2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda kadınlar boks 69 kiloda altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli, "Yaşıtlarım eğlenirken, bir hayale 13 senemi verdim ve başardım. Mutluyum, gururluyum. Bir daha olsa yine aynı şeyleri yaşamak isterdim" dedi.
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları kadınlar boks 69 kiloda finalde Çinli rakibi Hong Gu'yu mağlup ederek altın madalya kazanan Trabzonspor Kulübü'nün sporcusu Busenaz Sürmeneli ile antrenörü Cahit Süme, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Trabzon Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. TSYD Trabzon Şubesi Başkanı Selçuk Kılıç, ülkeye ve kente bu gurur ve sevinci yaşattıkları için Sürmeneli ile Süme’ye teşekkür etti.
"Antrenmanlarda çok açılar çektim"
Busenaz Sürmeneli, hazırlık süreci ve olimpiyatlarda yaşadığı zorlukları anlatarak, “Çok çalıştık, çok dua ettik, çok istedik, Allah bize nasip etti. Bu madalya benim çocukluk hayalimdi. Sabah, akşam rüyalarıma giriyordu. Çok zorlandım, antrenmanlarda çok acılar çektim. Siz bakınca madalya görüyorsunuz ama ben bakınca emek ve fedakarlık görüyorum. Bu bireysel bir spor ama biz ekip olarak bu madalyayı kazandık. Hepsine teşekkür ediyorum. Trabzon’da da çok güzel ve coşkuyla karşılandık. Trabzon’un ve Trabzonspor’un olimpiyatlarda ilk altın madalyasıydı. O yüzden çok mutlu ve gururluyum. Şehir turu atarken herkes, ‘ağladık’ diyor. Ben de ağladım. Keşke hep böyle mutluluktan ağlasak. Ülkemiz bunu hak ediyor. Çok güzel bir ülkemiz var. Yangınlar, seller, her olayda ülkemiz kenetlenmeyi biliyor. İyi ki Türküm. İnşallah daha güzel başarılar alıp ülkeme, şehrime ve bu kulübe gelmek istiyorum” diye konuştu.
“Yaşıtlarım eğlenirken , bir hayale 13 senemi verdim"
Küçükken çok iyi sporcu olmak istediğini kaydeden Busenaz, şöyle devam etti:
“Adımdan söz ettirebilecek bir sporcu olmak istiyordum, çünkü sporu ok seviyordum. Her sporu denedim ama karakterimle uyuşan, gerçek Buse’yi sergilettiğim dal boks oldu. Cahit hocamla 13 sene önce bir yola baş koyduk. Ailemden çok Cahit hocamlayım. Ona da teşekkür ediyorum, çünkü birlikte başardık. Sadece ben üstlensem nankörlük etmiş olurum. Çok fedakarlıklar ettik. İşimi saygı duyarak yapıyorum. Randevuma göre sporumu değil, sporuma göre randevumu ayarlıyorum. Evimde çok duramadım, aileme vakit ayıramadım, arkadaşlarımla gezip dolaşamadım. Benim yaşımdaki gençler hep dışarıdalar, geziyorlar ama ben bir amaç, hayal uğruna 13 senemi verdim. Bunu kazandım, mutluyum, gururluyum. Bu moral bana hepsini unutturdu. Bir daha olsa yine aynı şeyleri yaşamak isterdim.”
“Tek elle antrenman yaptım ama pes etmedim"
Antrenmanlarda çeşitli zorluklar yaşadığını anlatan Busenaz, şu ifadeleri kullandı:
“16 Mart’ta elimden bir operasyon geçirdim. Kimse bilmiyor, herkes bu madalyayı görüyor. Doktor; ‘elini vurmadan her şeyi yapabilirsin’ dedi. Elimi vurmadan antrenman yaptım. Tek elle torbayı dövdüm, ağırlık yaptım, elimi arkaya bağlayıp öyle dövüştüm. Önemli olan işine saygı duymak ve ne olursa olsun pes etmemek. Covid olduk, tesisi kapattılar. Ertesi gün o şekilde antrenman yaptık. Herkes gülerken antrenman yapmalara bakıyor ama antrenmanlarda çok ağladım. Cahit hocam ‘sen ağladığında hep gerçekten şampiyon oluyorsun’ diyordu. Antrenmanda 5-6 kez üst değişiyordum. Gerçekten çok emek var. Çok çalıştık. Benim kitabımda pes etmek yok. Hep devam ettim. İnşallah gelecek hayali kuran bütün çocuklara umut ışığı olurum. Bu madalya herkese umut ışığı olsun ve pes etmemeyi öğrensinler.”
