Mergim Özdamar / İstanbul, 21 Aralık (DHA) – Oxford Üniversitesi\'nden bilim insanları, Mars\'ta \"yaşam olmaması\"nın, gezegen \"kabuğunun süngersi yapısı nedeniyle yüzey sularını emerek kurutması\"ndan kaynaklandığını açıkladılar.
Üniversitenin Dünya Bilimleri Bölümü liderliğindeki yeni araştırma, Mars’ta yaşamın mümkün olup olmadığını belirleyen ince değişiklikler hakkında fikir sunuyor.
Kızıl gezegen bundan üç milyar yıl öncesine kadar Dünya gibi bol su ile kaplıydı. Ancak günümüzdeki Mars çorak ve kurak yapısıyla gezegende yaşamı bilimkurgu yapıtlar dışında engelliyor.
Bilim insanları, Mars\'taki suya ne olduğunu uzun zamandır düşünüyordu; önceki araştırmalar, gezegenin suyunun bir kısmının manyetik alanın çöküşünden sonra emildiğini ileri sürdü.
Oxford Üniversitesi\'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen yeni araştırma ise suyun hâlâ orada olduğunu ancak gezegenin kayalık kabuğuyla birlikte kimyasal tepkiler yüzünden gezegenin yüzeyine kilitlendiğini gösteriyor.
Nature dergisinde yayınlanan araştırmayı yöneten Doktor Jon Wade, “Mars’ın bazaltik kabuğunu oluşturan yeni patlayan lavlar ile reaksiyona giren su, sünger benzeri bir etki yarattı. Bu su-kaya reaksiyonu, kayanın mineral yapısını değiştirdi ve gezegen yüzeyini kurutmaya, hayatın sıcak olmasına neden oldu” dedi.
Güneş sisteminde Dünya ve diğer gezegenler arasındaki küçük değişiklikler, Mars gibi, dünyadan başka bir yerde yaşamın olmayacağını gösteriyor.
Wade, “Mars\'ın manto kayaçlarında demirin daha fazla olması, gezegenin daha fazla oksitleyici koşullar altında oluştuğunu gösteriyor” dedi. Bilim insanları, Mars\'taki kayaların, Dünya\'da bulunanlardan yaklaşık yüzde 25 daha fazla su tutma kapasitesine sahip olduğunu ve bu kayaların, suyun gezegenin içine taşınmasını sağladığını keşfetti.
Mars’ta yaşam potansiyeline, su içeriğine özel bir odaklanma ile, uzun zamandır ilgi duyuluyor.
Geçmişteki araştırmalar küçük organizmaların bir zamanlar gezegenin yüzeyinde, belki de orada var olan sıcak kaynaklarda yaşamış olabileceğini düşündüren sıra dışı yapılar bulmuştu.