Çözüm süreci kapsamında PKK lideri Abdullah Öcalan’a sekreterya oluşturulmasıyla ilgili konuşan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, “Sekreteryada isimler netleşti. Ancak ne zaman hayata geçecek o tartışılıyor. Partiden iki isim daha heyete dahil olacak. Bizim taraf 5 kişi olacak. Devletten de yetkililer olacak. Muhtemelen 10 kişi civarında bir heyet olur. Diğer iki isim milletvekili olmayacak. Bir sonraki görüşmemizde sekreterya İmralı’ya gidebilir, öyle bekliyoruz” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Öcalan’ın başkan bir cezaevine transferi konusunda ise “Kendisinin böyle bir talebi yok. Ankara ve Bursa’daki cezaevleri güvenli değil. Biz her şeyden önce Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz” diye konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan’a konuştu.
Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (21 Ekim 2014) nüshasında yayımlanan “Buldan: İmralı daha güvenli” başlıklı yazısı şöyle:
‘Buldan: İmralı daha güvenli’
Kobani protestoları nedeniyle gidip gelen çözüm sürecinde hareketli günler yaşanıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Akil İnsanlar’la yaptığı kapsamlı görüşme sürecin tamiratı açısından dikkate alınması gereken bir iyi niyet göstergesi oldu. ABD’nin Kobani’ye havadan silah ve insani yardım yapması ile eşzamanlı olarak Kuzey Irak’taki peşmerge güçlerinin Türkiye’den bir koridor açılarak Kobani’ye geçişine izin verilmeye başlandı.
Diğer yandan Kandil’e yol haritasını ve Kobani meselesini görüşmek üzere çıkan HDP heyeti, bugün olağanüstü bir gelişme olmazsa Öcalan’la İmralı Adası’nda kritik bir görüşme gerçekleştirecek. Bu arada yol haritasının önemli adımlarından olan ve İmralı’ya gidecek heyeti genişleten, müzakereleri kurumsallaştıracak olan sekreteryadaki isimlerin de netleştiğini öğrendik. Buna göre İmralı’ya giden HDP heyetine partiden iki isim ilave ediliyor. 10 kişi civarında olacak sekreteryanın diğer kanadında resmi yetkililer yer alacak. HDP’nin izlenimi, bir sonraki İmralı ziyaretine sekreteryanın da gideceği yönünde. Bütün bunlar süreçte sıcak bir gündeme işaret ediyor. Dün İmralı heyetinde yer alan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’la son gelişmeleri konuştuk. Buldan’ın açıklamalarını şöyle özetleyebilirim:
Zararın neresinden dönülse kardır
“Bu saatten sonra artık birçok şeyi artınetleştirmeye çalışıyorlar. Baktılar ki bu bölgede Kürtlersiz bir şey olmayacak, biraz aklıselim düşünmeye başlayınca geç kalınsa da sanırım bir netleşme yaşanıyor. Koridor meselesi önemli. Önemli olan oraya lojistik desteğin, insani yardımın bütün bunların gitmesi meselesidir. O koridorun açık olmasıdır. Başından bu yapılmış olsaydı ne bu kadar insan ölecekti, ne bu kadar kargaşa olacaktı. Hükümetle yaptığımız her görüşmede bunu söyledik ama yapmadılar. Peşmergelerin geçtiği söyleniyor. Bugün geçmeye başlamışlar. Ne kadar insan geçti bilgim yok. Keşke daha önce yapılsaydı. Halkın direnişi görülseydi. ABD’nin dün akşam havadan yardımıyla birlikte peşmergenin geçtiği haberi var. Dolayısıyla Türkiye de geçişe izin vereceğiz açıklamasıyla bu işin içine bir şekilde girmiş oldu. Her türlü yol ve yönteme kapalı olan Türkiye, ABD’nin dün akşamki hava desteğinden sonra birden bire tavrını değiştirdi. Zararın neresinden dönülse kardır ama keşke başından yapılmış olsaydı.
Kandil, Öcalan’ın mesajını bekliyor
Kandil’deki hava çok güllük gülistanlık değil, bir beklenti var. ‘Müzakereye geçiş açısından sözün bittiği yerdeyiz, artık söyleyecek bir şey kalmadı’ diyorlar. ‘Başından beri söylediğimiz hiç bir şey hayata geçmedi’ diyorlar. ‘Çerçeve yasa çıkarıldı, bu çerçeve yasanın gerekleri bile yerine getirilmedi’ diyorlar. Ama hala hem çerçeve yasanın hayata geçmesi, hem de ifade edilen sekreterya meselesi, izleme kurulu, demokratik müzakere heyetinin genişlemesi, farklı grupların önünün açılması bugüne kadar gerçekleşmiş olsaydı bugün çözüm süreci çok farklı noktada olacaktı. Ancak hükümet zamana yaydı. Kandil ‘artık bir şeyler görmek istiyoruz, ifade edilen adımlar atılmazsa biz de artık tutumumuzu değiştirmek durumunda kalacağız’ diyorlar. Ama yine de yarın (bugün) Sayın Öcalan’la yapılacak görüşmeyi çok önemsiyorlar ve oradan gelecek mesajı bekliyorlar.
