Bulgaristan'da son iki senede yapılan ikinci erken genel seçimin sonuçlarının yankıları sürüyor. Eski Başbakan Boyko Borisov'un liderliğindeki Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) partisi, oyların yaklaşık yüzde 33'ünü alarak en çok oy olan parti olmasına rağmen, bu oran tek başına iktidara gelmesi için yeterli değil. Borisov, sonuçların açıklanmasından sonra yaptığı konuşmada 'bu durumda bir koalisyon oluşturmanın çok zor olduğunu, ancak kendisinin seçimlerin tekrarlanmasına engel olmak için her türlü riski göze almaya hazır olduğunu' söyledi.
Sova Haris Enstitüsü'nden Vassil Tonchev de, AFP'ye yaptığı açıklamada Borisov'un partisini, Sosyalistleri ve diğer partileri içine alan büyük bir koalisyonun şu an için 'tek çözüm' olduğunun altını çizdi. Tonchev'e göre diğer her türlü olasılık ülkede kaosa neden olabilir.
En büyük problem ekonomik kriz
Bulgaristan'da kurulacak yeni hükümetin başa çıkması gereken en büyük problemlerden birinin ülkenin malî durumu olacağı öngörülüyor. Haziran ayında ülkenin en büyük dördüncü bankası Korporativ Ticaret Bankası'nın hortumlandığı gerekçesiyle kapatılması akıllara 1996'da 14 Bulgar bankasının iflasıyla sonuçlanan büyük krizi getiriyor ve bu da ülke genelindeki kaygıları artırıyor.
Bu arada erken seçimlere, Bulgaristan'da yapılan diğer seçimlerde olduğu gibi ‘bazı oyların satın alındığı' iddiaları gölge düşürdü. Bulgaristan Devlet Radyosu'nun haberine göre, geçim sıkıntısı yaşayan bazı Bulgarlar, oylarını 50 leva (25 euro) karşılığında sattılar. Bulgaristan‘ın 7,3 milyonluk nüfusunun beşte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Azınlıkların partisi üçüncü sırada
Üyelerinin büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu ve Türk ve Roman azınlıkların haklarını savunan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi, oyların yüzde 14,1'ini alarak, Sosyalistlerden sonra en çok oy alan üçüncü parti oldu.
Seçimlerde çifte vatandaşlığı bulunan onbinlerce Türk de sandık başına gitti. Vatandaşlar oylarını önceden ikamet ettikleri yerlerde veya Türkiye'de kullandılar.