Federal Meclis’teki anma toplantısında milletvekillerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Federal Anayasa Mahkemesi Başkanı Andreas Voßkuhle gibi isimler de hazır bulundu. Federal Meclis'in konuk tribününde ise eski Cumhurbaşkanı Richard von Weizsäcker, eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing ile 100 kadar yabancı ülke elçisi ve temsilci de yer aldı.
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının 100'üncü yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma toplantısının açılış konuşmasını yapan Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert şunları söyledi: “Bundan 100 yıl önce, birkaç hafta içinde bitireceklerine ve bitirdiklerinde diğerlerini de önleyebileceklere safça inanan, kendinden geçmiş ve aldatılmış insanların, Birinci Dünya Savaşı’nı başlatanların torunları ve torunlarının torunlarıyız. Bizler, bu savaşta Almanya İmparatoru ve vatanları uğrunda yaralanan, sakat kalan, fiziksel ve ruhsal dengeleri bozulmuş olarak savaştan dönen insanların torunları ve torunlarının torunlarıyız. Tüm bu insanları bugün sükûn içinde anıyoruz.”
Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, Federal Almanya’nın çok geç de olsa, her iki dünya savaşından dersler çıkarttığını, siyasî hedeflere ulaşılmasında askerî önlemlerin prensip olarak uygun bir araç olmadığını, sadece ve sadece anlaşmazlıkları sona erdirmek üzere en son çare olarak başvurulabileceğini öğrendiğini vurguladı. Lammert, Alman Ordusu’nun demokratik sisteme bağlanmasının da işte çıkartılan bu dersin bir sonucu olduğunu söyledi. Federal Meclis Başkanı, dünyada ilk ülke olarak Federal Almanya’nın vicdanî sebeplerle askerliği reddetme hakkını anayasasına koyduğunu ve dünyanın birçok ülkesinden farklı olarak Federal Almanya’da askerî operasyonlar konusunda son sözü Parlamento’nun söylediğine de dikkat çekti.
Almanya doğumlu, Fransız siyasal bilimci Alfred Grosser de Federal Meclis özel oturumunda yaptığı konuşmada, Almanya’nın uzun bir süre Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasındaki tüm sorumluluğu üstlendiğini ancak son araştırmaların bunun aslında böyle olmadığını bilimsel olarak ortaya çıkarttığını, Fransa’nın da artık Almanya’yı savaşın yegâne sorumlusu olarak görmediğini vurguladı. Grosser, bugün Fransızların yüzde 82’sinin Almanya’yı güvenilir bir partner olarak gördüğünü belirtti.
'Yahudi gazilerden madalyalar geri alındı'
1925 yılında Frankfurt’ta doğan Grosser, Alman askeri olarak savaşa katılan babasından da bahsetti ve savaşta gösterdiği başarılar nedeniyle babasına Almanya’nın “Eiserner Kreuz” madalyası verildiğini anımsattı. Daha sonra Birinci Dünya Savaşı’na Almanya safında katılan Yahudi gazilerden bu madalyaların geri alındığını anlatan Grosser, ailesine bu zor durumda tam da Fransa’nın kucak açtığını belirtti ve sözlerini bugüne getirerek şöyle devam etti: “Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’da özel bir durum oluşturmaya devam ediyor. Çünkü milliyet prensibi temelinde değil, geçmiş tarihte Hitler’in, yakın tarihte ise komşulardaki Stalin siyasetinin reddedilmesinden oluşan siyasi bir ahlâk temeli üzerine inşa edilmiştir. Bu durum bugüne kadar devam etmiştir. Ne yazık ki Almanya’nın bu örneği diğer uluslara emsal olmamıştır. Şimdilerde bu ilke Almanya'da da başka yönlere doğru kaymakta.”
Alfred Grosser'in konuşmasına Federal Meclis'teki milletvekilleri yürekten alkışlarla tepki verdi. 89 yaşındaki siyasal bilimcinin Almanya ile Fransa arasındaki dostluğun pekişmesi için yaptığı yorulmak bilmez çalışmalara Almanya'da büyük değer biçiliyor. Grosser daha önceleri de iki kez Federal Meclis'te onur konuğu olarak konuşma yapmıştı.