Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Koronavirüs bulgularının mevsime göre değişkenlik gösterebildiğinin görüldüğünü söyledi. İlhan, "İlk başta ateş, öksürük, halsizlik, solunum yolu bulguları daha çok ön plandayken, yaz dönemi ile beraber mide, bağırsak, gastroenteroloji bulgular daha çok eklenmeye başladı. Mevsimin soğuması ile beraber tekrar solunum sıkışıklığı, ateş, öksürük görülmeye başladı. Son dönemde öksürük daha da dikkatli olunması gereken bir bulgu" dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, Koronavirüs semptomlarının mevsimsel değişikliğine dikkat çekti. Prof. Dr. İlhan, Koronavirüs'te ilk başta ateş, öksürük, halsizlik, solunum yolu bulgularının daha çok ön planda olduğunu belirterek, "Daha sonra mevsim değişip yaz dönemi ile beraber yine ateş olan olgular da oldu olmayanlar da oldu. Daha sonrasında mide, bağırsak gastroenteroloji bulgular daha çok eklenmeye başladı. Tat alma, koku alma bozukluğu, ishal gibi bulgularla vatandaşların daha çok Koronavirüs hastası olarak başvurduklarına şahit olduk. Şimdi baktığımızda mevsimin soğuması kış ile beraber insanlarda tekrar solunum sıkışıklığı, ateş, öksürük görülmeye başladı. Son dönemde öksürük daha da dikkatli olunması gereken bir bulgu. Vatandaşlarımız daha önce kendisinde olmadığını düşündükleri bulgular varsa, 'ben hiç daha önce bu kadar hasta olmamıştım, bu kadar eklem ağrım yoktu, bu kadar öksürüğüm yoktu' gibi şikayetleri varsa, çevresinde de benzer şikâyetleri olan ve aynı zamanda şüpheli temas ya da yakın temas öyküleri varsa doktora başvurmaları gerekir" diye konuştu.
"Erkekler daha çok hayatını kaybediyor"
Prof. Dr. İlhan, şu anda Koronavirüs vakalarının en çok 24 - 49 yaş grubu arasında görüldüğüne dikkat çekerek, bu grubun içerisinde de erkeklerin daha fazla olduğunu ifade etti. Prof. Dr. İlhan, "Çünkü erkekler daha çok dışarıdalar, daha çok dolaşıyorlar. İlerleyen yaşlara baktığımızda kadın ya da erkeklerde özellikle 65 yaş üzerinde görülme sıklığı birbirine çok benziyor; ama vefat edenler daha çok erkeklerden çıkıyor. Çünkü erkekler genel olarak da sağlık sorununa daha az dirençliler, daha çok hayatlarını kaybediyorlar. Bu nedenle Koronavirüs de diğer hastalıklarda olduğu gibi erkeklerin daha çok hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Daha genç yaşlarda da vefatların olduğunu, hastaların olduğunu söylememiz gerekiyor. Ancak özellikle 24 yaş altındaki vefatların yüzde 95'ten fazlasında daha önceden kronik risk faktörü söz konusu. Kanser gibi, böbrek yetmezliği gibi akciğerdeki tıkayıcı hastalıklar gibi. Aslında süreç baştan beri aynı, gençler daha çok dışarıda buluyorlar, daha çok Koronavirüs'ü taşıyorlar, büyükler daha çok etkileniyorlar ve haliyle daha çok vefat ediyorlar" ifadelerini kullandı.
"Kısıtlamalar sosyal alanlarda yoğunlaşabilir"
Prof. Dr. İlhan, Koronavirüs'ün daha yoğun olarak görüldüğü illerde yeni kısıtlamalar olabileceğine işaret ederek, "Bunlar il hıfzıssıhha kurullarının yetkisinde. Kısıtlamalar sosyal alanlarda daha çok yoğunlaşabilir. Restoranların, alışveriş merkezlerinin daha erken kapatılması, daha geç açılması olabilir, toplu taşımada daha sert önlemler söz konusu olabilir. Açık alanlarda insanların bir araya gelmesine yönelik önlemler söz konusu olabilir veya maske takma ile ilgili daha sert önlemler ve yaptırımlar söz konusu olabilir; ama ülke genelinde topyekün bir kısıtlamanın şu an için çok uygun olmayacağını düşünüyorum. Kış ayı olduğu için hepimizin dikkatli olması gerekiyor. Maske taktığımız için ve fiziksel mesafeye uyuduğumuz için diğer solunum yoluyla görülen ajanlar da az görülüyor. Buna dikkat ederek önlemlerimizi eğer alabilirsek diğer enfeksiyon da az görüldüğü için kişi Koronavirüs olsa dahi ikincil enfeksiyonlar gelişmeyebilir. Kişiler diğer enfeksiyondan korundukları için Koronavirüs sürecini de daha rahat atlatabilir. Tüm kış mevsimi dikkatli olmanız gerekiyor. Yılbaşından sonra aşı büyük olasılıkla uygulamaya girecek. Aşı ile beraber açıkçası toplumsal bağışıklık düzeyinin belli bir seviyeye gelmesi ile önümüzdeki yıl için daha iyi bir tablodan bahsetmek olası olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.