Çoğu insanın yıl sonuna kadar kullanmadığı izni olur. İşe ara vermekte zorlanırız. Bunun nedenleri neler, sorun nasıl aşılabilir?
Başta ABD olmak üzere birçok ülkede çalışanlar izin almaktan kaçınıyor. 2015'te yapılan bir araştırma, özellikle yönetici kademede çalışan kişilerin yüzde 67'sinin iş nedeniyle tatil planlarını ertelediğini ya da iptal ettiğini gösteriyordu. Yüzde 57'si ise tatillerinin tamamını kullanmayı düşünmediklerini söylüyordu.
Oysa Avusturya, Almanya ve Fransa'da çalışanlar her yıl en az 30 gün tatil hakkını kullanır.
İzin kullanmanın insanın kendisini yenilemesi ve sağlığı açısından önemli olduğunu herkes bilir. Ama işini kaybetme korkusu ya da kimsenin iznini kullanmadığı bir yerde tatile çıkmanın uygun görülmemesi gibi nedenlerle hayata geçirilmez bu. Fakat işin önemli bir yanı da biz olmazsak işyerindeki çalışmanın aksayacağı kaygısıdır.
İşyerinde biz yokken işlerin normal şekilde devam edeceğini düşünmek istemeyiz.
İşlerimizi kime ve nasıl devredeceğimizi bilemeyince tatile çıkmak da istemeyiz. Yapılan araştırmalar bu işi iyi yapan yöneticilerin oranını üçte bir olarak gösteriyor.
Stanford İşletme Okulu'nda organizasyonel davranış profesörü Jeffrey Pfeffer buna "kontrol yanılsaması" diyor. Bu yanılsama nedeniyle "Yaptığımız her şeyin bizim sayemizde daha iyi olacağına inanırız".
Bu özellikle ABD'de böyledir. Amerikalılar ve Amerikan şirketleri bireysel çabaya daha fazla önem verir.
Sosyal demokrat olarak görülen Avrupa ve Kanada'da ise başarıda bireyden daha çok kolektife vurgu yapılır.
Avrupalılarda daha farklı bir değerler sistemi vardır. Kimileri bunu "yaşamak için çalışmak" şeklinde ifade eder. Oysa Amerikalılar "çalışmak için yaşıyor" gibidir.
ABD'de küçük yaştan itibaren bireysel başarılara vurgu yapılır ve yaşam boyunca bunlardan söz edilir.
Fakat işler başkasına devredilmediğinde izne çıkmak da mümkün olmayabilir.
New York merkezli bir danışmanlık firmasının yöneticisi Erika Anderson daha önce kendisinin de yaşadığı bu tür sorunları çözmek için bir sistem geliştirmiş.
İşleri devredeceği kişilere kendi başına işin hangi kısımlarını halledebileceği ve hangi konularda desteğe ihtiyaç duyacakları soruluyor. Sonra o konularda ona yardımcı olacak başka biri belirlenerek iki kişilik bir ekip kuruluyor. İşin hangi aşamada olduğuna dair bilgi veriliyor.
Bunları yapabilmek için kendi işinin dışındaki işlerle ilgilenecek bir personel donanımı ve ekstra iş yapma isteği de olması gerekir. Bu görevi üstlenenlerin izne çıkacağı ve kendi işlerini devredeceği bir dönem de gelecektir ne de olsa.
Fakat işleri devretmek için son günü beklemek doğru olmaz. Önceden bir liste çıkarıp yapılacak işleri sıralamak ve her birinin ne kadar zaman alacağını, ne kadar sıklıkta kontrol etmek gerektiğini yazmak işi kolaylaştıracaktır.
Ekonomik gidişat ve işini kaybetme konusunda kaygıların ve bireyciliğin arttığı bir dönemde izne ayrılma eğiliminin daha da azalması bekleniyor. Pfeffer izin kullanma ve işlerini başkalarına devretme konusunda çalışanların kendisinin adım atması gerektiğini söylüyor.
Bu konudaki sorunlarını çözen Anderson ise artık daha kolay izin yaptığına inanıyor. "İzin sonrasında dinlenmiş bir beyin ve bedenle, taptaze fikirlerle işe dönüyorum" diyor.