Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, seçimler nedeniyle görevinden istifa etmeden 15 gün önce, 15 farklı genelge yayımlayarak, yargıya talimat yağdırdığı ortaya çıktı. Bunların içinde en dikkat çekeni ise uluslararası yolsuzluk olaylarına ilişkin soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin genelge oldu. Sözkonusu genelgede, kamu görevllierine, yabancı gerçek ve tüzel kişiler tarafından “rüşvet” verildiği iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmaların aşamalarının ve sonucunun doğrudan Adalet Bakanlığı’na bildirilmesi istendi. Yabancı kişi ve kuruluşların Türkiye’de kamu görevlilerine rüşvet verdiği iddiası en son Siemens, Daimler ve Amerikan 3M olaylarında yaşanmış, Ankara Başsavcılığı, bu üç rüşvet iddiası dosyasını ise kapatmıştı.
'Basına konuşmayın'
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre Bozdağ, “soruşturmanın gizliliği ve basın sözcülüğü” başlıkla genelgesinde ise gazetecilerin adliyelerde bilgi almasını sınırlayacak ifadeler kullandı. Genelgede, kamuoyunun bilgilendirilme zorunluluğu olduğu durumlarda basın açıklamalarının sadece cumhuriyet başsavcıları veya HSYK tarafından görevlendirilecek sözcü tarafından yapılması istenirken, söyleşi vermek için de HSYK’den izin zorunluluğu getirildi.
'İsimsiz ihbarları dikkate alın'
Bozdağ yayınladığı bir başka genelgeyle yargı üyeleri hakkında başsavcılık ve adalet komisyonu başkanlıklarına bir ihbar ve şikayet geldiğinde, herhangi bir araştırma, inceleme ve soruşturma işlemi yapılmadan bunların Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesini istendi. Bozdag genelgede, “İhbar veya şikayetlerin müstear (takma) isimle yapıldığının anlaşılması veya ihbarcı ile şikayetçinin tespit edilememesi ya da bunlara ulaşılamaması hallerinde, evrakın bu gerekçelerle iade edilmemesi, tahkiki mümkün somut isnat ve iddiaların araştırılarak durumun açıklığa kavuşturulması” talimatına verdi.
Bozdağ, “soruşturmanın gizliliği ve basın sözcülüğü” başlıkla genelgesinde ise gazetecilerin adliyelerde bilgi almasını sınırlayacak ifadeler kullandı. Genelgede, kamuoyunun bilgilendirilme zorunluluğu olduğu durumlarda basın açıklamalarının sadece cumhuriyet başsavcıları veya HSYK tarafından görevlendirilecek sözcü tarafından yapılması istenirken, söyleşi vermek için de HSYK’den izin zorunluluğu getirildi.