“Geriye düşünce kaybedecek neyim var dedim"
Final maçında yaşadıklarını ve hislerini de sözlerine ekleyen olimpiyat şampiyonu sporcu, “Hayatta hiçbir şeye iyi başlayamıyorum. Stres, kaygı, beklentiler nedeniyle bazen olmayabiliyor. Ama alışınca, iyi başlayamasam bile sonunu iyi bitiriyorum. Şu ana kadar hiçbir finali kaybetmedim, sonuna kadar savaştım. İlk raund yenilebilirim, hatta saydırılabilirim de. Dünya şampiyonasında yarı finalde öyle olmuştu. Daha sonra; ‘Kaybedecek neyim var ki? Çık ve sevdiğin işi yap, sonuna kadar savaş. Antrenmanlarda o kadar zorlanıyorsun, ailenden uzaksın. Ya burada 9 dakika dövüşeceksin, ya da kaybedip bütün her şeyi çöpe atacaksın' dedim. Ben pes etmedim, çıktım ve dövüştüm. Sevdiğim işi yaptım. Bizim kondisyonumuz rakiplere göre çok iyiydi. Onlar beni dövüştürmemeye çıktı. Antrenmanlar dahil benim hiç saçım açılmadı. Final maçında açıldı. Çünkü rakip dinleniyor. Bizim taktiğimiz rakipleri bizim nabız seviyesine yükseltip, onları yormak, onu ele almak. Ama rakip sarılıyor, tutuyor, çekiyor. Amaçları bizi oynatmamaktı ama amaçlarına ulaşamadılar” şeklinde konuştu.
Cahit Süme: Hedefimiz yine olimpiyat
Gururlu olduklarını ve büyük sevinç yaşadıklarını belirten Busenaz'ın antrenörü Cahit Süme, “Busenaz Sürmeneli bundan önceki kariyerinde 5 kez Avrupa, 3 kez de dünyada şampiyonluğu kazandı. Ben de sporculuk geçmişimde Avrupa, dünya madalyaları alan sporcuyum ama Busenaz gibi büyük başarılar yakalayamadık. Ama hep, ‘Dünya, Avrupa, olimpiyat madalyası kazanan sporcular yetiştireceğim’ dedim. Allah bize bunu nasip etti. Olimpiyat heyecanı, duyguları bambaşka. Burada da Türkiye olarak ilk defa fazla sayıda madalya kazandık. Bundan dolayı da gururluyuz. Bu sevinci yaşadık, coşkuyla tüm ülkede karşılandık. Ülkemiz, şehrimiz, kulübümüz bunu hak ediyor. Biz durmayacağız. Neden 8-10 defa Avrupa, dünya şampiyonlukları olmasın? Neden 3-4 defa olimpiyat şampiyonluğunu getirmeyelim, neden tarih yazmayalım düşüncesindeyiz. Bir müddet dinlendikten sonra kaldığımız yerden ülkemize güzel sonuçlar kazandırmaya devam edeceğiz. Gönlümüzde yatan, ülkemiz adına olimpiyatlarda yarışmak. Hedefimiz 2024 Olimpiyat Oyunları olacak. Buse için bir hedef koyduk. Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu gibi efsaneler arasına girsin, 3-4 olimpiyat madalyası kazanalım diye hedef koyduk. Hedefimiz her zaman olimpiyat olacak” cümlelerine yer verdi.