Dünya

Birleşmiş Milletler'den Çin'e Uygur tepkisi

Raporda, "Komite, Çin yasalarındaki terörizmin geniş tanımı, aşırıcılığa belirsiz atıflar ve ayrılıkçılığın belirsiz tanımıyla ilgili raporlardan endişe duymaktadır." ifadesi kullanıldı

01 Eylül 2018 00:26

Birleşmiş Milletler (BM), Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "yasadışı" bir şekilde gözaltında tutulan 1 milyona yakın Uygur'un derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

BM Her Türlü Irk Ayrımcılığı'nın Ortadan Kaldırılması Uluslararası Sözleşmesi'nin denetim organı olan Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi'nin, 6-30 Ağustos'ta BM Cenevre Ofisi'nde gerçekleştirilen 96. oturumuna ilişkin raporu açıklandı.

BM insan hakları uzmanlarının hazırladığı Komite'nin raporunda, Çin hükümetinin "terörizm" ve "ayrılıkçılık" kavramlarının tanımlamalarını geniş tutması eleştirildi.

Raporda, "Komite, Çin yasalarındaki terörizmin geniş tanımı, aşırıcılığa belirsiz atıflar ve ayrılıkçılığın belirsiz tanımıyla ilgili raporlardan endişe duymaktadır." ifadesi kullanıldı. Komite, Çin yasalarındaki bu tür tanımlamaların "barışçıl şekilde kendi haklarını kullanmak isteyen Uygur, Budist, Tibetli ve Moğollar da dahil olmak üzere etnik ve dini azınlıklara karşı kullanılabileceği" ve "suçlu profilini" kolaylaştıracağı uyarısında bulundu.

Çin'de Uygur, Tibetli ve diğer etnik azınlıklara mensup barışçıl siyasi gösteri yapanlarla insan hakları savunucularının işkence ve kötü muameleye maruz kaldığının vurgulandığı raporda, "Komite, ayrıca Uygurlu bazı tutukluların uzun süreler boyunca tecrit altında tutuldukları ve bunun işkence ve diğer kötü muamele çeşitlerine maruz kalma riskini doğurduğuna ilişkin haberlerden de daha fazla endişe duymaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

"Selamlaşma bile yasak"

Raporda, çok sayıda "etnik Uygur" ve diğer Müslüman azınlık mensuplarının kendilerine "herhangi bir suçlama olmaksızın" ve "yargılama" yapılmaksızın "terörizm ve dinsel aşırılıkçılık" bahanesiyle genelde uzun süreler boyunca hücre hapsinde tutulmasının alarm verici olduğu vurgulandı.

BM insan hakları uzmanlarının raporunda, uzun süreli tutukluların sayısına dair resmi bir veri bulunmamasından ve hatta çeşitli dönemlerde Uygurların "yeniden eğitim kamplarında" Müslüman "etno-din kültürünün" günlük selamlaşmasını yapmasından dolayı tutulmasından esef duyulduğu ifade edildi.

Komite, resmi veri bulunmamasına rağmen, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "yasa dışı" bir şekilde gözaltı tutulan Uygurların sayısının 1 milyona kadar ulaşabileceği tahmininde bulundu.

"Derhal serbest bırakın"

Raporda, Uygur halkının orantısız olarak kitlesel halde gözetim altında tutulduğu, sık sık polis tarafından durdurulduğu, polis kontrol noktalarındaki istasyonlarda cep telefonlarının tarandığı, DNA örneklerinin alındığı ve ülke dışına çıkmak için yaptıkları müracatlara yıllarca cevap verilmediğine dikkat çekildi.

Seyahat kısıtlamalarının en çok da hac gibi dini vazifesini yerine getirmek isteyenler üzerinde olumsuz etki yaptığı belirtildi.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin Hotan kentinde Uygur dilinin eğitiminin yasaklandığına değinilen raporda, yurt dışına çıkan birçok Uygur'un kendi istekleri dışında Çin'e tekrar zorla gelmek zorunda bırakıldıklarına ve gönülsüz olarak ülkelerine dönen bu kişilerin güvenlik endişesi duyduklarına işaret edildi.

Raporda, Çin'in tüm bu uygulamalardan vazgeçmesi gerektiğinin altı çizilerek, hukuksuz olarak tutulan bir milyona yakın Uygur'un derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.

Türkiye'den Çin'e dönen Uygurlu öğrenciler iddiası

BM'nin azınlıklar konusundaki bağımsız uzmanı ve Komite üyesi Gay J. McDougall, dün yaptığı açıklamada, Çin'in uygulamalarına tepki göstermişti.

McDougall, Türkiye ve Mısır dahil bazı ülkelerden Çin'e gelen yüzden fazla Uygurlu öğrencinin alıkonulduğu ve bazılarının tutukluyken öldüğü iddialarını dile getirmişti.

ABD Çin'e yaptırım istemişti

Öte yandan, dün ABD Kongre üyesi çok sayıda Cumhuriyetçi ve Demokrat isim, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "Müslüman azınlığa kötü muamele" yapıldığı nedeniyle Çin'e yaptırım getirilmesini talep eden mektup kaleme almıştı.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları ihlalleri gerekçesiyle ABD'li yetkililerin Çin'e yönelik yaptırım talep etmelerine tepki göstermişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, başkent Pekin'de düzenlediği olağan basın toplantısında, ABD'li yetkililerin Pekin yönetimine Sincan'da insan hakları ihlalleri yaptığı gerekçesiyle yaptırım talep etmelerine ilişkin, Çin'in insan hakları kayıtlarının ABD'den daha iyi durumda olduğunu savunarak, Çin'deki etnik azınlıkların dini özgürlüklerinin kanunlarla korunduğunu savunmuştu.