Birleşik Haziran Hareketi'nin dün başlayan 2. Haziran Türkiye Meclisi çalışmalarında "Mücadeleye omuz ver, ayağa kalkalım, Dikta rejimine Nokta koyalım" çağrısı yapıldı.
Birgün'den Burcu Cansu'nun haberine göre, Birleşik Haziran Hareketi, Türkiye’nin 35 il ve birçok ilçesinden gelen Meclis Temsilcileriyle Ankara’da 25-26 Haziran 2016 tarihinde Türkiye’nin siyasi durumunu tartıştı. 2. Türkiye Meclis Temsilcileri Toplantısı’nın ilk gününde Türkiye’nin dört bir tarafından gelen HAZİRAN meclisleri bileşenleri deneyimlerini aktarıp, önerilerini sundu.
Toplantının ikinci günü ise Ahmet Taner Kışlalı Salonu’nda gerçekleşti. “Birleşelim Yıkalım, Diktaya Nokta” , “Değişmez Görüneni Değiştirelim, Omuz Ver” pankartlarının asıldığı salonda Hazirancılar üzerinde “Haziran” yazan bayrakları taşıdı. Toplantı, devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.
Divan kurulu oluşturuldu
.
Toplantıya, CHP Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Murat Eymir, KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TTB Genel Sekreteri Sezai Berber, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan katıldı.
Kirpiğimiz çiçeklendi Çilem
Divan kurulunun oluşturulmasının ardından Hazirancı kadınlar, Çilem Doğan’ın kefaretle serbest bırakılmasını kutlayarak ve Doğan’ın “Kirpiniz yere düşmesin” sözüne atıfta bulunarak, “Kirpiğimiz çiçeklendi, hoş geldin Çilem” yazan tişört ile salona girdi. Hazirancı kadınlar salonda coşku ile karşılandı.
“Bu memleketi zalimlere bırakmayacağız”
Toplantının açılış konuşmasını Haziran Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir yaptı. Yücesan konuşmasına, “ ‘Bu memleketi zalimlere zorbalara bırakmayacağız’ demek için demek için ‘Artık Yeter, Diktaya Nokta’ demek için Haziran Hareketinin 2. Türkiye Meclisine hoş geldiniz” diyerek başladı.
Memleket yangın yerine döndüğüne değinen Özdemir, “Gençler savaş alanlarında ölüyor. Çocuklar gerici eğitim ve istismar altında onulmaz yaralar alıyor. Kadınlar şiddeti en derinden yaşıyor.
Kadınlar, gençler ve çocuklar yok edilirken, bu topraklarda hem bugünü hem de yarını kim savunacak? Memlekette ortak yaşama kim sahip çıkacak? Memleket için kim sorumluluk alacak? Haziran Hareketi diyor ki, gün memleket için sorumluluk alma günüdür. Biz Hazirancılar, memleket için sorumluluk alıyoruz” diye konuştu.
Haziran diyor ki: “Omuz verin”
Özdemir, “Biz Hazirancılar, bu memleket için ‘Omuz omuza verelim’ diyoruz” diyerek alınan kararları şöyle sıraladı:
“Haziran diyor ki;
*Başkanlık diktatörlüktür ve diktatörlüğün yeri tarihin çöplüğüdür. El ele vermeyi bilmeyenler, yurttaş kelimesinden korkanlar, ülke nüfusunun yüzde ellilik bir kısmını sevip de diğerlerine düşman olanlar, anayasa yapamazlar.
*Barışın ve bir arada yaşamın mücadelesini yükselteceğiz. Tüm halkları ağlatan bu düzeni yıkacağız. Vicdanımız yerinde olduğu sürece ve yüreklerimiz soldan attığı sürece bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
*Mahallelerde, okullarda, her yerde, laiklik barikatını birlikte kuralım. Okullar imam-hatipleştiriliyor, din dersi adı altında propaganda uygulamaları sürüyor. Haziran’ın mücadelesi, gericiliğe sırtını dönen liselilerin mücadelesidir.
