Sina Koloğlu
(10 Mayıs 2012, Sina Koloğlu)
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinde Soner’in hali içimizi paraladı. Soner, Aylin’i seviyor. Karnında çocuk, Aylin de perişan. Doktor Tarık’la evlenecek. Onu nikah masasında bırakan Soner, tam bu sırada ortaya çıkıyor. Tarık, “Biz evleneceğiz, ne istiyorsun bizden” diye isyan ediyor. Nikah masasında onu terk ettiğini, bir kadına bunun yapılmaması gerektiğini söylüyor ve soruyor, “Neden terk ettiniz?” Soner, işte içimizi paralayan hikayeyi anlatıyor, “Sen de kardeşinden boşanmış, bir kadınla evlenmeye karar verseydin ve evlenmeye karar verdiğin kadına, canından çok sevdiğin öz kardeşin seni düğün günü yanına çağırıp ‘Abi sana düğün hediyesi vermek istiyorum’ deyip gözünün önünde kafasına kurşun sıkıp beynini parçalasaydı ne yapardın?”
Şimdi bu dizi ne yapmalı, Aylin’i kime vermeli?
Biz kahrolduk sayın Bülent Arınç. Bir de tabii başka bir durum var; bu konuşmanın üzerine Tarık, Aylin’in Soner’i sevdiğini söyledi ve karnındaki bebeğin onun olduğunu açıkladı.
Diyanet TV’nin yayın hayatına başlamasıyla ilgili toplantıda dediniz ki, “Evlenmeyi külfet olarak görenler...” Bir acı var Sayın Arınç. Aylin var, çocuk var, iki damat adayı var. Biri seviyor ama kanlı bir nikah masası macerası geçirmiş. Diğeriyse bunlardan habersiz bir doktor. Şimdi bu dizimiz ne yapmalı? Aylin’i kime vermeli? Külfet olmaktan çıkıp sizin de vurguladığınız gibi mutlu bir aile yapısı nasıl kurulmalı?