Gülsen Solaker
Afganistan'ın Ankara Büyükelçisi Amir Muhammed Ramin, Türkiye'deki Afganların hepsinin yasadışı yollarla gelmediğini, uzun zamandır burada yaşayanlar bulunduğunu söyleyerek, son seçimde oy kullanan Afgan kökenlilerin sayısının 60-65 bin civarında olduğunu belirtti.
ABD'nin Afganistan'dan 2021 yılı ağustos ayında çekilmesinin ardından Taliban yönetimi ele geçirmişti. Pek çok ülke gibi Türkiye de Taliban yönetimini resmen tanımıyor ancak iki ülke ilişkileri son dönemde gelişmeye devam ediyor.
Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği ve diplomatları görevlerini sürdürürken, ABD'nin çekilmesi öncesinde de Ankara'daki Afganistan Büyükelçisi olan Ramin, Taliban yönetimiyle de konumunu devam ettiriyor.
Büyükelçi Ramin, Ankara'da Diplomasi Muhabirleri Derneği üyelerinden oluşan küçük bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide, son seçimlerde de gündemde olan Afgan sığınmacılar konusu başta olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren soruları yanıtladı.
Türkiye'deki Afgan sığınmacılar meselesinin kamuoyu ve medyada yanlış anlamalara yol açacak şekilde ele alınabildiğini belirten Ramin, son seçimlerde de özellikle muhalefet partilerinin kampanyalarda yaptıkları "tartışmalı ve hedef gösterici açıklamaların" hassas olan ortamı daha da güçleştirdiğini belirtti.
Ramin, bu basın toplantısını aslında seçimlerden önce düzenlemek istediğini ama iç siyasi tartışmalara girmek istemediği için ertelediğini de belirterek, "Ekonomideki tablo kötüleştiğinde insanlar ile devlet ve hükümet ilişkisinde güven azalıyor. İnsanlar etrafta bir suçlu arıyorlar" şeklindeki gözlemini de aktardı.
Günümüz dünyasında göç konusunun her ülke için geçerli olduğunu "Türkler de Asya'dan buraya göçmeseydi belki bugün Türkiye olmazdı. Göçmenler olmasa ABD de bugünkü Amerika olamazdı" yorumuyla aktaran Ramin, Türkiye'ye gelen sığınmacılarla Avrupa'ya farklı nedenlerle giden Türklerin durumları arasında paralellik olduğunu da savundu.
Ramin, Afganistan'daki şartlar tamamen düzelmedikçe göçün sıfıra indirilemeyeceğini de belirtti.
"60-65 bin Afgan seçmen var"
Büyükelçi Ramin, Türkiye'deki Afganların üç farklı kategoride ele alınabileceğini belirterek, düzenli ve yasal yollarla burada bulunan Afganlar için sanki yasadışı gelmişler gibi bir yanlış algı bulunduğunu kaydetti.
Ramin, birinci kategoride yaklaşık 50 bin civarında oturma izni olan düzenli göçmenlerin geldiğini ve bu kişilerin bekleme sürecinde olduklarını ve çalışma izinleri bulunmadığını kaydetti. İkinci kategoride uluslararası koruma statüsü altında olan Afganların geldiğini, onlara bu statünün önce geçici olarak verildiğini ve uzun süre bekleyebildiklerini söyleyen Ramin, bu kişilerin sayısının ise 130 bin civarında olduğunu kaydetti.
Yasadışı yollardan ise genel olarak 100-150 bin arası sığınmacının gelişinin söz konusu olduğunu ama şimdi bu sayının çok daha azaldığını ve 50-60 bine kadar düştüğünü belirten Ramin, 2022 yılında kaçak olarak gelen toplam 70 bin kişinin geri gönderildiğini belirtti. Ramin, yasadışı göçten bahsedildiği için bu rakamlardan nasıl bu kadar emin olabildiği sorusuna karşılık ise bunların Göç İdaresi'nin resmi rakamları olduğunu kaydetti. Ramin, Afgan topluluklarla da yakın ilişki içinde olduklarını ve sayıları onlarla da konuşarak sağladıklarını söyledi.
Bu arada son seçimlerde oy kullanan Afgan kökenli seçmen sayısının 60-65 bin kadar olduğunu da aktaran Ramin, ancak bu kişilerin son dönemde gelenler olmadığını, sadece 4 bin kadarının son birkaç yılda mülk alarak ya da yatırım yoluyla vatandaşlığa geçtiğini, büyük bir bölümünün on yıllardır, 1980'lerden bu yana Türkiye'de yaşayan vatandaşlar olduğunu kaydetti.
Büyükelçi Ramin, Afganistan'dan Türkiye'ye yasadışı göçün sadece İran üzerinden gerçekleştiğini de söyledi.
Afganistan'dan Türkiye'ye gelenlerle ilgili kamuoyunda bazı yanlış bilgiler bulunduğunu, bunlardan birinin Türkiye'nin onlara maddi yardım yapması olduğunu söyleyen Ramin, paranın genelde uluslararası göç derneklerinden geldiğini kaydetti.
"Ailelerin bazıları kızlarının eğitimi için geliyor"
Ramin, Afgan ailelerin bazılarının şu anda Afganistan'da okula gitmelerine izin verilmeyen kız çocuklarının eğitimi için göç etmek zorunda kaldığını da belirterek, ülkedeki durumun düzelmesi için zamana ihtiyaç olduğunu bildirdi.
15 Ağustos 2021'de yönetime gelmesiyle Taliban kadınların çalışması ve kızların eğitim almasına yönelik ciddi kısıtlamalar getirmişti. Kızların önce ortaokul ve liselerde, sonra da üniversitelerde eğitim alması engellenmiş durumda. Afgan kadınların yerel ve yabancı sivil toplum kuruluşlarında çalışması da askıya alındı.
Türkiye'nin kız çocukları ve kadınlar için Taliban nezdindeki girişimlerinin yeterli olup olmadığının sorulmasına karşılık Ramin, Ankara'nın "dengeli ve pragmatik" bir politika takip ettiğini ve ülkedeki bazı şeylerin hızlı bir şekilde değişmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Öte yandan sosyal medyada da yer alan ve Türkiye'deki kadınların rahatsız edildiği bazı videoları çekenlerle ilgili gerekli işlemlerin yapılması ve geri gönderilmeleri için Türk yetkililerle iş birliği içinde olduklarını söyleyen Ramin, bu kişilerin bazılarının Pakistanlı da olabildiğini belirtti.
Büyükelçi Ramin, Afganların Türkiye'de özellikle tarım ve hayvancılık sektörlerinde çalıştırıldıklarını çünkü çoban bulmakta çok zorluk çekilebildiğini söyleyerek, bu sektörlerde iki ülke arasında kalıcı bir mekanizma kurulmasını önerdiklerini, böylelikle çobanlık için gelmek isteyenlerin de kayıtlı şekilde gelebileceğini ve denetleme olacağı için yasadışı göçün azalacağını kaydetti. Ramin, hükümetin bu öneriye yanıt vermek için seçimi beklediğini de ifade etti.