*Faşizme ve gericiliğe karşı işçi sınıfı mücadelesini yükselteceğiz. Emeğin içinde bulunduğu geleceksizlik ve güvencesizlik koşulları derinleşiyor. Yoksulluk, iş cinayetleri artıyor. Kiralık işçilik ile AKP, emekçileri köle haline getirmek istiyor.
*Birleşik halk hareketi için göreve hazırız. Haziran Hareketi, Türkiye devrimci-sosyalist hareketinin tarihsel kazanımları ile Gezi sonrası ortaya çıkan büyük halk enerjisini buluşturma hedefiyle yola çıktı. Önemli deneyimler biriktirdi. Haziran'ın mücadelesi, halk sınıflarını ortak bir yaşam için ören sol/sosyalist devrimci mücadeledir. Bu memleketten vazgeçmeyeceğiz."
Toplantıda sendika ve meslek örgütlerinin başkanları, emek ve çevre mücadelesinden direnişçiler, deklerasyon yayımlayan liseliler, Cerattepe ve Tonya direnişinin simge isimleri kongrede konuştu.
Sonuç deklarasyonu
Haziran Hareketi 2. Türkiye Meclis Temsilcileri Toplantısı Sonuç Deklarasyonu’nda, “Türkiye’de yeni bir rejim inşa ediliyor. ‘Başkanlık’ ve ‘yeni anayasa’ adı altında halkı kullaştıracak bir dikta rejimi dayatılıyor. Bu karanlığın idare merkezi KaçAk Saray’dır.
Birleşik Haziran Hareketi, memlekete karşı duymuş olduğu sorumluluk doğrultusunda, emek ve demokrasi güçleriyle yan yana omuz omuza bu mücadeleyi birlikte büyütmeye kararlıdır. Yobazların ve çetelerin kıskacındaki emekçi mahallelerini Haziranlaştıracağız. Laikliği kazanacağız. Dokunulmazlıkları kaldırarak Kürt meselesinde siyasi çözümün dibine dinamit döşeyen, kentlere tankları sokup insanları diri diri yakanlara karşı Kürt ve Türk halklarının kardeşliğini savunacağız. Gezi’den Cerattepe’ye kadar dişimizle, tırnağımızla savunduğumuz topraklarımızdan bu gerici iktidarı, onun yağmacı müteahhitlerini, işgalci şirketlerini söküp atacağız. Tüm halkımızı kendi meclislerinde birleşmeye, sorumluluk üstlenmeye, hep birlikte memlekete sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bize katılın. Mücadelemize omuz verin. Bu ülke, bütün ilerici ve demokrat güçleriyle birlikte bu gerici karanlığı yırtıp atacak potansiyele sahiptir. Ayağa kalkalım, DİKTA rejimine NOKTA koyalım” denildi.
Toplantı, bir şölen havasında Sevinç Eratalay konseri ile sona erdi.
********
ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş:
"Haziran yürüyüşünde yeni bir adım attı. Haziran kendisini süreç içerisinde tanımlayacak ve tamamlayacak bir harekettir. Bugün ülkenin içinden geçtiği konjonktürde “Diktaya Nokta” koyma hedefini en baş çelişki ve en temel veri olarak önüne koymuştur. Diktaya karşı nokta koymak açısından bütün geniş kesimlerle ortak mücadele zemini işaret etti. Aynı zamanda Haziran Meclisleri üzerinde de yeni bir hayatı filizlendirme, yeni bir ülkeyi kurma iradesini geliştirdi. Bir yandan kendi eksenini kuvvetlendirme kararını alırken, diğer taraftan da bu ekseni daha geniş kesimlerle özellikle başkanlık rejimi adı altında yürürlüğe girecek olan diktaya karşı birleşik mücadele zeminini yaratma konusunda da irade ve inisiyatif kararı aldı. Bunlar önemlidir; artık Haziran’ın meclisleşmesi, meclislerinin gelişmesi, kendini kurumsallaştırması, yaygınlaştırması ve toplumsallaştırması, kendi dışındaki dinamiklerle de daha yoğun ilişki içerisine girerek ülkenin makus talihini değiştirme konusunda kolektif zemini bir kez daha dile getirdi. Başarılıydı; AKP’nin ve Erdoğan’ın fiili rejimine karşı fiili demokrasi organı olarak anlamlı bir buluşmayı gerçekleştirdi.”
CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı:
"Kara bir suyu geçiyoruz şimdilerde, basarak yosunlu taşlara, sen bugünden yarına birazcık umut sakla” diyordu şair. Ülkemizin adım adım karanlığa sürüklendiği günlerden geçiyoruz. Ensarlarıyla, katilleriyle, hırsızlarıyla, yaşamımızı doğrudan hedef alan o kara ağızdan oluk oluk kötülük akıyor. Ama unuttukları bir şey var, o da Haziran’ın sıcaklığı, liselilerin umudu, madencilerin emeği, ağaçların Havva Ana'sıyla hep birlikte laiklik, özgürlük, eşitlik ve barış mücadelemizi yükselteceğiz. Biz kazanacağız."
ABC Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ:
“Haziran önemli tartışmalar yürüterek bugüne kadar ertelediği önemli kararları aldı. Türkiye’de düzen içi seçeneklerin dışında milliyetçi ve liberal olmayan ve siyaset ve bakışların ötesinde, devrimci, ilerici ve aydınlanmacı bir seçeneğin de oluşturulabileceğini ortaya koyduk. Haziran hareketi Gezi’nin alanlarda sokaklarda oluşturduğu geniş devrimci ve demokratik bileşimi bu mecliste yeniden üretti. Gerek seçilen yeni yönetim kurulu gerekse alınan kararlara bakıldığında bu bileşim ile yeni bir ruhun ortaya koyduğu görülecektir. Eğer hep birlikte gereğini yapabilirsek, aldığımız kararlar ışığında hareket edersek, biz bir aydınlanmacı seçeneği devrimci ve sosyalist perspektiften ortaya koyabiliriz. Birleşelim ve diktatörlüğü yıkalım çağrısı yapıldı.”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal:
“Haziran'ın son derece anlamlı ikinci Türkiye Buluşması’nda, Türkiye’nin her yerinden, Haziran ateşi olan gençler, Haziran yüreği olan insanlar buluştu. Ortak mücadele, birlikte hem yerelde hem genelde, özellikle her kentin kendi bölgesindeki insanlar, bir başarı kararlılığı çerçevesinde yan yana geldi. Mücadele kararlılığı içinde faşizme ve diktatöre direnme noktasında, gerici eğitim karşısında, laikliğin kaldırılması karşısında, yoksulluk, işsizlik meselesi üzerinde bütünüyle ortak mücadele hattını, dayanışmacı hattı, Gezi ruhuyla tekrar hayata geçirmenin çabası ve gayretiyle bir birlik, dayanışma, kardeşlik, barış, demokrasi üzerinden yeni bir mücadele hattı, yeni bir dayanışma hattı, ortak özgürlükçü eşitlikçi bir mücadele hattı oluşturma çabası vardı. Bu çok keyifliydi. Cerattepe’den Bursa’ya kadar Munzur’dan Çanakkale’ye kadar Ergene’den tutun da birçok ilin mücadele öyküleri, taraflarınca anlatıldı. Bizzat içinde olan kişilerce aktarıldı. Çok kıymetli bir buluşma oldu. Böylesine, ülkenin her tarafında süren demokrasi alanında, özgürlükler alanında, kardeşlik mücadelesi alanında, yani ne kadar mücadele alanı varsa Haziran orada var. Mücadele her alanda devam ediyor.”