Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde görevli Dr. Ahmet Azizoğlu’nun hasta yakınlarının saldırısına uğramasına sağlık meslek örgütleri ortak tepki gösterdi. Diyarbakır Tabipler Odası (DTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Diş Hekimler Odası (TDB) ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği yönetici ve üyeleri, tepkilerini hastanenin acil servis binası önünde yaptıkları basın açıklaması ile gösterdi.
Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan TTB Merkez Konsey Üyesi Halis Yerlikaya, sağlıkçılara yönelik şiddete “Artık Yeter” dediklerini söyledi. Döner sermaye uygulamaları ve hastaya verilen sürenin az olmasının sağlıktaki şiddetin asıl nedenleri olduğunu belirten Yerlikaya, bu sorunlar çözülmeden sağlık alanındaki şiddetin son bulmayacağını vurguladı. Yerlikaya, “Sağlık alanında yaşanan şiddetin son bulması için mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Sağlık örgütleri adına basın açıklamasını okuyan TTB Üyesi Mustafa Mesutkaya ise sağlık çalışanlarına dönük son dönemde artan şiddete dikkat çekerek önlem alınmasını istedi. Mesutkaya, “20 gün önce Harran Üniversitesi’nde kafasında kaldırım taşı kırılan Bahadır arkadaşımız, Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nde darp edilen Aytekin Hoca’mız, 10 gün önce Aydın’da bıçaklanan Dr. Yunus Emre Baba, Elazığ’da 2 gün önce yoğun bakımın kapısını kıran kişiler tarafından saldırıya uğrayan Dr. İsmail Polat ve son olarak Dicle Üniversitesi Acil Servisi’nden arkadaşımız Dr. Ahmet Azizoğlu. Sadece son 20 gün içerisinde sağlıktaki şiddet nedeniyle ciddi anlamda yaralandılar, bazıları günlerce yoğun bakımda kaldı” dedi.
"Yaşatmak isterken"
Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşandığını paylaşan Mesutkaya sağlık personellerine yönelik artan bu şiddet olaylarının önlemek amacıyla Meclis’e teklif sunduklarını hatırlattı. Mesutkaya, “Bizler yaşatmaya çalışırken yaşamlarımızdan olmak istemiyoruz. Türk Tabipleri Birliği’nin defalarca dile getirdiği Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası’nın bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasallaşması sağlanmalıdır. Çarpıtılmış sağlık anlayışıyla sağlık emekçisi ve hasta yakınlarını karşı karşıya getiren politikalardan vazgeçilmelidir. Sağlık kuruluşlarında çalışma arkadaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı, önleyici ve gerçekçi önlemler bir an önce hayata geçirilmelidir” diye konuştu.
"Ölmek istemiyoruz"
Bu şartlarda çalışmak istemediklerini kaydeden Mesutkaya, sözlerini “Bu uyarılarımızın ve önerilerimizin hayati önem arz ettiğini tekrarlıyoruz. Ölmek istemiyoruz. Yaralanmak, hakaretlere maruz kalmak istemiyoruz. Bu şartlarda çalışmak istemiyoruz. Sağlıkta şiddetin önlenebileceğini, hekim-hasta ilişkisinin normal haline dönebileceğini düşünüyoruz. Toplumsal sorunlarda olduğu gibi sağlık alanında yaşanan sorunlarda da şiddetin yöntem olmayacağını biliyoruz. Başta hekim arkadaşımıza ve tüm sağlık emekçilerine geçmiş olsun diyoruz. Önerilerimizin ve taleplerimizin takipçisi olacağımızı, bunun için mücadele edeceğimizi tekrarlıyoruz” diyerek noktaladı.