Gündem

Bu yorum Cumhurbaşkanlığı'ndan: Hoş geldin başkanlık!

"Türkiye Başkanlık sistemine geçince neyiniz varsa tam olarak en az 3’e katlanacak"

02 Kasım 2015 02:51

Oyların yüzde 49,4'ünü alarak 316 milletvekili çıkaran AKP'nin tek başına iktidar olmasını bugünkü köşesine taşıyan Cumhurbaşkanlığı Ekonomiden Sorumlu Başdanışmanı Yiğit Bulut, "Hoşgeldin başkanlık, hoşgeldin yeni büyük, güçlü, tam bağımsız büyük Türkiye" dedi.

Yiğit Bulut, yazısında "Yılmadan, usanmadan, her gün daha büyük bir azimle bizi bugünlere taşıyan lidere ve ona gönül verenlere sonsuz teşekkürler" ifadelerine yer verdi.

Sabah yazarı Melih Altınok ise yazısında "Seçmen 1 yıl önce Cumhurbaşkanlığı makamına seçtiği Tayyip Erdoğan'a yönelik yerel ve küresel saldırıları üzerine alındı. Ekseninde Erdoğan'ın bulunduğu siyasi geleneğin sahiplenilmesinin Türkiye için hayati problem olduğunu gösterdi. Bu yüzden de siyasetin tolere edebileceği eleştirilerini bir kenara koyup sandığa gitti ve gür sesle 'Seni başkan yaptıracağız' dedi" ifadelerine yer verdi.

Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı da köşesinde "Türkiye'deki taşeronlar da 'Seni başkan yaptırmayacağız' diye bunu sloganlaştırmıştı. Dün bu millet, bütün dünyaya haykırdı. Seni başkan yaptıracağız" dedi. 

Yiğit Bulut'un Star gazetesinin bugünkü (2 Kasım 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Dün gece yurt dışından gelen bir telefona verdiğim cevabı sizlerle de paylaşacağım... Sevgili dostlar, bugüne kadar yazdığım birçok BAŞKANLIK yazısından alıntılar ile SENTEZ’i aktarmak istiyorum... 

Sevgili Dostlarım, en son şunu yazmıştım, oradan başlayıp devam edelim...

Katıldığım bir yurtdışı toplantıda Türk ekonomisinin nasıl 12 yılda 3’e katlandığını heyecanla anlattığım sırada, konuşmamın arasına bir dinleyici girdi ve şöyle dedi; “bu anlattıklarınız içinde en önemli detay ‘political stability” yani politik istikrar ve güçlü lidere olan güven”! Devam etti; ekonomik detaylar ve rakamlar ile başarılar elde edilebilir ama politik denge ve liderlik olmadan asla sonuca ulaşamaz!

Sevgili dostlar, ekonomide atılan adımların tabanında gerçekten “politik istikrar” yatıyor ve bu gerçek yurtdışından bakanlar açısından da net olarak görülüyor...

Aynı konuşma içinde söz “gelecek 10 yıla” daha doğrusu “2023 hedeflerine” gelince kaldığım yerden devam ettim ve 2023’e kadar 830 milyar doların nasıl 2.250 trilyon dolar olacağını temellendirmeye başladım, bu sefer başka biri söze girdi ve şunu söyledi; bu anlattıklarınız ekonomik denklemler açısından doğru fakat “politik istikrarı” garantiye almalı ve bir üst seviyeye taşımalısınız...

Sevgili dostlarım, siyasi bagajlarını, duygularını ve taraflı çıkarımlarını karıştırmayan herkes çok rahat görebiliyor; Türkiye 12 yılda Sayın Erdoğan’ın bireysel katma değeri ile sistemin eksiklerine rağmen ortaya koyduğu “sağlamlığı” SİSTEMSEL hale getirmemiz ve özellikle Türkiye’ye akacak yatırıma şu mesajı vermemiz lazım; artık sistem “bir üst seviyeye geçiyor” ve İSTİKRAR sistemsel olarak KALICI hale geliyor! 

