AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, “Ülkemizde güzel şeyler oldu, güzel şeyler olmaya da devam edecek. Onun için işe bardağın hep boş tarafından değil, dolu tarafından bakmaya özen gösterelim” dedi.
Türkiye’nin terörle olan mücadelesi hakkında konuşan Yıldırım, "Bizim yarım asırdır uğraştığımız temel sorunlarımız var. Nedir? Bölücü terör örgütüdür. Kaynaklarımızı tüketen bir iş, Bu onların marifeti mi? Değil, Türkiye'yi paçasından tutup aşağı çekmek isteyen ve bölgede sesini kısmak isteyen süper, emperyal güçlerin işidir." ifadelerini kullandı.
Binali Yıldırım, 'İTÜ Denizcilik Fakültesi Kaptan Altay Altuğ Laboratuvar ve yemekhane binası' açılışına katıldı.Açılışa İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, Tuzla Kaymakamı Ali Akça, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Uzmar Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Noyan Altuğ, İTÜ Rektörü İsmail Koyuncu katıldı.
Binali Yıldırım'ın sözlerinden çıkan satır başları şu şekilde:
"Olumsuz pompalanan haberler bu ülkeye haksızlıktır"
“Ülkemiz artık dünyanın başa güreşen ülkeleriyle birlikte yol yürüdü. Bunu belki biz içinde yaşadığımız için fark etmeyebiliriz. Ama dışarıdan baktığımız zaman dünyanın geleceğini, bölgesel ve küresel olaylara karar verirken Türkiye'ye de ne düşünüyor sorusu bugün soruluyor. Bunu lütfen gençler, özellikle bulunuyor. Olumsuz pompalanan haberler bu ülkeye haksızlıktır, hepimize haksızlıktır. Ülkemizde güzel şeyler oldu, güzel şeyler olmaya da devam edecek. Onun için işe hep bardağın boş tarafından değil dolu tarafından bakmaya özen gösterelim. Öbürünün bir faydası yok ki hem kendi moral değerlerimizi aşağı çekiyoruz. Hem de ülkemizin bu medeniyet yolculuğunda geri kalmasına sebep oluyoruz."
"Tamamen iki yüzlülük, bir çifte standartla karşı karşıyayız"
"Bizim yarım asırdır uğraştığımız temel sorunlarımız var. Nedir? Bölücü terör örgütüdür. Kaynaklarımızı tüketen bir iş, Bu onların marifeti mi? Değil, Türkiye'yi paçasından tutup aşağı çekmek isteyen ve bölgede sesini kısmak isteyen süper, emperyal güçlerin işidir. Ama onlara bu fırsatı vermeyeceğiz, vermiyoruz ve bugün artık sadece sınırlarımız içinde değil, sınırlarımızın Güneyi’nde de terör örgütüne hak ettiği cevabı veriyoruz ve güvenliğini halkımızın sağlıyoruz. Ben 2 sene başbakanlık yaptım. Kilis'te her gün 70 tane roket düşüyor. Savunma Sistemimizi NATO'ya talibiz. Normal şartlarda NATO anlaşmasına göre ülkemizde bir saldırı vaki olduğunda NATO üyeleri bunu karşılamakla mükellef, sağır ve dilsiz oldular. Hiçbir talebimize müspet karşılık vermediler. Ve biz de kendi tedbirimizi aldığımız zaman S400'leri bu sefer de niye aldınız diye itiraz etmeye başladı. Tamamen iki yüzlülük, tamamen bir çifte standartla karşı karşıyayız.
Bir yandan terörle mücadele için yanınızdayız, arkanızdayız diyorlar. Bir yandan da sivil masum insanların kanına giren teröristlere bütçelerini, resmi para koyarak her türlü silah desteği yapıyorlar. Bunları görmemiz lazım. Bunlar bu bölgede olmanın bedelidir. İbn-i Haldun’un dediği gibi, coğrafya bir kaderdir. Bu coğrafya bizim kaderimiz. Bugün değil asırlar önce de böyle olmuş. Bundan sonra da böyle olacak. Burada niye bu bölge önemli, bu bölge üç kıtaya hitap ediyor. Asya'ya, Avrupa'ya, Afrika'ya üç denizi okyanuslarla birleştiren yerdeyiz. Çok önemli bir kritik bir konumumuz var.” (İHA)