Gaz emisyonu skandalı ile çalkalanan Volkswagen'den ilk istifa haberi geldi. Şirketin yönetim kurulu başkanı Martin Winterkorn, kriz toplantısının ardından istifa ettiğini açıkladı. Der Tagesspiegel gazetesinde istifa ile ilgili şu satırları okuyoruz:
"Volkswagen'ın artık yeni bir yönetimle yeni bir başlangıç yapma fırsatı var. Ancak sadece en zirvede değil. Bu, dizel otomobillerde yapılan yasadışı hile ortaya çıkmadan önce de gerekliydi. Geçen ilkbahar aylarında Winterkorn ve Ferdinand Piech arasındaki gerginlik tırmanırken de şirketin başındaki bu yaşlı adamların büyüyen karmaşıklığı artık kaldıramayacağı belliydi. Volkswagen'in sadece kurumsal yönetim sorunları değil, aynı zamanda operasyonel faaliyetleriyle ilgili de sıkıntıları var. Volkswagen kadar Çin'e bağımlı başka bir şirket yok. Bu nedenle Çin ekonomisindeki zayıflama şirketin kar oranlarını hissedilir şekilde düşürdü. Şirket Amerikan pazarını da bir sonraki adımına kadar unutabilir. Rusya ve Brezilya'da da kar oranları düşüşte."
Süddeutsche Zeitung da şirketin içinde bulunduğu durumu 'cehennem' olarak değerlendiriyor:
"Winterkorn'un istifası Volkswagen'in düştüğü cehennemin bir parçası. Bu istifa gerekliydi, ancak Winterkorn hiçbir şeye açıklık getirmedi ve hiçbir şey anlatmadı. İstifa eden kişi işlenen suçun farkında değil. Bu, sadece suçlamalara karşı verilmiş tuhaf bir tepki. Ama o yaptıklarından ve örneğin ihmal ettiği denetimlerden sorumlu olması gereken bir yönetim kurulu başkanıydı. Değerli otomobiller üretiliyor, eğer şirkette bu değerler hala geçerli ise. Mesele ise şimdi şu: Volkswagen ne zaman tekrar değerli olacak?"
Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yer alan değerlendirme de şöyle:
"Martin Winterkorn görevinde kalamazdı. Yönetim Kurulu Başkanı'nın şirkete ilişikin ayrıntılar hakkında ne bildiği söz konusu olmadı. Ayrıca yönetim kurulunda yer alanların siyasi sorumlulukları da gündeme gelmedi. Mesele şu ki, uzun yıllardır yöneticilik yapan Winterkorn yolsuzluğun büyüdüğü bir şirket kültürü yarattı. Denetleme kurulunun şimdi yeni bir başlangıç yapması ve yolsuzluğa bulaşan herkesi dava etmesi gerekiyor. 600 binden fazla şirket çalışanı iki düşman aile arasında artık daha fazla top gibi çevrilemez."
Die Zeit gazetesinde ise Suriye krizine ilişkin bir yorum dikkat çekiyor. Yorum, Rusya'nın Suriye'deki girişimlerini mercek altına alıyor:
"Putin önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler'de IŞİD'e karşı yeni bir koalisyon kurulmasını önerecek. Slogan belli: İslamcılarla savaş, gözün de rejimin üstünde olsun. Ancak Irak ve Libya'da diktatörlere karşı Batı'nın düzenlediği operasyonların felaketle sonuçlanmasının ardından artık kesinlikle yeni bir ayar gerekiyor. Batılı Ortadoğu stratejisinin hayallerine artık veda etmenin zamanı. Bu, binlerce kişinin canına mal olan bir çılgınlıktı. Rus müdahalesi de bir sonraki felaket olabilir."