Birgün gazetesi, nisan ayında yapılmasın planlanan partili cumhurbaşkanlığını öngören referanduma ilişkin 'Hayır' kampanyası başlattı.
Birgün'ün kampanyası şöyle:
Bundan tam bir yıl önce bugünlerde sizlere bir çağrı yayımladık ve şu sözlerle seslendik: “Bir üye-destekçi kampanyası başlatıyoruz. Binlerce okurumuzun, sevenimizin desteği ile sabit bir gelire kavuşmak istiyoruz. Karşılığında da e-gazete üyeliği, kitap dergi hediyeleri, festival biletleri veriyoruz. Bu ülkede BirGün’ün yaşamasını, büyümesini isteyecek on binlerin, yüz binlerin olduğunu biliyoruz.”
Ve üyeliklerin bir yılı sona erdi, şimdi yenileme sürecimiz ve yeni okurlarımızın katılacağı kampanyamız başlıyor. Geçen bir yıl içerisinde çağrımıza ülkenin çok çeşitli yerlerinden destek geldi. 5 bine yakın e-gazete üyemiz, bu bir yıl içerisinde biraz olsun nefes almamızı sağladı. Peki, bu bir yıl içinde başka neler oldu ve biz neler yaptık?
İktidarın eski şen ortaklarından biri, ortaklıktan çıkınca askeri darbeye kalkıştı, diğer ortak ise fırsat bu fırsat memlekete sivil darbe yaptı. Yetmedi, fiilen ve hukuksuzluklarla tüm erkleri kontrolüne almış olan kişiler, bu fiili yönetimin anayasal mevzuatını da yapmak için kolları sıvadı. Yüzlerce gazeteci gözaltına alındı, onlarcası tutuklandı. Televizyonlar ve gazeteler kapandı. Yandaşlar her gün, açık kalan iki-üç gazeteye tehditler ve küfürler savurmaya başladı. Çalışma arkadaşımız Mahir, tüm dünyanın gördüğü, yazıp çizdiği, Bakan’ın ortaya saçılmış maillerini Twitter’da paylaştığı iddiası ile “FETÖ” yaftası yapıştırılarak tutuklandı. Mahir’in ve bizlerin hayatı bu gerici odakla mücadelede geçti. Her şey ortada olmasına rağmen özgürlüğünden alıkonulan Mahir, oğlunun doğumunu göremedi.
Bunlar hepinizin gözleri önünde yaşandı. Tüm bu sıkıntılar içinde bizler işimizi yapmaya devam etmeye çalıştık. Dolar geçen yıl bugünlerde 2,89 idi 3,90’a fırladı, kâğıt fiyatları tavan yaptı, ayakta kalmak için baskı sayımızı indirdik, tirajımızı kademeli olarak azalttık. İnternete yatırım yaptık, sitemizi yeniledik. Her gün canlı yayınlar ve stüdyo konukları ile bir nevi web tv hizmeti vermeye başladık. Basılı gazetede ise internette zaten gördüğünüz haberleri giren değil fikre, arka plana, analize, ağırlık veren bir gazete olmaya çalıştık. Bu sırada da ülkede çocuk tacizcilerini, IŞİD canilerini, ekonomik rezaletleri bulup çıkarmaya devam ettik. Arkadaşlarımız haberleriyle yıl boyunca tarafsız kurumların ödüllerini almayı başardı. Yazarlarımızın yazıları yüz binlerce okura ulaştı. Pazar ekimiz her pazar gündemi belirlemeyi başardı.
Yapamadıklarımız da oldu. Üyelerimize 3 farklı yayınevinden bir kitabı ve kendi üretimimiz olan bir kitabı yolladık ancak dergi yollayamadık. Festivalimize ücretsiz giriş sağladık ancak ekstra tiyatro bileti konusunda eksik kaldık. E-gazete hizmetimiz telefonda da bilgisayarda da sorunsuz çalıştı ancak bir de özel uygulaması olsa daha iyi olacaktı. Bu yeni üyelik dönemine bu eksiklerimizi de tamamlayarak giriyoruz.
Yıl boyunca yol arkadaşlıklarını derinden hissettiğimiz Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerindeki meslektaşlarımız başta olmak üzere tüm direnen basın emekçilerine ayrıca teşekkür ediyoruz.
Şimdi vicdanlarınıza seslenerek soruyoruz. BirGün, bunca zulme karşın sözünü sakındı mı, destekleri boşa çıkardı mı, haberlerini sakladı mı, çalışanlarından ve yöneticilerinden herhangi biri baskılar, tehditler karşısında geri adım attı mı?
Yanıtınız “hayır” ise, bugün bir “hayır”a daha ihtiyacımız var. Memleketi rant ve hukuksuzlukla yönetip bugün de bu kanunsuzlukları anayasal hale getirmek isteyenlere referandumda “hayır” diyeceğiz. Yan yana geleceğiz. İstedikleri kadar engellemeye çalışsınlar, evde sokakta, caddede meydanda, o ya da bu yolla bir araya geleceğiz. Kendini halktan, hukuktan ve hatta haktan üstün tutanlara bu kez bir ders vereceğiz. Ve sözümüzü savunan yayınlara destek vereceğiz. BirGün’ün sesi “hayır”ın sesidir. Bu yıl bize vereceğiniz destek, aynı zamanda “hayır”ın çoğalması demek. Yalan anketlere, yalan sözlere, manipülasyonlara karşı birbirimizden haber almamız demek. Üye olun, destek olun; sesinize, haber alma hakkınıza, “hayır” tercihinize sahip çıkın.
Koruyun gazeteciliğin ve memleketin onurunu… Yok edin insanın insana kulluğunu!