Gündem

Boğaz’da yıkım devam edecek mi?

Önceki yıllarda çıkan Boğaziçi İmar Müdürlüğü verilerine göre ön görünümdeki her 3 yapıdan biri kaçak

03 Haziran 2017 12:45

Son bir haftada Boğaz’da bulunan yapılara yıkım kararı verildi ve uygulandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kepçeleri, önce Reina, ardından Galatasaray Adası ve son olarak da Alman denizcilik şirketine ait binaya girdi, imara aykırı bölümleri yıktı. İBB yetkilileri, yıkımın devam edeceğini söyledi.

Habertürk'ten Esra Boğazlıyan'ın haberine göre İBB yetkilileri, kaç binanın yıkılacağını açıklamadı fakat birkaç yıl önceki Boğaziçi İmar Müdürlüğü verilerine göre ön görünümdeki her 3 yapıdan biri kaçak, 3 bin bina hakkında da yıkım kararı var.

Son bir haftada Boğaz’da peş peşe yıkımlar yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kepçeleri, önce Reina, ardından Galatasaray Adası ve son olarak da Alman denizcilik şirketine ait binaya girdi, imara aykırı bölümleri yerle bir etti... Kamuoyunda çok yankı uyandıran bu yıkımların ardından da akıllarda ‘Yıkımlar sürecek mi?’ ‘Sırada neresi var’ gibi sorular belirdi. Ben de bu soruyu, konunun muhatabına, yani İBB’ye sordum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, sadece ‘Yıkımlar sürecek’ yanıtını vermekle yetindi, Boğaziçi’nde yıkım kararı alınan kaç bina olduğunu, bundan sonra nerenin yıkılacağını açıklamadı.

1983’te koruma yasası çıktı

İBB bu bilgileri paylaşmadı ama birkaç yıl önceki Boğaziçi İmar Müdürlüğü verilerine göre; 1983’te Boğaziçi İmar Kanunu çıktıktan sonra ön görünüm bölgesinde 9 bin 616 mevzuata aykırı bina yapıldı. Boğaz ön görü- nümünde toplam 28 bin 873 bina bulunduğu dikkate alındığında Boğaziçi’ndeki her 3 yapı- dan birinin kaçak olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu yapılardan 6 bini gecekondu, diğerleri eğlence merkezinden restorana, villaya kadar farklı tipte mekânlar. Yine birkaç yıl önceki verilere göre; İBB Encümeni tarafından bu yapıların 3 bini hakkında yıkım kararı alınmıştı. Anlaşılan o ki şimdi bu yıkım kararları art arda uygulanacak...

"Etkin mücadele yoktu"

Peki yıllardır Boğaziçi’ndeki kaçak yapılaşmaya dikkat çeken mimarlar, şehir plancıları bu gelişme karşısında ne düşünüyor? İşin uzmanları, yıkımların baş- lamasını olumlu bulmakla birlikte samimiyetini sorguluyor... TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, “Yıllar yılı Boğaz’daki çarpık yapılaşmayla ilgili etkin bir mücadele sürdürülmedi. Şimdi bu yıkımlar İstanbul’daki imar düzenini sağlamak adına olumlu bir gelişme. Örneğin Galatasaray Adası her yıl daha da şişiyordu” diyerek Boğaz’daki kaçak yapılaşmaya müdahale edilmesini destekliyor.

"Reina'dan başlamak ne kadar samimi?"

Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu ise, Boğazi- çi’nde kanuna uygunmuş gibi görünen fakat koruma kurallarına aykırı binaların varlığına dikkat çekiyor: “Boğaziçi, dünyanın gözbebeği. Fakat son 10 yılda bir takım kararlarla kaçak yapı sayısı arttı. Kurala uydurulmuş, gerçekteyse koruma kurallarına aykırı binalar söz konusu. İskâna bağlanmış, kaçak değilmiş gibi kılıfına uydurulmuş binalar da var. Boğaziçi’ne yönelik girişimin başlatılması önemli. Ancak kapsamı- nın ne olduğu konusunda ciddi kaygılar var. Yıkımların Reina’dan başlanması ne kadar samimi? Örneğin özel izinlerle yapılan muhallebiciler de var mı yıkım sırasında? Kısmi kaçakların, duvar, depo, ardiye gibi yapıların da temizlenmesi gerekir. Ve bu yıkımlar saydam bir şekilde gerçekleşmeli.”

"Boğaz'da 10 bin kaçak yapı var"

Uluslararası Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı Yüksek Mühendis- Mimar Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp de Boğaziçi’nin 3 yasayla korunmasına rağmen 10 bin kaçak yapı olduğunu söylüyor: “İstanbul Türkiye’nin gözü, Boğaziçi’miz ise Istanbul’un gözbebeği. Bir doğa ve tarih harikası. Boğaziçi’ndeki yapılaşma 3 ayrı yasa, İmar, Kültür ve Tabiat Varlıkları ve Boğaziçi yasaları ile kontrol edilmektedir, daha doğrusu edilememektedir. Çünkü bugün Boğaziçi ön görü- nüm bandında 30 bin yapı- dan bir kısmı gecekondu niteliğinde olmak üzere yaklaşık 10 bin kısmen veya tamamen kaçak yapı, 3 bin kadar da yıkım kararı kesinleşmiş ancak yıllardır yıkılamayan yapı var. Demek ki Boğaziçi’nde yasalar işletilememekte, kamu düzeni ve yararı sağlanamamaktadır. Peki İstanbul’un, ülkenin genelinde imar düzeni nasıl? İstanbul’un en az %75 i ruhsatsız, daha büyük bir oranı da depreme dayanıksız. Türkiye’nin %50’si bir biçimde mevzuata aykırı konutlarda yaşamaktadır: Boğaziçi’nde yıkım uygulanacaksa tüm kesinleşmiş yıkım kararı olan yapılara uygulanmalıdır.”

Hapis cezası var

1983’te çıkan kanunla Boğaziçi ön görünümünde tarihi ve tescilli eserler dışında konut yapılaşması yasaklandı. 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanunu’nda tarihi ve doğal güzelliklerin yoğunlaştığı kıyı, sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinde doğal yapıyı tahrip edenlerin 1 yıla kadar hapis ve 500 bin liraya kadar para cezası ile cezalandırılacağı belirtiliyor. Ayrıca, bu filleri işleyenler, doğal yapıyı en geç 1 yıl içinde aslına uygun hale getirmekten de sorumlu.