Anayasa Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül’ün “hukuka aykırı tutuklama” ve “basın özgürlüğü ihlali” nedeniyle yaptığı başvuruyu bugün karar bağlayacak. AYM'ye yapılan başvuruda Dündar ve Gül’ün kaçmaları, delilleri yok etme veya değiştirme hallerinin bulunmadığı gerekçesi ile tutuklanmalarının anayasaya aykırı olduğu kaydedilmişti.
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etmişti. AYM Raportörü de hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmişti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, beklenen toplantısını bugün yapacak. Başkan Zühtü Arslan’ın başkanlığında yapılacak toplantıya en az 12 olmak üzere tüm üyeler katılabiliyor. Mahkeme, hak ihlali kararına hükmederse davanın açıldığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Dündar ve Gül’ü tahliye edecek.
Anayasa Mahkemesi'ne başvuru dilekçesi
Dündar ve Gül’ün avukatları gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gerçekleşen tutukluluğu Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı. Dilekçede, tutuklama kararıyla ifade özgürlüğünün çiğnendiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa kararlarına uyulmadığı, bu müdahalelerin caydırıcı bir etki yapıp gazeteci ve yazarları otosansüre iteceği, dolayısıyla halkın haber alma hakkının zarara uğrayacağına dikkat çekilmişti. AYM bireysel başvurular kapsamında Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet avukatlarından görüş bildirmesini istemişti.
Adalet Bakanlığı'nın görüşü
AYM’nin başvuru hakkında görüş istediği Adalet Bakanlığı, AİHM’nin ifade özgürlüğüne ilişkin verdiği kararlara vurgu yaparak, bu kriterlerin dikkate alınması gerektiği değerlendirmesi yapmıştı.
Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi’ne 13 Ocak’ta gönderdiği görüş yazısında, Dündar ve Gül’ün şikâyetlerinin olağan kanun yollarının tüketilip tüketilmediği hususunun değerlendirilmesi konusunda takdirin Anayasa Mahkemesi’ne ait olduğunu söylemişti. Görüş yazısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ifade özgürlüğünün içeriği açısından genel bir sınırlama öngörülmediği belirtilerek, bu özgürlüğün meşru amaçlara dayalı olarak sınırlandırılabileceğinin belirtildiği aktarıldı.
Yazıda, Dündar ve Gül’ün şikâyetlerinin, ifade ve basın hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik toplumda zorunlu bir toplumsal ihtiyaç baskısından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, müdahale ile beklenen amaç arasında makul bir dengenin bulunup bulunmadığı açısından yapılacak incelemede AİHM’nin ifade özgürlüğüne ilişkin verdiği kararların dikkate alınması gerektiği değerlendirildi.
"Keşke tutuksuz yargılansalar"
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Hükümer Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuksuz yargılanmalarının daha doğru olacağı yolunda görüş belirtmişlerdi. Kurtulmuş, “Sayın Başbakanımız da belirtmişti, ben de söylüyorum, keşke tutuksuz yargılansalardı” demişti.