İstanbul'da 92 yaşındaki doktor Mahmut Karaağaç’ın 10.6 milyon dolar dolandırılmasıyla ilgili davada, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor akıl almaz sahteciliği de ortaya çıkardı. Dolandırıcılıkta kullanılan sahte senetlerdeki imzaların, Karaağaç’ın imza attığı farklı bir belgeden çıkartılarak, senetlere taşındığı belirlendi.
11 Şubat 2020'de Mahmut Karaağaç'ın evine haciz gelmesiyle ortaya çıkan olayda, doktor Karaağaç, hiç tanımadığı insanlara 10.6 milyon dolar borçlu olduğunu öğrenmişti.
Altında kendi imzası bulunan senetlerle icra mahkemesinde dava açıldığı ve haberi olmadan sonuçlandığı bildirilmişti. Yaşlı ve varlıklı insanları dolandıran bu suç çetesinin yeni hedefi olduğunu anlayan Mahmut Karaağaç savcılığa suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda şüpheliler Aşkın A., Selahattin A. ve Mehmet Ali P.'nin ‘Kamu kurumlarının tüzel kişiliğini kullanmak suretiyle algılama yeteneği azalmış kişiye karşı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik' suçlamalarıyla 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sanıkların Karaağaç'ı dolandırmak amacıyla üç ayrı senet düzenlemesi nedeniyle, her bir senet için ayrı ayrı cezalandırılmaları da talep edildi. Sanıklar, 45'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Gerçek, Adli Tıp incelemesinde ortaya çıktı
Yargılama sırasında mahkeme, Karaağaç’ın kesinlikle kendisi tarafından imzalanmadığını söylediği 10.6 milyon dolarlık senet ve diğer belgelerde Adli Tıp Kurumu tarafından inceleme yapılmasına karar verildi.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan inceleme geçtiğimiz Eylül ayında sonuçlandı. Raporda “Davaya konu senet, komisyon sözleşmesi ve teslim tesellüm tutanağındaki Mahmut Tahir Karaağaç adına atılı imzaların kendisine ait başka imzalardan yararlanılarak oluşturulmuş olduğu belirlenmiştir" denildi.
Adli Tıp, emekli doktor Karaağaç’ın imzasını taşıyan farklı belgelerden çıkartılarak, suça konu senet ve diğer evraklara nasıl taşındığını da bu raporla ortaya koydu.