Gündem

Büyükerşen’den Binali Yıldırım’a yanıt: Kulaktan dolma bilgilere söyleyecek çok sözümüz var!

"Hatırlatırken soruyoruz, yüz akımız dururken neden yabancılara?"

04 Temmuz 2016 19:54

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kenti dün ziyaret eden Başbakan Binali Yıldırım’ın, kendisini tramvay ihalesini yabancılara vermesi ile eleştirmesine yanıt verdi. Büyükerşen, Konya’daki tramvayın Çek Cumhuriyet’inden 120 milyon Euro’ya alındığını belirterek, “Sayın Başbakanın kulaktan dolma bilgilere dayalı olduğu açık olan bu sözlerine karşı söyleyecek çok sözümüz var” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Eskişehir’de yaptığı konuşmasının bir bölümünde "TÜLOMSAŞ, 2018’de yerli ve milli hızlı treni de yapan ve bir ilki başaran bir kuruluşumuz olacak. TÜLOMSAŞ, Eskişehir’in yüz akı olmaya devam ediyor. Eskişehir’de TÜLOMSAŞ bunları yaparken Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı da yabancılardan tren setlerini, parçalarını almaya devam ediyor. Paraları da tıkır tıkır yabancılara vermeye devam ediyor. Bunu da Eskişehirliler bilsin istiyorum" demişti.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bugün yaptığı yazılı açıklama ile Başbakan Yıldırım’a yanıt verdi. Büyükerşen yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

"Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tramvay alım ihalesi açmıştır. Bu ihale yerli yabancı bütün tedarikçilere açıktır. Yani TÜLOMSAŞ da bu ihaleye teklif verebilir. Ayrıca Sayın Başbakan’dan ilk Konya ziyaretinde Konya Büyükşehir Belediyesi’ne, Konya’ya en son alınan tramvayların TÜLOMSAŞ dururken neden Çek Cumhuriyeti’nden alındığını, 120 milyon Euro’yu Çek Cumhuriyeti’ne neden tıkır tıkır ödediğini sormasını rica ediyoruz. Sayın Başbakanın kulaktan dolma bilgilere dayalı olduğu açık olan bu sözlerine karşı söyleyecek çok sözümüz var. Ancak yerli sermaye konusunda çok hassas olduğunu söyleyen Sayın Başbakanın da okuduğunu tahmin ettiğimiz bir köşe yazısına, hatırlaması için burada tekrar yer veriyoruz. Hatırlatırken de soruyoruz. Yüz akımız dururken neden yabancılara?"

Büyükerşen yazılı açıklamasına, Yılmaz Özdil’in 24 Ağustos 2012 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan ve demiryollarını konu alan "Ne ördün filan..." başlıklı yazını ekledi.

Özdil’in yazısı şöyle:

Demiryolları Almanlarındı.

İngilizler, Fransızlar işletiyordu.

İşletme lisanı, Fransızcaydı.

Meslek, Türklere kapalıydı.

Hatta, imtiyazlar, ödenen paralar kesmemiş, Alman demiryolu mühendisi, ray döşüyoruz ayaklarıyla Zeus sunağını araklamıştı; 

memleketi söğüşlüyorlar, 

inek gibi sağıyorlardı.

Mustafa Kemal geldi... 

Demiryolları millileştirildi.

Milletin oldu.

Vagon fabrikası kuruldu.

Okul kuruldu.

Demiryolcu yetiştirildi.

Tek kuruş borç almadan, bunların yaptığının dört 

katı demiryolu yapıldı.

Sonra, bunlar geldi.

Ankara-İstanbul hızlı treni... 

Çinliler yapıyor.

Lokomotifler İspanya’dan.

Rayları bile İspanya’dan.

Makinistler desen...

Almanya’da eğitildi.

Konya-Ankara?

Raylar, İtalyan.

Vagonlar, İspanyol.

Marmaray, Japon.

Vagonları, Güney Kore.

Ankara metrosu... 

Sistemi, Alman, İtalyan.

Vagonları, Çin’den.

İstanbul metrosu... 

Sistemi, Fransız, Alman.

Vagonları, Güney Kore’den.

(Metrobüs, Hollanda’dan.

Deniz otobüsü, Avustralya’dan.

Fatih Sultan Mehmet 

Köprüsü’nün asfaltı teee 

Trinidad Tobago’dan.

Metro diye market var... 

O bile Alman!

Neyse, konuyu dağıtmayalım.)

Ankara-Eskişehir

Aliağa-Menderes

Bandırma-Menemen

Bursa tramvayı, İspanyol.

Balıkesir-Eskişehir, Fransız.

Köseköy-Gebze, İtalyan.

Gebze-Halkalı, İspanyol

Ankara-Sivas, çekik gözlü.

Sivas-Erzincan, İtalyan.

Testleri, Çek Cumhuriyeti’nde yapılıyor iyi mi... Çek Cumhuriyeti müsait değilse, haaadi bakalım Almanya’ya Fransa’ya gönderiliyor; lokomotifleri zaten gemiyle Güney Kore’den geliyor.

Edirne’den Ardahan’a 

hızlı tren için Çinlilerle 

masaya oturuldu, Çinliler etap etap döşeyelim diyor, hükümetimiz komple boydan boya döşeyin diyor; kondüktör’ün düdüğü Çin’den.

Güzergâhlar üzerindeki... 

Koyunlar Macaristan’dan.

İnekler Uruguay’dan.

Tek tesellimiz var... 

Trene bakan öküzler yerli!