Gündem

Bloomberg: Komplo olsun olmasın, Türkiye'nin Batı ile ilişkileri risk altında

Bloomberg haber ajansı, Türkiye'de Batı'nın kendisine yönelik komplolar kurduğu düşüncesinin yeni olmadığını ancak Reza Zarrab'ın tanıklığı ve 15 Temmuz darbe girişimiyle bu algının güçlendiği yorumunu yapıyor.

29 Nisan 2018 20:30

ABD'li Bloomberg haber ajansı, New York'ta görülen davada Reza Zarrab'ın tanıklık yapmasının, Batı'nın Türkiye'ye yönelik bir komplo kurduğu düşüncesini giderek güçlendirdiği yorumunu yapıyor.

Ajansın internet sitesinde Marc Champion imzasıyla, "Komplo veya değil, Türkiye'nin Batı ile ilişkileri risk altında" başlıklı bir makale yayınlandı.

Makalede, Zarrab'ın İran yaptırımlarının ihlaliyle ilgili ABD'de açılan davada tanıklık yapması ve 15 Temmuz darbe girişimi gibi olayların Türkiye'de uzun yıllardır Batı'nın komplolar kurarak müdahale ettiği yönündeki şüpheleri güçlendirdiği öne sürülüyor.

Champion, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğup büyüdüğü İstanbul'un Kasımpaşa ilçesinde konuştuğu kişilerin Zarrab'ın tanıklığını ABD'nin "demokratik yollarla seçilmiş bir lideri devirmek ve Türkiye'ye diz çöktürtmek için yaptığı" bir planın parçası olarak gördüklerini söylediğini yazıyor.

Yazıda, "Batı'nın Türkiye'nin kötülüğünü istediği iddiaları, uzun yıllardır Türk siyasetinin ortak temalarından biri oldu. Ancak bu eğilim, 63 yaşındaki Erdoğan'ın muhalifler ve demokratik kurumlar üzerinde kurduğu baskılar nedeniyle Batı'dan giderek daha çok eleştiri aldığı bir dönemde gücünü koruma çabalarıyla giderek daha da güçleniyor" deniliyor.

Yazıda ayrıca şu görüşlere de yer veriliyor:

"NATO ile ilişkilerin koparılması, örgütün en büyük ikinci ordusunu kaybetmesine; Türkiye'nin de Rusya, İran ve diğer bölgesel rakipleriyle tek başına mücadele etmek zorunda kalmasına neden olur.

"Daha kısa bir süre önce, Kasım 2015'te Türkiye'nin Suriye sınırında Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından bir askeri karşılık verilmesi ihtimaline karşı NATO'nun müşterek savunma anlayışı caydırıcı olmuştu.

"Ekonomik tarafta ise Türkiye, Batı'ya çok daha entegre durumda. Türkiye, ihracatının yarısından fazlasını ABD ve Avrupa ile yapıyor. Rusya ve Orta Doğu'nun payı ise onda bir.

"Türkiye'ye yapılan 131 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımın yüzde 75'inden fazlası Avrupa ve ABD'den geldi. Çin'in payı yalnızca 571 milyon dolar.

"ABD ve Avrupa'nın verdiği krediler ise ülkenin sürekli açık veren cari işlemler dengesini finanse etmesi açısından önem taşıyor. Ayrıca özel şirketler 214 milyar dolarlık dış borçlarının yarıdan fazlarını Batılı bankalara borçlular.

"Bu kredi arzının durması halinde, Türk ekonomisi üzerinde yaratacağı şok da çok sert olur."

Makalede, Türkiye'de yalnızca hükümet yanlılarının değil, muhalefetin de Batı'nın "ihanetine uğradıklarına" inandığı öne sürülüyor.

Aynı şekilde, ABD'de de Türkiye'ye yönelik bakışın değişmeye başladığına da dikkat çekiliyor.

Yazıda görüşlerine yer verilen üst düzey bir Türk hükümet yetkilisi, Türkiye'deki algının artık nerede sorun varsa müsebbibinin Batı olarak görüldüğü yönünde olduğunu söylüyor.

Yetkili, bu algının tarihsel kökeninin ise ABD Başkanı Lyndon Johnson'ın Kıbrıs ile ilgili mektup yazdığı 1964 yılına kadar dayandığını belirtiyor.

Aynı yetkili, Türk halkının Batı'nın ASALA ve PKK gibi Türkiye'ye karşı mücadele eden örgütlere zımni destek verdiğini düşündüğünü de vurguluyor.