Gündem

Buzzfeed'de bir Demirtaş portresi: Eğer onu öldürürlerse, bir saat içinde iç savaş çıkar...

“Öcalan, 6-7 yıl önce iki genç insanı lider olarak seçtiğini söyledi, bir tanesi Selahattin’di.”

30 Ekim 2015 01:43

Türkiye, 5 aylık aranın ardından, pazar günü gerçekleşecek genel seçimlere hazırlanıyor. 7 Haziran seçimleri sonrasında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen patlamayla toplumun kutuplaşmaya daha da açık hale geldiği Türkiye'de, 10 Ekim'de Ankara'da gerçekleşen katliamın ardından birçok kişi gözünü, "13 yıllık AKP iktidarından kurtulma ihtimali" olarak gördüğü 1 Kasım'a çevirdi.

Seçime dair tartışmalar çoğunlukla Meclis'te sandalye sahibi olan dört parti arasında geçiyor gibi gözükse de, birçok kişinin gözünü diktiği isim HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş. ABD merkezli Buzfeed internet sitesinde, Selahattin Demirtaş hakkında bir yazı kaleme alan Orta Doğu muhabiri Borzou Daragahi, HDP Eş Genel Başkanı'ndan "Türkiye'nin Barack Obaması" olarak bahsedildiğini aktarıyor.

"Türkiye 1 Kasım’daki erken seçimlere hazırlanırken, birçok kişi AKP ve sola yakın partisinin oylarını Kürtlerin bağımsızlığını isteyenler kadar İslamcıların da katkısıyla ikiye katlayan Demirtaş arasında gelişen dramayı yakından izliyor" diyen Daragahi, Demirtaş'ın Ankara katliamı sonrasında yaptığı konuşmanın, "İktidardaki AKP’nin ve onun liderleri Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun planlarıyla bozulan Türkiye’ye yeni bir politik gücün doğduğu sinyalini verdiğini" söylüyor.

Yazısında HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün “Zeki bir adam ve iyi bir hatip ve aynı zamanda da iyi bir solcu. Ancak bunlar yeterli olmasaydı da, Demirtaş’ın kendine ait bir büyüsü var” sözlerine yer veren Daragahi, Selahattin Demirtaş'ın Kürt hareketinin başına geçmesi kararının da cezaevinde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından yıllar önce alındığını belirtiyor. 

"Demirtaş, Erdoğan’ın Türkiye’nin başkanlık sistemini yeniden şekillendirerek geminin başına geçme macerasına da ölümcül zararlar verdi" diyen Daragahi, birçok kişinin Demirtaş'ın suikaste uğramasından çekindiğini ve bu sebepten de çevresindeki güvenlik önlemlerinin artırıldığını belirterek, ismini vermeyen bir yetkilinin şu sözlerini aktarıyor:

“Eğer öldürülürse, ortada Türkiye kalmaz. Eğer onu öldürürlerse, bir saat içinde iç savaş çıkar."

Borzou Daragahi'nin Buzzfeed'de yayınlanan ve İngilizce orijinalinden Gonca Tokyol tarafından T24 için Türkçeye çevrilen makalesinin tam metni şöyle:

Türkiye’nin başkenti Ankara’da yüzden fazla kişinin ölümüne sebep olan canlı bomba çiftinin patlamasından saatler sonra, muhalefet lideri Selahattin Demirtaş, yaralıların tedavi edildiği hastaneden çıktı. Özgüvenli ama yas sebebiyle kızgındı, kendisini tutuklamaları için hükümete meydan okudu.

 

"Ankara katliamından sonraki konuşması, 
yeni bir gücün doğduğu sinyalini verdi"

 

Hastanenin önündeki gazetecilere yaptığı açıklamada Demirtaş, “Yaşananlar çocuk oyunu değil” dedi. 7 Haziran seçimlerinden önce, partisi HDP ve onun destekçilerine yönelik olarak gerçekleştirilen ölümcül saldırılardan bahsediyordu. “Her gün ölüyoruz. Ölenler biziz. Biz askeriz. Biz polisiz. Biz Kürdüz. Biz Türküz. Ölenler, bu fakir ülkenin çocukları bizleriz. Siz değilsiniz.”

