Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından çıkarılan 1 No'lu Kararname'yle ilgili olarak "Kararnamenin 104. maddeye uygunluğu tartışma konusu" dedi. Toker, milletvekili ve baroların bu konuda görüş bildirmesinin "Varlık sebepleriyle uyumlu olacağını" kaydetti.
Toker'in "Madde 104 yokmuş gibi davranmak" başlığıyla (13 Temmuz 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Devletin temelinde sarsıcı değişimler, dönüşümler yaşanıyor. Bunların bir kısmı, anayasaya uygunluk bakımından kuşku barındırıyor.
Fakat kimsenin de umurunda değil. Umursaması gerekenler, “Devlete ne olduğu” konusu ilgi alanlarında değil gibi davranıyor. Niye derseniz, üç ihtimal var:
-Ya devletin organizasyon yapısının değişmesinden daha önemli işleri var
-Ya mevcut konumlarından gayet hoşnutlar
-Ya da milletin vekili olsalar da karşı gösterecekleri çabaların sonuç getirmeyeceğini düşünüyorlar. Her üç ihtimal de birbirinden hazin, birbirinden rahatsız edici.
“Nedir bu devletin temelinde yaşanan hukuksuzluk anayasa uygunluğu kuşkulu durumlar?” derseniz, anayasanın 104. maddesini hatırlatarak başlayalım.
104. madde yürürlükte değil mi?
104. madde neden kritik? Çünkü Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerini anlatıyor.
Malum, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen yeni düzende, Başbakan ve Bakanlar Kurulu yok. Yürütme organının tamamını temsil eden Erdoğan, hükümet yerine geçerek istediği konuda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabiliyor.
İşte madde 104, Cumhurbaşkanı’na kararname çıkarırken sınırlar çiziyor.
Üç adet net sınır var. Yürürlükteki anayasaya göre Cumhurbaşkanı şu üç konuda Cumhurbaşkanı kararnamesi çıkaramaz:
-Temel haklar, kişi hak ve ödevleri, siyasi hak ve ödevler
-Anayasanın münhasıran yani “Sen bunu kanunla düzenleyeceksin” dediği konular
-Kanunda açıkça düzenlenmiş konular.
Bitmedi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler olması halinde, Cumhurbaşkanı’nın değil, kanunun hükümleri uygulanacak.
1 numaralı kararname
Gelelim, bundan üç gün önce yayımlanan 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesine.
O kararnameyle, devlet organizasyonu tamamen değişiyor. Cumhurbaşkanlığı, idari ve mali yapıyı yeniden kurgulayıp inşa ediyor. Kurumları birleştiriyor. Ayırıyor, bağlıyor, yeni kadrolar, kurullar ücretler, tahsis ediyor. İç politikayı, dış politikayı belirliyor.
Peki bu kararnamede anayasanın hangi maddesine dayanıldığı yazıyor mu?
Hayır yazmıyor. Oysa bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gökten vahiy yoluyla inmediğine göre kaynağını bir yerden alması gerekiyor.
-Bunun da muhtemelen (!) anayasa olması gerekiyor. Anayasa içinde de yüksek ihtimalle madde 104...
-Bir diğer olasılık ise bu kararnamenin, anayasanın OHAL rejimini düzenleyen
119. maddesine göre çıkarılmış olması.
Orada da Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda kararname çıkarabileceği yazıyor. (Bu maddede kanunları kaldırma yetkisi görmüyoruz.)
Fakat Resmi Gazete’de yayımlanan 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin anayasanın hangi maddesine dayanılarak çıkarıldığına dair bir bilgiye rastlayamıyoruz. Bu, kararnamenin kendi varlığıyla ilgili bir sorun.
Fakat asıl olarak 1 Numaralı kararname, fasıllar altında kurduğu birleştirdiği bakanlıklar, kurullar ve ofisler dolayısıyla aslında kanunla düzenlenmesi gereken bir konuya el atmış durumdadır. Bu yanıyla da 104. maddeye uygunluğu tartışma konusudur.
Anayasanın 104. maddesi yürürlükte olduğuna göre, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ofis, kurul kurabilme keyfiyetinin kurumsal ve hukuksal bir zeminde yapılmasını beklemek, naiflik değildir. Yetkisi budanmış da olsa TBMM üyesi milletvekillerinin, baroların bu temel konuda görüş bildirmesi, varlık sebepleriyle gayet uyumlu olacaktır.