Bu noktada soralım; peki bu nasıl olacak? Cevap aslında yukarıda gizli; BAŞKANLIK SİSTEMİ gereken mesajı verecek ve eskiye daha net ifadesiyle 2002 öncesine dönülmeyeceğine güven duyan para Türkiye’ye akacak...

Sevgili dostlar, birkaç satırda anlattığım “modeli” uzun süredir savunan biri olarak bugün daha açık ve kesin olarak diyorum ki; Türkiye gelecek 10 yılda hatta 2023’e kadar 8 yılda ekonomik olarak 3’e katlanacaksa, her değer yeniden tanımlanacaksa ve en önemlisi her vatandaşın varlığı bu gerçekler eşliğinde en az 3 katına çıkacaksa; BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMAZSA OLMAZ ilk şart...

Sonuç: Türkiye Başkanlık Sistemine geçince neyiniz varsa tam olarak en az 3’e katlanacak... Türkiye’ye para girişi patlayacak ve bütün değerler yeniden tanımlanacak. Kazandığınız para, evinizin değeri, varlıklarımızı değerleyen denklemler ve birçok sebep-sonuç ilişkisi inanılmaz noktalara gelecek... Hatta size daha iddialı bir cümle ile veda edeyim, bu yazıyı kesin saklayın; Türkiye Başkanlık sistemine geçerse 2023’te İMKB-100 endeksi kendine bugün hayalini bile kuramayacağınız bir hedef koyacak! Ekonomisi uçan, hakça bölüşen, halkın Türkiye’nin değerlerine sahip olduğu bir ülke istiyorsanız, BAŞKANLIK BU YOLU AÇACAK...

HOŞGELDİN BAŞKANLIK, HOŞGELDİN YENİ BÜYÜK, GÜÇLÜ, TAM BAĞIMSIZ BÜYÜK TÜRKİYE...

YILMADAN, USANMADAN, HER GÜN DAHA BÜYÜK BİR AZİMLE BİZİ BUGÜNLERE TAŞIYAN LİDER’E VE O’NA GÖNÜL VERENLERE SONSUZ TEŞEKKÜRLER...

 

Melih Altınok: Seni başkan yaptıracağız

 

Sabah yazarı Melih Altınok'un Sabah'ta yayımlanan yazısı şöyle:

Fikri her sorulduğunda tüm vesayet odaklarına kâbuslar gördüren Türkiye halkı yine sağduyusunu konuşturdu.