Bu konuşma, 42 yaşındaki eski avukatın en önemli konuşmalarından bir tanesiydi ve iktidardaki AKP’nin ve onun liderleri Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun planlarıyla bozulan Türkiye’de yeni bir politik gücün doğduğu sinyalini veriyordu.

Eğer politik yetenekleri yeterli değilse, canlı yayında çaldığı saz ve söylediği şarkıyla seçmenlere serenat da yaptı. Yaptığı, ciddi ve kasvetli bir siyasi kültüre sahip ülkede alışılmadık ve gençliğe özgü bir hareketti.

 

"Demirtaş’ın kendine ait bir büyüsü var"

 

Demirtaş’ı, partisi HDP’nin milletvekillerinden biri olan Ertuğrul Kürkçü, “Zeki bir adam ve iyi bir hatip ve aynı zamanda da iyi bir solcu” olarak nitelendirdi. “Ancak bunlar yeterli olmasaydı da, Demirtaş’ın kendine ait bir büyüsü var.”

Türkiye 1 Kasım’daki erken seçimlere hazırlanırken, birçok kişi AKP ve sola yakın partisinin oylarını Kürtlerin bağımsızlığını isteyenler kadar İslamcıların da katkısıyla ikiye katlayan Demirtaş arasında gelişen dramayı yakından izliyor.  

 

"Kendi politik jenerasyonu arasındaki kesinlikle en yetenekli siyasetçi"

 

“Bu insan, kendi politik jenerasyonu arasındaki kesinlikle en yetenekli siyasetçi” diyor, Türkiye’yi uzun zamandır gözlemleyen Gareth Jenkins, “Ancak oldukça ince bir çizgide yürüyor.”

Türkiye kötü zamanlardan geçiyor. Silahlı kuvvetler ve PKK militanları arasında 30 yıldan fazla zamandır süren çatışmalar yeniden alevlendi. Son 6 ay içinde en az 3 kez cihatçı canlı bombalar eylem düzenledi. Ülke, Suriye’deki çatışma ortamından kaçan 2 milyondan fazla göçmenle dolup taşıyor. Türk lirası, tüm zamanların neredeyse en düşük seviyelerinde savruluyor.

 

“Türkiye’nin Barack Obaması”

 

Türkiye’yi gözlemleyen birçok kişi, Demirtaş’ın varlığını Türkiye siyasetinde parlak bir nokta olarak görüyor. Destekçileri tarafından dönüştürücü bir figür olarak tanımlıyor. Hatta bazıları ona “Türkiye’nin Barack Obaması” diyor. Ancak eleştirenler, yasa dışı PKK’nın ve hapisteki gerilla lideri Abdullah Öcalan'ın Truva atı gibi davrandığını belirterek onu daha çok IRA’nın politik kanadının lideri Gerry Adams’a benzetiyor. 

Belirtmek gerekirse, 1991 yılında, genç bir adamken Kürt kenti Diyarbakır’da cezaevine giren Demirtaş, kardeşi Nurettin gibi dağlarda Türkiye hükümetiyle savaşan bir PKK gerillası olabilirdi. Cezaevi dönemi, Demirtaş için daha çok ceza adaleti sistemi ve hukuk fakültesine ilgilisinin başladığı bir dönem oldu.

Kardeşi 12 yıllığına cezaevine girerken, o Diyarbakır’da, insan hakları davalarına odaklanan küçük bir hukuk bürosu açtı. Kürt siyasi hareketiyle birlikte hareket etmeye başladığında, birçok kişi Öcalan’ın Demirtaş’ı işaret ettiğini söyledi.

 

"Öcalan onu yıllar önce seçti"

 

“Eğer Öcalan Demirtaş’ı lider olarak istemeseydi, onu oradan almak bir gün sürerdi” diyor hem hükümetle hem de muhalefetle iletişimi olan, adının gizli kalması şartıyla konuşan bir siyasi kaynak. “Altı, yedi yıl önce, Öcalan’a hareketin gelecekteki politik liderlerinin kim olacağını sordum ve bana iki genç insan bulduğunu, onları lider olarak seçtiğini söyledi. Bir tanesi Selahattin’di.”

