Gündem

Boyner'den Arınç'a yanıt: Benim ve çocuklarım üzerinden rant çabası ayıp

İnternet yasakları hakkındaki görüşleri nedeniyle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından sert bir dille eleştirilen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Ar&

27 Mayıs 2011 03:00

T24- TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in, özel hayata yönelik baskı ve hukuk yoluyla gelen yasaklara dikkat çekerek, üretkenliğin bunların ortadan kalkmasıyla artacağı, yönündeki sözlerini Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç sert bir dille eleştirdi. Arınç, “Sayın Boyner ve düşüncesindekiler iktidara gelirse her şeyi, porno sitelerini de şiddet yayanları da öldürme tarifleri yapanları da serbest bırakabilirler'' diye konuştu. Bunun üzerine Boyner, Arınç'ın üslubunun korkutucu ve sorumsuzca olduğunu belirterek, "Sayın Arınç’ın beni ve çocuklarımı gündeme getirerek elde etmek istediği siyasi rantı ayıplıyorum" dedi. Boyner, "Sayın Arınç’ın bireysel özgürlükler ve özel hayatın sınırlandırılması konusundaki eleştiriler söz konusu olduğunda, bu konuyu doğrudan cinsel istismar, porno ve şiddet ile bağdaştırması sağlıksız bir düşünce yapısını ortaya çıkarmaktadır" diye konuştu.


Boyner: Güven duygumuz derinden sarsıldı

Arınç: Boyner iktidara gelirse, porno siteleri serbest bırakabilir



TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in açıklaması şöyle:


“Türkiye’nin daha özgür bireylerden oluşan bir demokrasi olması için herkesin çaba sarf ettiği bir dönemde, Sayın Arınç’ın tutumu korkutucudur. Kaygılarımızı artıran bir diğer husus, Sayın Arınç’ın üslubundaki sorumsuzluktur.

Sayın Arınç’ın bireysel özgürlükler ve özel hayatın sınırlandırılması konusundaki eleştiriler söz konusu olduğunda, bu konuyu doğrudan cinsel istismar, porno ve şiddet ile bağdaştırması sağlıksız bir düşünce yapısını ortaya çıkarmaktadır. Seçim öncesi dönemde ahlaki değerler üzerinden bir sivil toplum kuruluşu başkanına, nedenini bilemediğimiz bir hezeyanla, bu kadar ağır bir hakaret yöneltmek, konuyu seviyesiz bir siyasi istismar konusu haline getirmekten başka bir şey değildir.

TÜSİAD, internet kullanımı konusunda evrensel ölçütler üzerinden bir denetlemeyi ve bu alandaki regülasyonun yeniden gözden geçirilmesini elbette savunmaktadır. Buna karşılık bu alanda gündeme gelen yasaklama girişimleri bireysel özgürlükler konusunda son dönemde yoğunlaşan kaygıları yeniden ortaya çıkarmış ve birçok kesimden tepki almıştır.

Sayın Arınç’ın beni ve çocuklarımı gündeme getirerek elde etmek istediği siyasi rantı ayıplıyorum. Kendisinin özgürlük, demokrasi ve sivil toplum konusunda daha ileri bir anlayışa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sayın Arınç’ın konuyu kişiselleştirerek şahsımla uğraşmak yerine, öncelikle Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorun alanları olan demokratikleşme, işsizlik ve eğitim gibi konularla ilgilenmesini tavsiye ediyorum.

Tartışmanın indiği seviyesiz düzeye rağmen, TÜSİAD hukukun üstünlüğüne dayalı çağdaş bir demokrasi vizyonuna uygun ve müreffeh bir Türkiye için çalışmaya, fikir üretmeye devam edecektir.”



TÜSİAD baskı ve yasaklardan şikayetçi


TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, özel hayata yönelik baskı ve hukuk yoluyla gelen yasaklara dikkat çekerek, üretkenliğin bunların ortadan kalkmasıyla artacağını söyledi.
 
TÜSİAD Başknaı Ümit Boyner, Adana Genç İş Adamları tarafından dördüncüsü düzenlenen ‘İş ve Meslek Ödülleri’ töreninde konuştu.

Boyner, özel hayatların denetlenmesi ve ‘internet yasaklarında olduğu gibi’ hukuk yoluyla konan yasaklara değindi.

Temel hak ve özgürlükerin korunması gerektiğini belirten Boyner, sivil toplum örgütlerinin Türkiye’nin gelişimi için politika ve siyaset üretme sürecinde yer alması ve bu örgütlerin siyasi partilere eşit uzaklıkta durması gerektiğini söyledi.

Seçim öncesi meydanlarda ‘kaset’lerin konuşulduğu ve siyasetin bu kasetlerle şekillendirilmeye çalışıldığı iddialarının olduğu bir dönemde, TÜSİAD’dan da konuyla ilgili yeni açıklamalar geldi.

Adana Genç İş Adamları tarafından düzenlenen ödül gecesinde konuşan dernek başkanı Ümit Boyner şunları söyledi:

"Ekonomik dengelerin iyi gitmesi, yüksek büyüme oranlarının gerçekleşmesi, toplumu oluşturan bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin sağlandığı ortamda anlam kazanabilir.

Bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin güvencesi de yine hukukla belirlenir. Bu hukuk kurallarında eleştirdiğimiz yönler varsa bunların değişmesi için en önemli araç, demokratik katılımdır.

Devlet de bireyin temel hak ve özgürlüklerini ihlal eden durum ortaya çıkarsa bunları adalete teslim etmekle görevlidir.

Son dönemlerde özel hayatlarımızın denetlenmesi yönünde artan bir baskı hissediyoruz. Yasaklarla karşılaşıyoruz, bu yasaklar, internet yasaklarında olduğu gibi hukuk yoluyla hayata geçiriliyor. Oysa, sosyal ve demokratik temel hak ve özgürlüklerin korunduğu, baskıcı olmayan bir ortam yaratılması üretkenliğimizi artıracak, bizleri çok daha ileri noktaya taşıyacaktır.''