Dünya

Can Dündar geriliminin perde arkası

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya ile ilişkileri normalleştirme amacıyla düzenlediği Berlin ziyaretinde Can Dündar krizi çıktı. İşte Türkiye ve Almanya yaşanan krizin perde arkası.

28 Eylül 2018 19:53

DW Türkçe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya Başbakanı Angela Merkel'le düzenlediği basın toplantısında iadesini istediği gazeteci Can Dündar'la ilgili sürecin hafta başında başladığın öğrendi. Buna göre Dündar hakkındaki tutuklama ve iade talebi Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği tarafından Pazartesi günü Alman Dışişleri Bakanlığı’na iletildi.

Alman yetkililer, böyle bir talebin olumlu karşılık bulmayacağını bilen Türk tarafının, bu girişim için zamanlama olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin gerçekleşeceği haftayı tercih etmesini “çok manidar” olarak nitelendirdi. Bu girişimin, Erdoğan’ın ilişkilerde normalleşme sağlama hedefiyle yapmak istediği ziyarete “gölge düşürdüğü” ve “yapıcı olmayan bir tutum olarak değerlendirildiği” belirtiliyor.

Diplomatik hamleyle ret yanıtı verildi

Bunun üzerine Alman Federal Basın Dairesi, hafta ortasında Can Dündar’ın Erdoğan’ın, Merkel ile ortak basın toplantısına akreditasyon vererek diplomatik bir hamleyle Türkiye’nin iade talebine “ret yanıtı” verilmiş oldu. Alman yetkililerin Dündar’ın gazeteci olduğunu ve iade talebinin “siyasi bir konu” olarak değerlendirildiğine dikkat çekiliyor.

Dündar’a akreditasyon verildiğini öğrenen Türk tarafı ile Alman makamlar arasında görüşme trafiği hız kazandı. Türk heyeti, Federal Basın Dairesi’nin (BPA) Dündar’ın akreditasyon talebine onay vermesine tepki gösterdi. Ancak Alman tarafı geri adım atmak istemedi. Türk heyeti Alman makamlarına, Dündar’ın ortak basın toplantısına alınması halinde Erdoğan’ın basın toplantısını iptal etmeyi tercih edebileceğini iletti.

Can Dündar: Alet olmayacağım

Taraflar geri adım atmazken Can Dündar, Merkel-Erdoğan ortak basın toplantısına kısa bir süre kala bir açıklama yaparak toplantıya katılmama kararı aldığını duyurdu.

Dündar, özgürüz.org canlı yayınında şunları kaydetti: “Ortada bir kriz alameti var, sanki her şey düzelecekken ben her şeyi mahvedecekmişim gibi bir algı var. İkinci bir boyut bir gazeteci için en kötü şey kendisinin haber olması. Şunu anlıyorum ki ben basın toplantısına gidersem kendim haber olacağım… Erdoğan beni bahane ederek bu toplantıyı iptal edecek. Buna alet olmak istemedim. Alman meslektaşlarım elbette bu soruları soracaktır."

Değer Akal / Berlin

©Deutsche Welle Türkçe