Diğerleri ise PKK’nın yönetimi ile Demirtaş arasındaki iletişimi daha endişe verici buluyor. “PKK, Demirtaş’ın yükselişiyle geriye düştü” diyor Woodrow Wilson Uluslararası Merkezi’nin Orta Doğu Programı direktörü Henri Barkey, “Bu yüzden savaşı kızıştırıyorlar. Kontrolü kaybetmediklerinden emin olmak istiyorlar.”

Hükümeti destekleyen medya ve onların destekçileri ise Demirtaş ve partisini Türkiye ve ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK’nın uzantısı olarak görüyor. Demirtaş’ı ise pervasız ve radikal olarak tanımlıyorlar. 

“Ankara katliamında ölenlerin cenazeleri kaldırılırken mitinglerde ‘katil devlet’ diye bağırıyor” diyor Davutoğlu ulusal kanalda yaptığı konuşmada, “Katil görmek istiyorsa, aynaya bakmalı.”

Bu sert eleştirilerin sebebi çok açık. Sebebi, partisinin oylarını ikiye katlayan, yüzde 10 barajını geçerek mecliste sandalye kazanmayı başaran ve AKP’nin 2002’den beri ilk kez salt çoğunluğu kaybetmesini sağlayan Demirtaş. Demirtaş, bunları yaparak Erdoğan’ın, başkanlık sistemini yeniden şekillendirerek geminin başına geçme macerasına da ölümcül zararlar verdi.

 

"Gerillaların da olağan Kürtlerin de akıllarından geçeni biliyor”

 

HDP milletvekili Kürkçü’ye göre, partisi bunu AKP’nin uzmanlaştığı ancak daha sonra terk ettiği oyun kitabından bir sayfa kopararak yaptı: Seküler Kürtler kadar kentli solcular ve dindar Kürtleri de içine alan farklı gruplara hitap etti. Parti, dindar Kürtleri AKP’den kopararak ve aynı zamanda da Kürt olmayan milyonlarca kişiyi kapsayarak oylarını ikiye katladı.

Demirtaş, bu strateji için muhteşem bir konuşmacıydı. “O, gerillaların da ülkede yaşayan olağan Kürtlerin de akıllarından geçeni biliyor” dedi Kürkçü.

Haziran seçimlerinden sonra; HDP, AKP’nin geçici hükümetine katılmaya gönüllü olan tek partiydi, sadece 1 ay sonra destekçilerinin baskısı sebebiyle geri çekildiler.

“Türkiye demokrasisi için bir şans olabilirdi” diyor Başbakan Sözcüsü Cemal Haşimi, “Ancak Demirtaş oldukça acayip bir tutum sergiledi ve çok histerik bir Erdoğan karşıtı pozisyon aldı.”

 

"Eğer onu öldürürlerse, bir saat içinde iç savaş çıkar"

 

AKP ve Türkiye bürokrasisindeki ortakları, Demirtaş ve partisi HDP’nin gelişimini yavaşlatabilmek için ellerinden geleni yaptı. Erdoğan’ın müttefikleri, hâkimleri HDP’nin güçlü olduğu yerdeki sandıkları taşımaya ikna etmeye çalıştı. Demirtaş’ın kara listeye alınması için yayın organlarına gözdağı verdiler. Meclis üyesi olarak, Demirtaş’ın dokunulmazlığı var ama birçok kişi onun suikaste uğramasından korkuyor, Türkiye’deki politik düşmanları ya da ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan IŞİD militanları tarafından. Hem partisi hem de gergin Türk yetkililer Demirtaş’ın güvenlik önlemlerini artırdı.

“Eğer öldürülürse” diyor adını vermek istemeyen yetkili, “ortada Türkiye kalmaz. Eğer onu öldürürlerse, bir saat içinde iç savaş çıkar."