Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı (DİTAM) Mehmet Kaya, bölgede devam eden sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların çözüme hizmet etmeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanlış yönlendirildiğini vurgulayan Kaya, “Tamamen güvenlik endeksli uygulamalar 1990’lardan da beter hale geldi. Bu durum Kürtlerde büyük kopuşa ve örgüte katılıma neden oluyor” dedi.
T24’e konuşan DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bugün 6 yerde daha ilan edilen sokağa çıkma yasaklarına tepki gösterdi. Kaya, “Bu uygulamanın sadece Sur’daki 6 mahalle ile sınırlı kalmayacağını, Sur çözülse bile devam edeceğini söylüyorduk. Çünkü çözüm ile ilgili kullanılan yöntem yanlış. Tamamen güvenlik politikasını öne çıkaran, vatandaşın yaşamını dikkate almayan, geçmiş 90’lı yılların uygulamasından daha kötü bir uygulama var şu an. Bu yöntem 90’lardan daha büyük kopuş ve örgüte katılımı daha da artırıyor” dedi.
Sur’da 50 bin kişinin çatışmalar nedeniyle işsiz kaldığını ifade eden DİTAM Başkanı Kaya, şöyle devam etti: “Bu insanlar 60 gündür ne yaparlar, ne yerler, nerede barınırlar? Hükümet bunu sormuyor. Bunun yanısıra yaklaşık 100 bine yakın nüfus kentin diğer kesimlerine ve köylere dağılmış durumda. Bu halk geçmişte bile travmanın bu denli büyüğünü yaşamadı. İşin daha vahim tarafı maalesef hükümet bunu tam olarak bunu bu şekilde algılamıyor.”
“Başbakan ve Cumhurbaşkanı
yanlış yönlendiriliyor”
Yılmaz Ensaroğlu’nun Başbakanlık Danışmanlığı’na, Ahmet Kurt’un da AKP’de İnsan Haklarından Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine getirildiğini anımsatan Kaya, “Burada Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın kadroları yanlış yönlendirme yapıyor. Sayın Kurt ve Ensaroğlu’nun ataması, psikolojik ortamın oluşması ve diyalog ortamınn gelişlebilmesi anlamında önemli ama dönüp baktığımızda Cumhurbaşkanı tarafından üslup daha da sertleştirilek yol alınıyor ve bu gelişmeler boşa çıkarılıyor. Eğer buradan halkı kazanıp Kürt siyaseti temsilcilerini politik anlamda bir başarısızlığıa götürmek hedefleniyorsa çok yanlış yapılıyor. Zaten iş tersine döndü.
Halk yavaş yavaş devletten kopmaya başladı. Artık Kürtlerin bu ülkede eşit ve özgür yaşayacaklarına olan inançları hızla tükenmeye başladı” diye konuştu.
“İki tarafın da dayanma gücü yok”
Sorunun diyalogla çözümünün tek doğru adres olduğunun altını çizen Kaya, şunları kaydetti: “Bir an önce hükümet bu politikayı sonlandırmalı ve dayalog sürecine dönmelidir. Bu böyle devam ederse geçmiş isyanlardaki bastırılmayla seyretmeyecek. 1925 ve 1938 isyanlarından sonra ara dönem yaşanıyordu. Bugün böyle bir ara dönem sözkonusu değil. Çatışmalar sürekli olacak gibi görünüyor. Ne Kürtlerin dayanma gücü var ne de Türkiye’nin bu çatışmaları sürekli devam ettirme gücü.”