Sosyal Demokrasi Vakfı'nın (SODEV) her yıl 'İnsan hakları, demokrasi, barış ve dayanışma' adıyla verdiği ödülü bu yıl MİT TIR'ları haberi nedeniyle tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'ye verildi. Can Dündar ve Erdem Gül'ün ödüllerini Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar, Tahir Elçi'nin ödülünü ise eşi Türkan Elçi aldı.
Taksim'de bir otelde düzenlenen ödül törenine, Diyarbakır Barosu Başkan yardımcısı Ahmet Özmen, SODEV Başkan Vekili Ferihan Karasu, Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar, ve davetliler katıldı. Törende SODEV tarafından her yıl 'İnsan hakları, demokrasi, barış ve dayanışma' adı altında verilen ödül bu yıl cezaevinde bulunan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile geçtiğimiz aylarda Diyarbakır'da basın açıklaması yaptığı sırada öldürülen Tahir Elçi'ye verildi.
Dilek Dündar: Türkiye tehdit altında
Ödül töreninde konuşan Dilek Dündar, “Ben Türkiye'nin hızla raydan çıkmış bir tren gibi bir tehlikeye doğru gittiğini hissediyorum. Türkiye tehdit altında. Türkiye'de insanları öldürüyorlar, insanları yok ediyorlar. Bunları yapamadıklarını hapse atıyorlar. Burada salonda birçok insanın üzerinde tehditler olduğuna eminim ben. Buna dur dememiz gerekiyor. Bunun tek yolu mücadele etmek. Türkiye'yi biz çok seviyoruz. Başka da bırakıp gidecek ülkemiz yok. Burası bizim maalesef. Onun için de mücadeleye devam edeceğiz. Ve ne gerekiyorsa onu yapacağız. Ve inanıyorum ki kazanacağız ve bu ülkede tekrar demokrasiyi kuracağız” dedi.
Türkan Elçi: Hiçbir yüzyılda ihtiyaç hissedilmediği kadar barış sözcüğüne ihtiyacımız var
Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi ise “Pek de bir şeyler söyleyecek durumda değilim. Az önce gerekli olan şeyleri Tahir Elçi'nin ağzından bir kez daha beraber dinledik. Bugün eğer kendisi yaşıyor olsaydı bu ödülü kendisine takdim ettiğinizde adım gibi eminim o tekrar bu duygularla bu ödülü alacaktı. Kürtlerin ve Türklerin kardeşlik duygusunun pekişmesi ve gerekliliği ayrıca son nefesine kadar vurgulamış olduğu barış sözcüğünü burada tekrarlayacaktı. Onun bu duygularını bildiğim için aynı duyguları tekrar söylüyorum. Kürtlerin ve Türklerin kardeşlik duygularının daha çok pekişmesine ihtiyaç duyulan bir zamanda yaşıyoruz. Bugün buna ihtiyacımız daha da fazla. Ve barışa da tüm Türkiye'nin barış sözcüğüne de hiçbir yüzyılda ihtiyaç hissetmediği kadar barış sözcüğüne ihtiyacımız var. Tahir Elçi son sözüne kadar bu sözcükleri söylemişti. Aynı duyguları paylaşarak bu ödülü onun adına alıyorum” diye konuştu.
“3 aydır iddianame bile hazırlanmadı”
Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kabaoğlu da “Can Dündar ve Erdem Gül hakkında apar topar dava açıldı. Koşulları bulunmadığı halde tutuklandı. Ama 3 aydır iddianame bile hazırlanmadı. Tahir Elçi için de söylediği 3 cümle için neredeyse 3 gün içerisinde dava açıldı. Katledilişinin ardından Diyarbakır Barosu'nca oluşturulan soruşturma komisyonu defalarca başvuruda bulunduğu halde savcılık bilgi bile iletmedi. Aynı gün öldürülen iki polisle ilgili kısa sürede gözaltılar ve tutuklamalar oldu. Ne var ki Tahir Elçi hakkında şüpheli ifadesi bile alınmadı. Bu nedenle hak ve özgürlükleri koruma sorumluluğunda bulunan kişilerin tam tersine kendileri gibi düşünmeyenleri hedef gösterip basını, kolluk güçlerini ve yargıyı bu yönde seferber ederek hedef gösterilenlerin fiziğinden alıkonulma veya yaşamdan koparılmasını yaratanları suçluyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Can Dündar ve Erdem Gül adına ödüllerini Dilek Dündar aldı. Tahir Elçi'nin ödülünü ise Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen ve Türkan Elçi aldı.