Sandıkta herkesin alacağı çok ama çok net mesajlar verdi.
12 Eylül sonrası darbecilerin işaret ettiği partiyi ellerinin tersiyle itmişlerdi. Şimdi de "sandıktan istediğimiz sonucu çıkartmazsan iç savaş çıkar" diye kendilerini tehdit eden muhalefet liderlerini yok saydı.
"Ak Parti sandıktan tek başına çıkarsa kan gövdeyi götürür" naraları atan aydınlara "hadi oradan" dedi.
Terörü destekleyerek ölümü gösterip bu halkı "koalisyona" razı etmek isteyen Aydın Doğan'a ve medyasına istikrar dersi verdi...
Siyasi tercihlerini "lümpenlik" olarak yaftalayan kibri, çıktığı yere postaladı. Gülen çetesinin manipülasyonlarının sadece ve sadece sosyal medyada etkisi olduğunu bir kez daha herkese belletti.
Kandan, gerginlikten beslenen ve paralel milliyetçilikleri temsil eden iki partiye verdiği geçici desteği geri çekti. Bu hayati günlerde siyasetin etkisiz elemanı rolünden oy uman CHP'ye "yine umut vermedin" faksı çekti. 
"Kuzu postuna" bürünüp sinsice AK Parti'nin ekseni olan Tayyip Erdoğan'ı dışarıda bıraktırmaya çalışanlara da kapıyı gösterdi.
Ülkesi tehlikeye girerse, geleceğiyle özdeşleşmiş siyasi temsilcileri hedef ise kenetleneceğini gösterdi.
Seçmenin cevap verdiği bir diğer küstahça restse muhalefet bloğunun bir süredir tek ağızdan seslendirdiği "Seni başkan yaptırmayacağız" söylemiydi. Seçmen 1 yıl önce Cumhurbaşkanlığı makamına seçtiği Tayyip Erdoğan'a yönelik yerel ve küresel saldırıları üzerine alındı.
Ekseninde Erdoğan'ın bulunduğu siyasi geleneğin sahiplenilmesinin Türkiye için hayati problem olduğunu gösterdi. Bu yüzden de siyasetin tolere edebileceği eleştirilerini bir kenara koyup sandığa gitti ve gür sesle "Seni başkan yaptıracağız" dedi.
Türkiye bundan sonra 7 Haziran'ın ardından belirsizliğin de deneyimlediği parlamenter sistemin tıkanmışlığını tartışacak.
Yani yapısal sorunlarına odaklanacak.
Böyle bir ortamda, bir önceki seçime göre çok daha başarılı performans sergileyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun arkasına aldığı bu kitlesel desteği reform enerjisine dönüştüreceğinden şüphem yok. Beştepe ve Çankaya arasındaki bu uyum, Türkiye'nin içteki terör aracılığıyla uzak tutulduğu küresel ve bölgesel alanlarda yeniden etkin bir aktör olmasının yolunu açacak. Türkiye yeniden uçuşa geçecek. 

Balkona muhalefet çıksın 
Her seçim sonrası, çok çalışıp sandıktan başarıyla çıkan Ak Parti'ye ve seçmenine "itidal" çağrısı yapılıyor.
Aldırmayın. Ağız dolusu gülün ve sevinin.
Öyle ya oturdunuz, düşündünüz ve bir siyaset profesörüne taş çıkartacak "muhasebenin" ardından bireysel artınızı pozitif sonuçlar üretecek enerjide bir çoğunluğa dahil ettiniz. Bu dünyanın her yerinde takdir edilecek, onurlandırılacak bir seçmen refleksidir.
Ama bizde nedense bunca insana âdeta utanılacak bir iş yapmışlar muamelesi yapılıyor. Ya da en azından "tamam büyütmeyin" nasihatleri veriliyor. Bence bu da "göbeğini kaşıyan adam" metaforunun "tevazu telkini" sosuna batırılmış ürkekçe bir tezahürü.
AK Parti seçmenini, siyasi aktörlerini yönetime getirmek için kurguladıkları seçim oyunundaki başarılarından, akıllarından, sağduyularından ötürü haddim olmayarak tebrik ediyorum.
Balkon konuşmasına ihtiyacı olan da, yıllarca sistematik olarak ötekileştirilen çoğunluğun eşitlik mücadelesini toplumsal gerginlik olarak yaftalayan muhalefettir.
Önden buyursunlar!

 

Rasim Ozan Kütahyalı:
Bu millet onu başkan yaptıracak

 

Rasim Ozan Kütahyalı'nın Sabah gazetesinde yayımlanan yazısı şöyle:

Bütün dünya bir oldu ve Recep Tayyip Erdoğan'a "Sen Türkiye'nin başkanı olamayacaksın. Biz buna izin vermedikçe Türkiye'yi yönetemeyeceksin" dedi.... 

***
Türkiye'deki taşeronlar da "Seni başkan yaptırmayacağız" diye bunu sloganlaştırmıştı. 
***
Dün bu millet, bütün dünyaya haykırdı. Seni başkan yaptıracağız... 
***
Seni başkan yaptıracağız... 
***
Seni başkan yaptıracağız... 
***
Türkiye Cumhuriyeti halkı 13 yıl sonra bir kez daha herkese büyük bir ders verdi.