Milliyet gazetesinde Meriç Tafolar'ın sorularını yanıtlayan HAK-PAR Genel başkanı Kemal Burkay, "Kürt halkının talepleri bellidir. Kürdistan dediğimiz coğrafyada kendi kendini yönetmek. Eşitlik temelinde bir federasyon oluşturalım, diyoruz. Geniş kapsamlı bir otonomi olabilir. Québec sorununu örnek veririm. Fransızca konuşan bir bölge. Yerel hükümeti, başbakanı var ama Kanada’nın içinde” dedi.
İşte Burkay'ın Meriç Tafolar'ın sorularına verdiği yanıtlar
Benim Türkiye’ye dönüşüm bir Ak Parti projesi olarak gösterilmek istendi. Beni tanıyanlar 50 yıldır belli bir politik hattım olduğunu, düzen partilerine angaje olmayacağımı biliyorlardı. Bu iddialar iyi niyetli değildi. Bu bir tür Goebbels propagandasıydı.
. . .
700’e yakın insan açlık grevinde, ölüm orucunda. Bu arada çok kan döküldü. Gerek Kürt gençlerinden, gerek askerden, polisten sivillerden çok insan öldü. Hem savaş dursun, insanlar ölmesin, hem de açlık grevinde herkes etkisini kullansın. Nasılsa grevdekilerin sesleri duyuldu. Hükümet de belli adımlar attı, geç de olsa. Keşke daha önce atsaydı. İnatlaşma aşılabilir demek ki. Bu insanlar da ölümler olmadan, sakatlıklar olmadan bu grev sona ermeli diye düşünüyorum.
. . .
Silahların susturulması, PKK’nın tamamen silah bırakması için görüşmeler yapılmalı. Hem Oslo’da PKK ile görüşülebilir hem de İmralı’da Öcalan ile görüşülebilir. Ama bununla Kürt sorunu çözülemez. Bu, PKK’nın silah bırakmasına yol açmak için önemlidir. Oslo süreci sabote edildi. Kürt halkının talepleri bellidir. Kendi kendini yönetmek Kürdistan dediğimiz coğrafyada. Eşitlik temelinde bir federasyon oluşturalım diyoruz. Geniş kapsamlı bir otonomi olabilir. Québec sorununu örnek veririm. Fransızca konuşan bir bölge. Yerel hükümeti, başbakanı var ama Kanada’nın içinde.
. . .
Öcalan’la görüşmem diye kestirip atmam. Geçmişte Öcalan ile görüştüm. Şimdi koşullar farklı. Öcalan üzerinde bir tecrit durumu var. Tecrit durumu kalkmalı. Öcalan ile görüşmem zorunlu da değil, eğer görüşmek gerekirse, koşulları oluşursa görüşürüm. Bundan korkmam. Hükümetle de görüşürüm, Öcalan ile de görüşürüm. Tarafların diyaloğa açık olması lazım. BDP’li arkadaşlar bu konuda Öcalan kadar da esnek değiller.