Türkiye’nin batısındaki kar yağışı karayollarında 45 saate varan esaretler yaşatırken, yol açma işinin taşeron firmaların tecrübesiz şoförlerine ve yetersiz araçlarına havale edildiği iddia ediliyor. Karayolları’nın yolda kalmayan binlerce kar küreme aracının ise depoda çürütüldüğü öne sürülüyor.
Yurdun batı kesimlerini etkisi altına alan kar yağışında İstanbul-İzmir, Ankara-Bursa ve İstanbul-Tekirdağ arasındaki ana yollarda ulaşım durdu. Metrekareye düşen kar yağışının az olmasına rağmen binlerce araç saatlerce yollarda mahsur kaldı. Yol-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Uçar, karayollarında karla mücadelede yaşanan aksaklıkları Bugün gazetesinden Yunus Tiryaki’ye anlattı.
Otoparklarda çürüyor
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün bünyesindeki modern karla mücadele araçlarının özellikle Ankara, İzmit, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli hattında şantiyelerinin otoparklarında çürümeye bırakıldığını ileri süren Uçar, kapanan yolların taşeron firmaların eşya ve kum taşıyan harfiyat aracı tabir edilen kamyonlarla yapılmaya çalışıldığını dikkat çekti.
Kar küreme özelliği olmayan Çin malı araçlarla kar mücadelesi vermeye çalışan taşeron firmaların halkın güvenliğini tehlikeye attığını söyleyen Uçar, Karayolları’nın araçlarıyla taşeron firma araçlarını bu sözlerle kıyasladı:
Eğitimsiz şoförlere emanet
“Bu araçlar, buzlu yolda hareket edebilme kabiliyetine sahip özel tasarlanmış araçlardır. Taşeron firmadaki araçlar rutin yol aracıdır. Kar ile mücadele eden araçlarda özel olarak patinaj sistemi var. Taşeron firmalarınkin de yok. Karayolları Genel Müdürlüğü taşeron firmaya ait araçların kar bıçağı özelliği olmadığı için kendisine ait bıçakları usulsüz ve bedelsiz olarak taşeron firmalara ihaleye açmış. Taşeron firmaların şoförleri araç kullanımı konusunda eğitimsiz uzun yol şoförleridir. Karayollarında ki şoförler ise alanında uzmandır.”
Hukuken uygun değil
Ahmet Uçar, karla mücadelede taşeron firmaya ait araçların kullanılmasının hukuka da aykırı olduğunu ifade ederek, "Bunlar kum ve eşya taşımaya yarayan harfiyat araçlarıdır.
Ehliyeti farklı
Ruhsatta da bu şekilde geçiyor. Kullanan kişinin de ehliyeti de (E) sınıfı. Ancak kar küreme aracını kullanacak kişinin ehliyetinin E+G yani iş kamyonu ehliyeti olması lazım. Ruhsatta işlenmiş statüden farklı amaçla kullanılması hukuksuzdur dedi.
Eşya kamyonlarıyla kar temizleme
Son dönemlerde Karayolları Genel Müdürlüğü’nde işlerin alt işverenlere verildiğini de belirten Ahmet Uçar, “Kamyonlarımızdaki kar bıçakları sökülerek taşeron işverenlere ait hafriyat kamyonlarına takıldı. Bu araçlar kar kamyonu değil. Hafriyat aracı. Eşya taşımak için kullanılan araçlar” dedi.
Devlet zararda
Uçar, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde araç var iken İhale sistemi ile piyasada karla mücadele için kar aracı kiralamanın mali açıdan da devletin zarara uğratılmasına sebep olduğunu ifade etti.
Kamu rantından faydalanıyorlar
Karayolları envanterinde bulunan yaklaşık 11 bin aracın atıl vaziyette bekletildiğini ifade eden Uçar, “İşler taşeron firmalara verilerek lüks araçlarımız yatırılıyor. Halkın can güvenliği bu şekilde trafikte bir nevi tehlikeye de atılıyor. Devlet zarara uğratılıyor. Bu firmaların amacı sadece kamu rantından faydalanabilmek" diye konuştu.
Kendine faydası yok
Karla mücadele ederken kara saplanmış taşeron firmaya ait kamyon fotoğrafını paylaşan Uçar, “Kendisi kurtarılmayı bekleyen bu kamyon mu yolları açacak” diye yakındı.