Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Türkiye genelinde artış gösteren sıcak hava dalgası dolayısıyla özellikle vaka sayılarının artış gösterdiği iller için "dikkat" uyarısında bulundu. Kayıpmaz, "Sıcak havalar dışarıda sosyalleşmemize vesile olmasın. Önümüzdeki hafta sonu da vaka sayılarının artış olduğu illerde Ankara, Konya, İstanbul, Kayseri, Diyarbakır'da dikkat edelim" dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıktığı illerde yaşayanların dışarıda geçirdikleri süreye dikkat etmeleri, mümkün olduğunca dışarı çıkmamaları gerektiğini söyledi.
Türkiye genelinde Koronavirüs vaka sayısının artmaya devam ettiğine dikkati çeken Kayıpmaz, "Sosyalleşmemizden taviz vermemiz lazım. Ankara'da havalar sıcak seyrediyor. İki gün çok sıcak olacağını öğrendik. Sıcak havalar dışarıda sosyalleşmemize vesile olmasın." dedi.
Doç. Dr. Kayıpmaz, vaka sayılarının başı çektiği Ankara başta olmak üzere Konya, İstanbul, Kayseri, Diyarbakır'da yaşayanların da dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, "Sonbaharın da gelmesiyle üstümüzdeki rehavet havasını atalım. Tedbirli yaşantımıza geri dönelim. İşimizi görüp dışarıda evimize geri dönelim." ifadesini kullandı.
"Evde vakit geçirirsek vaka sayıları düşer"
Hava sıcaklığının yüksek seyrettiği yerlerde, özellikle küçük çocukların ve 65 yaş üzerindeki bireylerin, tansiyon, şeker ve kalp hastalarının risk grubunda olduğunun altını çizen Kayıpmaz, uyarılarını şöyle sıraladı:
"Kalabalıklardan uzak durmasını tavsiye ediyoruz. Dışarı çıkıp hava almak gerekecekse de sakin saatleri ve havanın sıcak olmadığı saatleri tercih etmelerini öneriyoruz. Sakin yerlerde iki kişiden fazla olmayacak şekilde yapılacak bir yürüyüş çok önemlidir. Böylece hem daha sağlıklı kalmanızı sağlar hem de evde uzun süre kalmanın getireceği psikolojik olumsuz etkilerden sizi korur. Biz bu dönemde evde vakit geçirirsek vaka sayılarımızda düşüş olur. İnsanlar 'Tanımadığım bilmediğim kişilerden bu hastalık bana bulaşır ama sevdiğim, tanıdığım kişilerden bu hastalık bana bulaşmaz.' diye hareket ediyor. İş yerlerinde, ofislerde insanlar bir araya geldiklerinde maskelerini indiriyor, beraber bir şeyler yiyip içiyor, o sırada hastalık kendine yayılmak için fırsat bulabiliyor."
"Maske poşete konduktan sonra çöpe atılmalı"
Doç. Dr. Kayıpmaz, maske kullanımı konusunda da uyarılarda bulundu. Kişiler arasındaki mesafenin maske indiği her an belirli bir düzeyin üzerinde olması gerektiğini vurgulayan Kayıpmaz şunları kaydetti:
"Maskeler indiğinde de kişiler arası mesafe korunmalı. Sevdiğimiz insanlardan da biz hastalığı kapabiliriz, sadece tanımadığımız kişilerden değil. Buna da son derece dikkat etmeliyiz.
Maskeyi doğru kullanmak, son derece önemli. Aylardır sık sık uyardığımız halde maskelerin halen doğru kullanılmadığını görüyoruz. Maske burnu kapatacak. Burnu kapatmayan bir maskenin koruyuculuğu yok. Sizin elinizde, el bileğinizde veya çantanızda duran bir maskenin koruyuculuğu yok. Maske hem sizi etraftan gelebilecek virüse karşı koruyor hem de sizin mevcut bulunan virüsünüzün karşınızdaki insanlara bulaşmasını engelliyor. İki taraflı koruyucu vazifesi var. Maskeler kullanıldıktan sonra da bir poşet içerisine konularak, ağzı sıkıca kapatılarak çöpe o şekilde atılmalı. Yerlere bahçelere, boş alanlara kesinlikle atılmamalı."