Gündem

Bugün Ahmet Kaya'nın doğum günü

Ahmet Kaya, 53 yıl önce bugün doğdu.

28 Ekim 2010 03:00

T24 - Yaşamı ve ölümü ile Türkiye'nin kalıcı gündemlerinden biri olan şair, şarkıcı, yazar Ahmet Kaya'nın bugün doğum günü. 53 yıl önce Malatya'da doğan sanatçı kendisine karşı yapılan 'vatan haini' suçlamaları sebebiyle 1999 yılında Paris'e yerleşti.16 Kasım 2000'de kalp krizi geçirerek ölen Kaya yine bu şehirdeki Père Lachaise’e defnedildi. Mezarının Türkiye'ye getirilmesine eşi Gülten Kaya itiraz etti.  


Ahmet Kaya'nın kısa hayat hikayesi 


Ahmet Kaya 1957 yılında bugün doğdu. 9 yaşından itibaren müzikle uğraşan Kaya, 1980'lerin ortasında ünlü bir şarkıcı olana kadar taksi şöförlüğü yaptı. Protest müzikle özdeşleşen Kürt şair, yazar, şarkıcı Ahmet Kaya kariyeri boyunca 20 albüme imza attı. 12 Şubat 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül töreninde sahneye çıktıp "Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum" dedikten sonra ödül töreninin katılımcıları tarafından sanatçıya linç teşebbüsünde bulunuldu. O geceden sonra çıkan bazı medya yayınlarında ‘vatan haini’ ilan edildi. Haziran 1999’da stüdyosunda Kürtçe şarkısını söyleyip kaydetti ve o gecenin sabahında eşi Gülten ve kızı Melis ile birlikte İstanbul’u terk ederek Paris’e gitti. Kaya, 16 Kasım 2000 sabahı Paris’teki evinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Ertesi gün 30 binin üzerinde seveni ve şarkıları eşliğinde Paris’teki Père Lachaise’e defnedildi.
 


Ntv'nin yayımladığı haber şöyle:



Ahmet Kaya 12 Şubat 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül töreninde sahneye çıkıp sadece "Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum" demişti. Ve bu sözlerin ardından Ahmet Kaya linç edilmek istendi ve törenden birkaç dostunun ve garsonların koruması eşliğinde çıkarıldı.


O gecenin ardından Ahmet Kaya'ya bazı medya kuruluşlarında da saldırı başladı. Bazı gazeteler yalan haber ve provokatif başlıklarla Kaya'yı daha da zor duruma soktu. 


Kaya hiç bir şekilde kendini anlatamıyordu. Örneğin, Ahmet Kaya, ''Ben 3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim'' dedi, ama basında bu sözler ''Şerefsizlerin ülkesinden arabamı bile alamadım'' diye yer aldı.


Ahmet Kaya'ya yapılan saldırılardan çok hem o gece hem daha sonrasında herkesin sus pus olması daha çok üzmüştü Ahmet ve Gülten Kaya'yı.


Ve tüm bu olanların ardından Ahmet Kaya Haziran 1999'da Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldı. Paris'te yaşamaya başlayan Kaya yalnız bırakılmıştı. 2000 yılında 'Hoşçakalın Gözüm' albümünün kayıtlarını hazırlarken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Kürtçe şarkısı 'Kerwan' bu albümde yer aldı.


Kaya'nın ölümün ardından 10 yıl geçti ve Başbakan Tayyip Erdoğan dahil herkes Ahmet Kaya'ya yapılan haksızlığı dile getiriyor. Mezarının getirilmesi bile gündeme geldi ama Gülten Kaya buna karşı çıktı.


Ahmet Kaya'nın ölümü ardından
 


Başbakan Erdoğan ağladı



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında sanatçı Ahmet Kaya ile bir araya geldiği Cumhuriyetin 75. yıl dönümünde düzenlenen bir etkinliğin görüntüleri gösterilince Başbakan Erdoğan ağladı. "Dönüp baktığınızda ne hissediyorsunuz?" sorusuna:


"Ben merhum Ahmet Kaya'da o bizi gördüm. Ahmet Kaya, şahsımın dünya görüşünü bilen, tanıyan bir insandır. O, şiir okuduğu için özgürlüğü elinden alınan bir belediye başkanı için kalktı, oraya geldi. Türkiye bu kadar büyük bedeller ödememeliydi. Ama ne yazık ki Türkiye'ye bu bedelleri ödettiler.'' diyerek cevap verdi.


Şarkıcı Serdar Ortaç özür diledi


12 Şubat 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül töreninde gerçekleşen olaylara dair Serdar Ortaç Milliyet- Pazar gazetesine yaptığı açıklamada şöyle dedi:


"Ahmet Kaya'nın o gece linç edilmesinde rol oynadığım için çok pişmanım. Bugün o tepkiyi asla vermem"



Mehmet Aslantuğ: Bizi Ahmet'in 2 şarkısı mı bölecekti?



Oyuncu, yönetmen Mehmet Aslantuğ ise ödül gecesini Ahmet Kaya'yı linçten korumaya çalışan sayılı insandan biri olarak şöyle anlattı:


"O gece yanımda oturan eşim Arzum Onan'dan izin alıp kafasına çatal-bıçak fırlatılan Ahmet Kaya'nın masasına koştum. Yaptığım kahramanlık değil, insani gereklilikti.(...)Rahatsız edici, korkunç ve ayıplar dolu bir geceydi. Bir o günlere bir de bugüne bakıyorum. Şimdi Kürtçe kanalımız var. Oysaki Ahmet Kaya'nın söylediği de buydu. 'Kürtçe 2 şarkı söyleyeceğim' demişti yalnızca. Bizi Ahmet'in 2 şarkısı mı bölecekti?"


Rasim Ozan Kütahyalı: Psikolojik harp operasyonu
 



Rasim Ozan Kütahyalı Taraf Gazetesi'nde yayımlanan (6 Ekim 2010) köşe yazısında Ahmet Kaya'ya Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül töreni ertesinde yapılanları şöyle özetledi:

 

"Ahmet Kaya sadece 12 Şubat 1999 günü linç edilmedi, ardından da sistematik bir medya linçine maruz bırakıldı. Bu konuda da haklı olarak en çok Ertuğrul Özkök sorgulandı... Çünkü Özkök’ün yönettiği Hürriyet gazetesi linçten iki gün sonra fotomontaj bir Kürdistan haritası ve Apo resmi altında Ahmet Kaya’yı manşete çekmişti. Hürriyet’in yalan manşetine göre Ahmet Kaya 1993’te Berlin’de bir PKK konseri vermişti. Ne öyle bir konser, ne öyle bir harita vardı, fakat Özkök’ün yönettiği Hürriyet Ahmet Kaya’yı bitirmek için böyle yalan haber yapmaktan, sahte delil yaratmaktan çekinmemişti...Hürriyet, bu psikolojik harp operasyonunu sonra da devam ettirdi, 20 Temmuz 1999 günü “Vay Şerefsiz” manşetini attı... O manşetin ardından şu an Habertürk’ün başında olan Fatih Altaylı da şu iğrenç satırları yazmaktan çekinmedi:


“Ahmet Kaya yalancı haysiyetsizin biridir. Avantayı nereden bulursa ona göre bağırır. Bugün PKK’nın para dağıttığını görünce PKK’lı, yarın travestiler dağıtsın onlardan...”