük oranda cana yakınlıklarından kaynaklansa da kısmen de dayaktan sakınma içgüdüsünün sonucudur.

Çünkü Türkler misafirinin yanında çocuk dövmezler, dayakçı babalardan en sık duyulan söz “Şu misafir gitsin ben sana gösteririm”dir.

Bu tehditle büyümüş çocuklar için misafir ziyareti, güvenli saatler demektir.

Geçen ay Antalya’da G20 Zirvesi’nde yirmi dünya liderini ağırlayan Türk hükümeti, bu geleneğe uyarak “Ev içi baskı”ya kısa bir ara verdi.

Misafir gider gitmez de, hapisteki 20’yi aşkın gazetecinin arasına bizleri de kattı.

İnsan, çoktandır bir “global köy” haline gelen yerküremizde bu tür despotik uygulamaların gizli kalamayacağını, tepkiyle karşılanacağını düşünüyor.

Durum, pek öyle değil

Akla gelmeyen bir ihtimal var;

Misafirlerin, kapıdan çıkarken işittikleri çığlık seslerine, dayakçı ortakla ilişkilerini bozmamak adına kulak tıkamaları...

Kendi evlatlarına layık görmedikleri bir muamele, komşunun çocuklarına yapıldığında çıkarları gereği görmezden gelmeleri...

Geçen hafta sonu aynen böyle oldu.

Türk istihbarat teşkilatının illegal olarak Suriye’ye silah taşıyan TIR’larını haber yaptığımız için 26 Kasım’da hapse atıldık.

29 Kasım’da Avrupa Birliği- Türkiye zirvesi toplandı. Bir mektupla 28 Avrupa liderine –tutuklu gazeteciler adına- Batı uygarlığının düşünce-ifade-basın özgürlüğü gibi değerlerini hatırlattık.

Brüksel’deki zirveye giderken çoğunun bir cebinde bizim mektubumuz vardı; öbür ceplerinde ise Avrupa’ya gelmesini istemedikleri mültecilere bekçilik yapmak için Türkiye’ye vermeyi kararlaştırdıkları 3 milyar Euro...

Sonuçta sağ cepteki para sol cepteki mektubu unutturdu, doğal olarak...

Bir “win-win” memnuniyeti yayan basın toplantısını ve Türkiye’ye AB kapısının yeniden açılmasını hücremizdeki televizyondan acı bir tebessümle izledim.

En temel hakların hiç dile getirilmemesinden siyasi dersler çıkardık.

Avrupa parasını verip kendine uzakta bir toplama kampı kiralamıştı.

Ankara parasını alıp, siyasi ayıplarını unutturmuştu.

Onlar sarılırken arada iki şey ezildi:

Bizler ve ilkeler...

Şimdi “Batı standartlarında” inşa edilen tecrit hücremizde, babamızın misafirle dövdüğü çocuklar gibiyiz.

Yine de misafirperveriz.

Tek tek gelin.

Bekleriz.

Can Dündar

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, tutuklu gazeteci

Silivri-İstanbul

* Bu yazı ilk olarak Washington Post'ta yayımlanmıştır.