Türkiye AB Bakanı Volkan Bozkır, ilerleme raporuyla ilgili ortaya atılan iddiaları ciddiye almadığını belirterek Komisyon raporunda eleştirilerin olabileceğini, ancak üsluba önem verdiklerini dile getirdi. "Kabul edemeyecekleri hakkaniyetsiz eleştiriler mevcutsa bunu Komisyon ile konuşarak halletmek niyetinde olduklarını" belirten Bozkır şunları söyledi:
"Daha henüz taslağın ne olduğunu bilmiyoruz. Basında, sızdığı iddia edilen taslaklar her zaman olmuştur. Bizim görüşmelerimiz de zaten taslakta neler olabileceği, tenkitlere açık olduğumuz ve üslubun nasıl olacağı şeklinde oldu ve bunda da mutabık kaldık. Tenkitsiz rapor zaten olmaz, ama bu tenkitlerin bizim kullanabileceğimiz üslupta yazılması gerektiğini dile getirdik. Eğer kabul etmediğimiz mesnetsiz tenkitler olursa da bunu Komisyon'la konuşur izah ederiz. Ama karşı ilerleme raporu yayınlama niyetinde değilim. Konuşur aramızda hallederiz, diye düşünüyorum."
"AB için gerekli adımlar kesintisiz devam edecek"
Bozkır, Türkiye'nin yeni AB Eylem Stratejisi belgesi konusunda neden daha önce bir adım atılmamasına ilişkin olarak da "Ekim ayında ilerleme raporu yayınlandıktan sonra sanki başka bir şey yapmayacağız, anlamı çıkıyor bu bakış açısından. Strateji belgesi bugünün kâğıdı, ama bir sürü çalışma yapılacak. Ne çalışmalar yapacağımızı da burada herkese anlatıyoruz. İlerleme raporu iyi çıksın, diye de bakan olmuş bir kişi değilim" şeklinde konuştu.
Füle ile görüşme
Bakan Bozkır temasları esnasında AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle ile de bir araya gelmişti. Görüşmeye ilişkin Füle'nin ofisinden yapılan resmi açıklamada, görüşmede Komisyon raporunun içeriği ve Türkiye'nin üyelik sürecinin konuşulduğu belirtildi.
Açıklamada, Füle'nin Bozkır'a AB ile Türkiye arasındaki yapıcı ilişkilerin devam edeceğini, ekonomi, ticaret, dış politika, vize, göç ve enerji konusunda hâlâ atılacak birçok adım olduğunu aktardığı ve pozitif gündem girişimini yeniden hayata geçirmek konusunda anlaştıkları ifade edildi. Füle'nin görüşmede Bozkır'a hukukun üstünlüğü ve temel haklar gibi konularda daha köklü adımlar atılması gerektiği ve bunların uygulanmasının da önemini aktardığı kaydedildi.