Halk patlaması
Kandil, şimdiye kadar yaptıkları bütün açıklamaların arkasında olduğunu söylüyor. 6-7 Ekim olaylarını da bir halk patlaması olarak değerlendiriyorlar. Çağrılar yapılmasa bile halkın sokağa çıkacağını söylüyorlar. Cumhurbaşkanı’ndan, hükümetten gelen ‘süreç gitti, gidecek’ açıklamalarını eleştiriyorlar. Bunun da bir patlamaya yol açtığını düşünüyorlar.
Kandil’e tek sayfa götürdük
Yol haritası diye bir şey var ama kimse bilmiyor. Biz Kandil’e taslak metni götürdük. 200 sayfadan oluşan bir yol haritası olduğu söyleniyor. Biz taslak metni ve 5-6 başlık götürdük. Bu başlıkların altı nasıl doldurulacak. Sayın Öcalan da son görüşmede ifade etmişti, tamam yol haritası üzerinde bir mutabakat var ama bu yeterli değil, bunun içinin bir ilkeler paketleriyle doldurulması gerekiyor. Bakın biz TMK’nın kaldırılmasını beklerken bugün hükümet polisi yetkilendiren bir yasa çıkarıyor. Bunlar hem Kandil açısından negatif değerlendiriliyor hem de eminim ki Öcalan da bunu böyle değerlendirecek. Onun için hükümetin yol haritasını bir an önce açıklaması gerekiyor.
İmralı daha güvenli
Kendisinin böyle bir talebi yok. Güvenlik açısından da çok doğru olmadığını düşünüyoruz. Diğer cezaevleri ne kadar güvenlidir Sayın Öcalan’ın kalması için. Sincan Cezaevi’ni biliyoruz, Bursa’daki diğer cezaevini biliyoruz. Her iki cezaevi açısından da söylüyorum Öcalan’ın kalması için uygun ve güvenlikli değil. Biz her şeyden önce Sayın Öcalan’ın cezaevinden çıkmasını, özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Özgürlüğü tartışılan bir süreçte başka bir cezaevine nakledilmesi kabul edilir bir durum değil zaten.
Mandela modeline geçiş yok
Mandela modeline geçiş gibi bir şey yok. Tamam başka bir yere geçti, hücrede metrekare olarak daha geniş bir alana geçti ama bir bahçenin olduğunu asla söyleyemeyiz, biz gördük, biliyoruz. Şu anda biz O’nun süreçte misyonunun, rolünün ortaya çıktığı, elinin güçlendiği koşulları tartışıyoruz. Hükümetle yaptığımız görüşmelerde de koşullarının iyileştirilmesi meselesi konuşulmadı zaten.
Somut adım atılırsa
çekilme gündeme gelecektir
(Başbakan Davutoğlu’nun, ‘PKK ülke dışına çıksaydı, Kobani’ye, PYD’ye tutumumuz farklı olurdu’ sözleri konusunda) Somut adımlar atıldığı zaman çekilme de gündeme gelecek. Ne zaman ki hükümet pratikte somut adımlar atmaya başlarsa Kandil de Sayın Öcalan da bu konudaki görüşlerini ifade edeceklerdir. Bu konu o pratik adımlardan sonra gündemimize gelecek ve çağrılar yapılacaktır. Ama şu anda pratik adım atılmadan geri çekilme meselesi gündemde değil.
Sekreterya hazır
“Yarınki (bugünkü) görüşmede, şu tarihte şu olsun diye bir şey çıkmaz. En son 1 Ekim’de Öcalan’la görüşmüştük ondan bu yana başta Kobani olayları olmak üzere çok şey oldu. Bunları değerlendireceğiz. Sekreteryada isimler netleşti. Ancak ne zaman hayata geçecek o tartışılıyor. Partiden iki isim daha heyete dahil olacak. Bizim taraf 5 kişi olacak. Devletten de yetkililer olacak. Muhtemelen 10 kişi civarında bir heyet olur. Diğer iki isim milletvekili olmayacak. Bir sonraki görüşmemizde sekreterya İmralı’ya gidebilir, öyle bekliyoruz.”
Akil insanlar Öcalan’la görüşsün
“Ben çok önemsiyorum bu toplantıyı. Ve onların hemen harekete geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Üç aylık çalışma sürecinden sonra evinde oturup susan insanlar olmamalı. Bundan sonra her kaosta her olumsuzlukta akil insanlar sesini çıkarabilmeli, müdahil olabilmeli ve Sayın Öcalan da görüşebilmelidir. Ben çok önemsiyorum, küçümsemiyorum ama tek başına yetmez. Buna parelel olarak hemen izleme kurulu kurulmalı, yasalar ve ilkeler paketleri Meclis’ten çıkmalıdır. Bütün bunlarla pekiştirmek lazım. TMK kaldırılmalı, TCK’da beklenen değişiklikler yapılmalı. Bütün bunlar yol haritasında var ama biz bilmiyoruz ne yapılacağını.”