İngiltere Başbakanı Theresa May'in Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecini resmen başlatmasıyla birlikte Londra ile Brüksel arasında sıkı bir müzakere dönemi de başlamış oldu.
Theresa May Çarşamba günü Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada, "Britanya, halkının iradesine uygun olarak AB'den ayrılıyor" dedi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise "Şimdiden İngiltere'yi özlüyoruz" diye konuştu.
Uzmanlara gore iki yıl sürmesi öngörülen görüşmelerde en önemli 5 müzakere başlığı şunlar
İngiltere'nin AB'den ayrılık mektubu Brüksel'de: Brexit süreci resmen başladıBrexit süreci nasıl işleyecek?Brexit süreci başladı: İngiltere'ye faturası ne olacak?İskoçya Parlamentosu'ndan bağımsızlık referandumuna destekİngiltere'nin müzakerelerde en çok önem verdiği konuların başında AB ile ekonomik ilişkilerin geleceği ve imzalanması istenen yeni ticaret anlaşması geliyor.
Londra, hem Brüksel ile bir serbest ticaret anlaşması imzalamak hem de serbest dolaşım prensibini sınırlamak istiyor. AB yetkilileri ise bunun mümkün olmadığını vurguluyor.
Londra merkezli Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Ulusal Enstitüsü'ne göre, İngiltere'nin Avrupa ortak pazarını terk etmesi AB ile ticaretinde yüzde 22 ile yüzde 30 arasında bir düşüşe neden olacak.
İngiltere, ticaretteki bu olumsuz etkinin Kanada ve ABD gibi ülkelerle yapılacak yeni ticaret anlaşmalarıyla dengelenebileceğini düşünüyor.
Uzmanlar da İngiltere'nin gelecekteki ticaret anlaşmalarının, ekonominin gelecekteki performansı üzerinde önemli etkisi olduğunu söylüyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit'in en önemli amaçlarından birinin göç oranını azaltmak olduğunu söylemişti.
Ancak İngiltere'de sosyal hizmetler, sağlık, inşaat, tarım gibi pek çok sektörde önemli sayıda AB vatandaşı çalışıyor.
İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından serbest dolaşımın kalkması, istihdam hareketliliğini de azaltacak.
Uluslararası alanda çalışan işletmeler kilit konumlardaki personelin İngiltere'ye rahatça girip çıkması konusunda zorluklarla karşılaşabilir.
İngiltere hükümeti şirketlerin işleyişinin etkilenmemesi için yeni göç kuralları getireceğini söylüyor.
Ülkede çalışan AB vatandaşlarına sektörlere göre çalışma vizesi verilebilir.
İngiltere Başbakanı May ayrıca AB vatandaşlarının hakları karşılığında birlik üyesi ülkelerde yaşayan İngiliz vatandaşlarının haklarının korunmasını da talep ediyor.
Teorik olarak İngiltere ve AB'nin Brexit sonrasında emniyet güçleri ve güvenlik konularında işbirliğini sürdürmesi herkesin çıkarına.
Ancak pratikte mevcut düzenlemelerin verimliliği ve etkinliğini yakalamak zor olabilir.
İngiltere halen Avrupa Tutuklama Emri, Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Schengen Bilgi Sistemi gibi oluşumlardan faydalanıyor. Schengen bölgesinde ise değil.
AB'den ayrıldıktan sonra İngiltere birliğin suç veritabanına erişimini kaybederse ne tür bir işbirliğine girecek, belirsiz.
İngiltere gelecekte "Avrupa ordusu" uzak bir fikir gibi görünse de AB çapındaki ortak savunma işbirliğinin geleceği konusunda söz hakkına sahip olamayacak. AB dışında olsa bile NATO'nun önemli üyelerinden biri olmayı sürdürecek ancak savunma iş birliğini ikili ilişkiler düzeyinde yürütmek zorunda kalacak.
İngiltere'de Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) Brexit'ten en büyük darbeyi alacak kurumlar arasında gösteriliyor. Sağlık çalışanları ve finansman konusunda ciddi sorunlar yaşayan NHS'in bünyesinde pek çok AB vatandaşı personel çalışıyor.
İngiltere Tıp Derneği'nin yaptığı bir ankete göre Avrupa Ekonomik Alanı'ndan (AEA) gelerek İngiltere'de çalışan her 10 Avrupalı doktordan dördü Brexit nedeniyle ülkeyi terk etmeyi düşünüyor. Genel Tıp Konseyi'nin rakamlarına göre İngiltere'de kayıtlı doktorların yüzde 11'i yani 30 binden fazlası AEA sınırları içinde eğitim almış.
Brexit'in ayrıca tıbbi araştırmalar konusuna da belirsizlik getireceği söyleniyor.
İngiltere'de Brexit referandumu sonrası AB'den gelen öğrencilerin sayısı yüzde 9 azaldı.
Hükümet eğitim alanında garantiler sağlayacağını söylese de İngiliz üniversitelerinin küresel kurum olma statüsünü koruma konusunda belirsizlik sürüyor.
Brexit sonrası üniversitelerin araştırma fonlarının uzun vadede ne olacağı ve Avrupa eğitim programlarına katılımın geleceği konusunda endişeler yaşanıyor.
Brexit destekçileri İngiltere'nin bilim alanında AB sınırlamalarından çıkarsa parlak bir geleceği olduğunu savunmuştu. Cern (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) ve Avrupa Uzay Ajansı AB kurumları değil ve İngiltere'nin bunlara üyeliğinin süreceği tahmin ediliyor.
Ancak bilim dünyası AB içinde kalmayı savundu ve çıkış sürecinden endişeli olduklarını defalarca dile getirdi.
En büyük endişe ise bilim alanındaki fonlar.
AB'nin bilimsel araştırmalarda cömert fonları bulunuyor ve İngiliz bilim insanları bunlardan faydalanıyor.
Bilim programlarının önemli bir özelliği de serbest dolaşımı öngörmesi. Amaç AB çapında en iyi bilim insanları bir araya getirebilmek.
Yetenekli bilimcilerin geleceği ise şu aşamada belirsiz görünüyor.